background image
382
KISIM 8: Akut Hasta Bebek ve Çocuk
etkinliini azaltir. Örnein krup veya epiglotti-
ti olan çocuklarda ajitasyon olmasi halinde so-
lunum sayisinin artmasi, solunum kaslarinda
yorulma ve yetersizlik gelimesini arttirir (bak
Bölüm 510). Buna benzer olarak santral sinir
sistemi baskilanmasina bali bradipne olma-
si akcier ödemi ve restriktif akcier hastalii
olan çocuklari olumsuz etkiler.
Hastanin solunum kaslarinda güçsüzlük bul-
gularinin olmasi solunum desteine ihtiyaci ol-
duunu gösterir. Diyaframin kasilma gücünde
azalma olan hastalarda solunum yetmezliinin
nedeninin obstrüktif mi yoksa restriktif mi ol-
duundan baimsiz olarak solunum daha hizli
ve yüzeyel yapilir. Bu durumlarda hastalar sik-
likla alternatif olarak yardimci solunum kasla-
rini devreye sokar ya da aralikli olarak dinlenir.
Solunum kasi ya da kas gruplarindan her-
hangi biri aktive olursa mekanik yetmezliin
üstesinden gelip ve solunumun etkinlii art-
tirmaya çaliir. Bu durumda diyafram sinirli
düzeyde O
2
ve kan akimi artii ile kasilmasini
arttirarak ürettii solunum iini arttirir. Dier
inspiratuar ve ekspiratuar yardimci solunum
kaslarinin ventilasyona destek konusunda katki-
lari daha azdir ve ekonomik olarak ürettikleri ie
göre harcadiklari enerji fazladir,
15
bunun sonu-
cunda hizlica enerji talepleri hastanin karilaya-
cabileceinin çok üzerine çikar. Zayif beslenme,
az kullanima bali atrofi (örnein, uzun süre
solunumu tamamen mekanik ventilasyon tara-
findan salanan hastalarda) ve miyopatisi olan
hastalarda solunum kaslarinin etkinlii düer.
Yenidoan ve küçük bebeklerde göüs ka-
fesindeki yetersiz kemikleme ve toraksin kisa
aksiyal çapi olmasi göüs duvarinda kolayca
distorsiyona neden olur. Bu solunum kaslari-
nin etkinliini birçok mekanizmayla etkiler.
Birincisi, bütün kaslar i yükünün enerji tü-
ketimine oraninda en üst düzeye çikar ve en
ideal süre bunu salar. Akcierlerde havalanma
artii ve karinda distansiyon diyaframin kubbe
görüntüsünü düzletirir ve frenik kas fibrille-
rinin etkinliini azaltir, bu liflerin maksimal
etkinliini azaltir ve kaslarin genel anlamda
enerjikliini ve etkinliini düürür.
kincisi, göüs geometrisinde geliimsel ve
hastaliklarin neden olduu deiiklikler diyaf-
ramin lateral yüzeyi ile göüs kafesinin iç yü-
zeyi arasindaki ilikinin olduu yüzey alanini
etkiler. Bu alan göüs kafesi ve diyaframin ilave
alani
16
olarak bilinir, kaburgalardan diari do-
ru güç uygulayarak intraabdominal basinca
kari güç oluturur ve diyaframi aaiya iter ve
akcierin inflasyonunu salar. nfantlar göre-
celi olarak gösün alt kisimlarinda daha geni
alana sahiptirler, diyaframin kostal eklemleri
kostalara tutunarak küçük eklentiler yaparlar.
Akcierlerde havalanmada arti ve abdominal
distansiyon gösün yan taraflarinda balanti
noktalarinda diyafram ile göüs kafesi ara-
sindaki hareketleri kisitlar, bunun sonucunda
diyaframin hareket ve i yükünü abdominal
organlar etkiler.
Sonuç olarak, göüs kafesinin içe doru çök-
mesi akcierlerde yeterli hacim oluturabilmek
için frenik sinirlerin kisalma süresini artirir.
Eer göüs kafesinde distorsiyon yoksa akci-
erdeki hacim deiiklikleri ile diyaframdaki
kasilmalar aai yukari aynidir. Göüs kafesi
içe doru çöktüünde, inspirasyon sirasinda
diyafram tarafindan arttirilan akcier hacmi ve
göüs duvarindaki içe doru çökme nedeniyle
oluan hacim paylailir (
ekil 102-6
). Göüs
kafesi yapisal bozukluklarinda diyafram ger-
çek performansini gösterse de ventilasyonu
sürdürmek için enerjiyi daha fazla tüketmek
zorunda kalir. Bununla birlikte göüs defor-
mitelerinde ölü alanlarin bulunmasi gelime-
sini tamamlamami çocuklarin akcierlerinin
geliimini olumsuz etkiler. Göüs duvari de-
formitelerinde diyafram kaslari çok daha fazla
solunum i yükü göstermesi gerekmektedir ve
akcierde ciddi mekanik sorun olmasa da hiz-
lica solunum kaslarinda yorulmaya yol açar.
7
Q VENT¶LASYON ÇABASINDA
AZALMA VE
H¶POVENT¶LASYON
Solunum çabasinda anormal azalma hipoven-
tilasyona neden olur, bu durum alveoler gaz ye-
nilenmesinin yeterince yapilamamasi sebebiyle
normal CO
2
ve arteryel PO
2
korunmada ye-
tersizlie neden olur. Kan gaz anormallikleri-
nin nedenleri ise unlardir: (1) Alveoler PCO
2
alveoler ventilasyona balidir ve (2) Alveoler
gaz yenilenmesi ve alveoler kapillerinden O2
aliminda sorun olmasi nedeniyle çift etkiyle
alveoler PO
2
olumsuz etkilenir. Hipoventilas-
yonu olan hastalar eer gaz deiimleri takip
edilmezse veya üst havayolu obstrüksiyonu gibi
dier bulgular yoksa zor fark edilir. Siyanoz dü-
zeyinde hipoksi eer anemisi yoksa genellikle
açikça ortaya çikmaz ve hafif düzeyde klinik
bulgularda da prognoz genellikle iyi deildir.
Hiperkapni genellikle belirgin olmayan klinik
belirtilere neden olur ve genellikle samnolans
belirgin bulgudur.
Düük solunum çabasinin bulgulari özel-
likle hiperkapneik ve hipoksisi olan hastalarda
üpheci davranilmali ve hizlica santral sinir sis-
teminin ilev bütünlüü açisindan deerlendi-
rilmelidir. Beyinde iskemi, büyüyen kitle veya
enfeksiyon gibi dorudan hasar yapan durum-
larda kemoreseptör uyarilarina cevap iyi deil-
dir. Metabolik toksinler ve diaridan verilen
farmakolojik ajanlarla da ayni etkiyle sonlana-
bilir. Özellikle opioidler solunumu sürdürme
çabasini baskilar. Opiodler uygun artlarda ya-
pildiinda spontan solunumu azaltir ve meka-
nik ventilasyonu kolaylatirir. Bununla birlikte,
bu artlar altindaki avantajlari solunum destei
kesildiinde dezavantaja dönüebilir. Opioid ve
benzodiazepinler fazla dozlari mekanik venti-
lasyon uygulanan bebek ve çocuklarda sürekli
solunum yetmezliine neden olur. Her ne ka-
A
B
øEK¾L 102-6.
Gööüs kafesi deformitelerinin akciöer hacmi deöiùimi ve diyafram¿n yer deöiùtirmesi
üzerine etkisi. Yenidoöan ve küçük bebeklerde inspirasyon s¿ras¿nda içe çökme, özellikle plevral bas¿nç
akciöer hastal¿klar¿ zemininde düùtüöünde s¿k karù¿laù¿l¿r. Üstteki ùekil ekspirasyon s¿ras¿nda göösü gös-
termektedir, burada diyafram yukar¿ doöru yer deöiùtirmiùtir. Akciöerde ayn¿ inspirasyon hareketinde
diyafram¿n iki durumda da nas¿l yer deöiùtirdiöini ve akciöerda inflasyonunun nas¿l olduöunu, deformite
olmadan (
A
) ve gööüs kafesinde (gölgeli alan) ve akciöer inflasyonunu gööüs duvar¿nda deformite var-
ken (
B
) içe çökme s¿ras¿nda hacim deöiùikliöini göstermektedir.