background image
514
KISIM 10: Transplantasyon
DONÖR
DE¼ERLEND¾RMELER¾
Çocuklar canli veya ölü bir donörden organ
alabilir. Ölü donöre kari canli donör rölatif
siklii organ tipine göre deiir, böbrek trans-
plantasyonu olan çocuklarin %50'den fazlasi
yaayan bir donörden graft alir. Bütün donör-
ler, organ fonksiyonlarinin deerlendirilmesi ve
transplant organ aracilii ile aliciya geçme po-
tansiyeli olan hastalik veya durumlarin tanim-
lanmasi için ayrintili bir tibbi incelemeye tabi
tutulur. Organa özgü verilere ek olarak, bütün
donörlerin ABO kan grubu, boy ve airliklari ve
Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, HIV ve CMV
dahil viral serolojileri kesin olarak belirlenmeli-
dir. Epstein-Barr virüs (EBV) serolojileri, EBV
infeksiyonu ile ilikili alici posttransplant len-
foproliferatif hastalik (recipient posttransplant
lymphoproliferative disease (PTLD)) riski ne-
deniyle sonraki dönemlerde gereklidir.
Belirli bir alici için uygun donör seçimi,
potansiyel bir canli donörün varliina, trans-
plantin klinik aciliyetine, donör alici uyumsuz
boyutuna (size mismatch), donör ve organ
fonksiyonuna, ABO'ya ve tahmini graft iskemi
zamanina balidir.
Pediatrik böbrek transplant alicilarinin ço-
unluu erikin boyutunda bir renal allografti
iyi sonuçlarla alirken kalp ve barsak alicilari
mutlaka pediatrik donörlerden uygun boyutta
eleen bir organ almalidir. Karacier ve akci-
er alicilari, eit boyutta uygun bir pediatrik
donör olmamasi halinde erikin boyutta bir
donörden küçültülmü boyutta lober veya seg-
mental graft alabilir, ancak bu seçenek böyle
bir donör organ grafti yaratmak için teknik uz-
manlik gerektirdii için evrensel olarak müm-
kün olmayabilir.
¾MMÜNSUPRESYON
Transplant yapilan organa immün yanitin
anlailmasindaki ilerlemeler, daha potent im-
münsupresör ajanlarin geliimine yol açmitir.
Allograft yaniti, antijen sunan hücreler, T hüc-
releri, B hücreleri ve NK hücrelerinin birlikte
oluturduklari antijene özgü güçlü bir yanittir.
Mevcut immünsupresif ajanlar bu yanittaki çe-
itli basamaklari hedef alir.
Q KALS¶NÖR¶N ¶NH¶B¶TÖRLER¶
Takrolimus (FK 506, Prograf) ve siklosporin
(Neoral, Sandimmune), kalsinörin fosfataz ak-
tivitesini inhibe ederek ve dolayisiyla T hücre
aktivasyonunu inhibe eden NFAT (nuclear fac-
tor of activated cells)(aktive hücrelerin nükleer
faktörü) transkripsiyon faktörünün aktivas-
yonunu inhibe ederek etki ederler. Takroli-
musun siklosporinden daha az yan etkisi ol-
masi nedeniyle pediatrik transplantasyon için
tercih edilen ajan olarak siklosporinin yerini
almitir. Hem akut, hem de kronik rejeksiyon
tedavisinde ve profilaktik immünsupresyonun
idamesinde etkilidir. Oral olarak günde iki kez
alinir. Yeterli etkinliin salanmasi ve toksisite-
den kaçinilmasi için kan düzeyinin takibi ge-
reklidir. Transplantasyonu takiben rejeksiyon
olmazsa bir yil içinde hedef kan düzeyleri azal-
tilir. Böbrek hastalii veya posttransplantasyon
lenfoproliferatif hastalik (aaida) durumlarin-
da dozlar ayarlanmalidir. Düzeyler, bazi besin-
ler ve ilaçlarin alimi ile deiebilir. Her iki ajan
da deien oranlarda enterik beslenme tüpüne
yapiir, bu nedenle tüp ile uygulanmasi halin-
de doz ayari güvenilmezdir. Sik görülen yan
etkileri hiperglisemi, hipertansiyon, ba arisi,
böbrek hastalii ve hiperlipidemidir.
Q KORT¶KOSTERO¶DLER
Kortikosteroid tedavisi immünsupresyonun
indüksiyonu için kullanilir ve siklikla ameli-
yathanede balar. Uzun dönem steroid tedavi-
sinden mümkün oranda kaçinilir, bu nedenle
bazi protokoller steroid kullanimini en aza in-
dirgemitir. stenmeyen etkileri hipertansiyon,
hiperglisemi, psikoz, katarakt, kemik younlu-
unda azalma ve femur bainin aseptik nekro-
zunu içerir.
Q M¶KOFENOLAT MOFET¶L
(CELLCEPT)
Mikofenolat mofetil (MMF) karacierde ester
hidrolizi ile inozin monofosfat dehidrogena-
zin potent selektif inhibitörü olan mikofenolik
aside çevrilir ve dolayisiyla pürin nükleotidi
guanozinin sentezini inhibe eder. Dier hücre
tipleri alternatif yollari kullanabilirken T ve B
lenfositleri proliferasyon için de novo pürin
sentezine baimlidir. Böylece bu ajan T ve B
hücre proliferasyonunu ve antikor oluumunu
selektif olarak inhibe eder. Akut rejeksiyon için
etkili bir tedavidir ve bazi olgularda idame te-
davisi için kullanilir. Sik yan etkileri ishal, kus-
ma ve kramp tarzi karin arisi gibi gastrointes-
tinal semptomlari içerir.
Q S¶ROL¶MUS (RAPAMYC¶N,
RAPAMUNE)
Sirolimus, protein kinazlarin hücre içi bir
regülatörü olan TOR (target of rapamycin)
(rapamycin hedef) reseptörüne balanir ve
böylece IL-2 üretimini ve B hücre ve T hücre
aktivasyon ve proliferasyonunu azaltir. Genel-
likle rejeksiyonun ikinci basamak tedavisinde
takrolimus veya mikofenolat ile kombine ola-
rak kullanilir.
Q MONOKLONAL ANT¶-¶L-2R_
ANT¶KORLARI
Basiliximab (Simulect) kimerik bir fare-insan
antikorudur ve daklizumab monoklonal bir an-
tikordur. Her ikisi de T hücresindeki IL-2 alfa
reseptörünü bloke eder. T hücrelerine balan-
ma B hücrelerinin replikasyon ve aktivasyonu-
nu önler. Bu ajanlar genellikle transplantasyon
zamaninda veya transplantasyondan sonraki
birkaç saat içinde verilir ve akut rejeksiyonu
önlemede oldukça etkilidir.
Q ORTHOCLONE OKT3
Orthoclone OKT3, insan T hücrelerinde-
ki CD3 antijenine kari bir fare antikorudur.
Orthoclone OKT3 steroide dirençli akut re-
jeksiyonun tedavisinde veya bazen indüksiyon
için kullanilir. Uygulamaya tipik olarak ilk
infüzyonlardan sonra birkaç saat süren nezle-
benzeri semptomlar ile ilikili bir sitokin sali-
nim sendromu elik eder. Premedikasyon bu
etkileri önleyebilir. Orthoclone OKT3 kullani-
mi bakteriyel ve viral sepsis, aseptik menenjit
ve PTLD geliimi için artmi risk ile ilikilidir.
Q POL¶KLONAL ANT¶-T-HÜCRE
ANT¶KORLARI
Antitimosit veya antilenfosit globülini
(Thymoglobulin, Atgam) insan T hücrelerine
kari at veya tavan kökenli bir antikordur. Anti
IL-2R antikorlari indüksiyon tedavisi için sik-
likla bu ajanlarin yerini almitir, çünkü sitokin
salinim sendromuna yol açmazlar ve tolerans
gelimesini artirirlar.
TRANSPLANT
¾MMÜNSUPRESYON
STRATEJ¾S¾
Q ¶NDÜKS¶YON
ndüksiyon immünsupresyonu, alicida donör
antijenlerine yanitsizlik durumunu hizli bir
ekilde yaratmak için transplant zamaninda
verilir. ndüksiyon ajanlari monoklonal veya
poliklonal olabilir. En sik kullanilan monoklo-
nal ajanlar, aktive T hücrelerindeki IL-2 resep-
törü olan CD25'e balanan antikorun insani ve
kimerik formlari olan daklizumab ve basilixi-
mabdir.
2,3
Bu ajanlarin mekanizmasinin sade-
ce lenfosit azalmasindan farkli etkileri olduu
düünülse de poliklonal antikor olan timoglo-
bulin lenfosit azalmasina yol açar. Tipik olarak
transplanttan kisa bir süre sonra erken dönem-
de verilirler. T hücre alt tiplerinin izlemi ve
dozlamanin CD3
+
'e göre yapilmasi tedavinin
yönlendirilmesinde faydali olabilir.
4
Q ¶DAME
Transplanti takiben organ tiplerine göre dei-
en idame immünsüpresyon protokolleri ba-
latilir. Çou pediatrik protokol, farkli immün-
süpresif aktivite alanlarina sahip 2 veya 3 ilaç
kombinasyonunu içerir. Bu strateji, bireysel