![]() ile sonuçlanir. Daha az olarak, non-IgE meka- nizmalar mast hücre aktivasyonu ve anafilaksi- nin bulgularina öncülük edebilir. Bu tür non- IgE reaksiyonlar kinik olarak IgE-aracili reak- siyonlardan ayrilamadiindan bazen "anafilak- toid reaksiyonlar" olarak adlandirilirlar. Direkt mast hücre uyarilmasi radyokontrast aracilara kari ani sistemik reaksiyonlar için büyük ihti- malle birincil mekanizma olarak sorumludur. Anafilaktik bulgulara öncülük eden dier non- IgE alternatif mekanizmalar, kan ürünleriyle oluanlar gibi, immün kompleks-aracili komp- leman aktivasyonunu içermektedir. hikayeye ilaveten mevcut belirti ve bulgulara dayanan klinik bir tanidir. Aizdan alimdan sonra semptomlarin balangici birkaç saat gecikebilmesine ramen, anafilaksi bulgulari tipik olarak antijen maruziyeti ile dakikalar içerisinde ortaya çikar. Ciddi vakalarda, temas sonrasi 60 dakika içerisinde bulgular hizla iler- ler ve ölümcül oka öncülük eder. Anafilaktik reaksiyonlarin çou unifaziktir, fakat %20 ka- dar temastan yaklaik 8 ila 12 saat sonra tek- rarlayan bulgularla bifazik seyir gösterir, bu durum ilk anafilaktik fazdan 72 saat sonra ka- dar geç meydana gelebilir. lerdir. Deri bulgulari; ürtiker, anjioödem, eri- tem, kainti ve terlemeyi içerebilir. Respiratuar bulgular olan rinit, burun tikaniklii, "vizing", öksürük, göüste baski hissi ve nefes darli- i siktir. Stridor ve havayolunu tehlikeye atan laringeal ödem de meydana gelebilir. Kramp, karin arisi, bulanti, kusma ve ishali içeren gastrointestinal bulgular siklikla anafilaksi ile ilikilidir. Kardiyovasküler bulgular çocuklar- da erikinlerden daha az sikliktadir. Çok ciddi veya ilerlemi aamalarda, refleks taikardi ile birlikte hipotansiyon görülür. Senkop ve ok, ciddi anafilaksi ile ilikili derin hipotansiyon- dan kaynaklanabilir. Solunum arresti ve/veya hipotansiyona bali kardiyovasküler kollaps anafilaksiye bali ölümlerin sik nedenleridir. akut ürtiker ve/veya anjioödem, akut astim alevlenmeleri, vokal kord disfonksiyonu, akut anksiyete bozukluklari ve solunum sikintisiyla sonuçlanan epiglotit veya yabanci cisim aspi- rasyonlarini içermektedir. Bu yaygin nedenlere ilave olarak, mastositoz veya bazofilik lösemi gibi seyrek nedenler sistemik histamin-aracili semptomlar sergileyebilirler. ramen, serum histamin veya triptaz seviyeleri ile dorulayici testler bazen sistemik mast hüc- re aktivasyonunu dorulamak için yardimci olabilmektedir. Histamin, anafilaktik reaksiyon sonrasi plazmada sadece 15 ila 30 dakika sap- tanabilir ve uygun ekilde toplamada zorluk yaratir. Mast hücrelerine özel olan triptaz se- rumda en yüksek düzeye olaydan sonra 30 ila 120 dakikada ulair ve yaklaik olarak 6 saat yükselmi ekilde kalarak sistemik mast hücre aktivasyonunun dorulanmasina daha yardimci olur. Akut anafilaktik olayin tedavisinden sonra sebep olan antijeni dorulamak için yapilan ila- ve tanisal testler allerjen-spesifik IgE için test et- meyi içermelidir. Bu, üphelenilen antijene kari allerji deri testi veya serum spesifik-IgE testi ile gerçekletirilebilir. Allerji-immünoloji uzmani tarafindan deerlendirilmesi uygun olacaktir. yolu, soluk alma ve dolaimin devami üzerine odaklanmalidir. Anafilaksiye bali mortalite; üst havayolu anjioödemi, bronial obstrük- siyona bali solunum yetmezlii ve kardiyo- vasküler kollaps nedeniyle soluk alamamadan kaynaklanmaktadir. En önemli ilk tibbi tedavi, bulgularin balangicindan sonra 30 dakika içe- risinde verildiinde en etkili olan epinefrindir. gecikmeyle güçlü ekilde ilikilidir. üpheli antijene kari herhangi devam eden maruziyet durdurulmalidir (yani, ilaç infüzyonu). Hipo- tansiyon; youn büyük hacimde sivi resusi- tasyonunu ve eer devam ederse vazopressör tedaviyi gerektirir. Ek oksijen önerilmektedir ve solunum tehlikesi veya bronkospazm var- liinda albuterol gibi inhale bronkodilatörler verilmelidir. Entübasyon veya mekanik ven- tilasyon önemli olabilir. H1- ve H2-reseptör antagonistleri, kainti ve ürtikeri azaltmak için verilmesi gereken tamamlayici ilaçlar olmasina ramen epinefrin olmadan antihistaminikler anafilaksinin uygun tedavi edilmesinde ye- tersiz kalmaktadir. Kortikosteroidler, muhte- mel geç-faz enflamatuar cevabi azaltmak ve böylelikle ilk balangiçtan 8 ila 12 saat sonra tekrarlayan semptomlari önlemek için siklik- la verilmektedir; kortikosteroidler ilk akut faz için etkili deildir. -adrenerjik antagonistleri kullanan hastalarda meydana gelen anafilaktik reaksiyonlar epinefrin tedavisine bilhassa di- rençli olabilirler. Bu ortamda glukagon veya at- ropin verilmesi dikkate alinmalidir. Mümkün olduunda hastalar ilk olaydan saatler sonra meydana gelen geç-faz yanitlara bali rekürren semptomlarin olasilii nedeniyle, anafilaktik reaksiyondan sonra 8 ila 12 saat gözlenmelidir. lanim için enjektabl epinefrin ile gönderilmeli- dir. mümkün olduunda tanisal allerji deri testleri ve serum spesifik IgE ile aratirilmalidir. Has- talar eer biliniyorsa kendilerine has allerjile- rini detaylandiran tibbi uyari kimlii takmayi kuvvetle dikkate almalidir. ranlarin lokalize iliidir. Çounlukla kurde- en olarak adlandirilan ürtiker, yüzeyel der- miste sivinin damar diina kaçmasini içermek- tedir. yi-sinirlandirilmi, kaintili, uygulanan basinçla siklikla ortasi solan ve aaran, kaba- rik eritemli deri halkalari ile karakterizedir. Anjioödem, dermisin daha derin katmanlari ve subkütan dokularda benzer ekilde damar geçirgenliinden kaynaklanmaktadir. Anjioö- dem, ürtiker ile ilikili görülebilmektedir ancak arada sirada izole bir bulgu olarak ortaya çika- bilir. Anjioödem tipik olarak periorbital doku- lar, dudaklar, dil, posterior orofarinks, larinks, eller, ayaklar ve genital organlari içermektedir. Daha az siklikta, anjioödem karin arisi, bu- lanti, kusma ve ishal ile sonuçlanan gastroin- testinal yolu içerebilmektedir. Anjioödemin ödemli iliinin tamamen çözülmesi 24 ila 72 saat veya bazi durumlarda daha uzun olabilir. nini hayatlarinin herhangi bir döneminde et- kileyen yaygin görülen durumlardir. Ürtiker/ anjioödem vakalarinin üçte ikisinden fazlasi akuttur, kendi kendini sinirlandiran hadiseler 6 haftadan kisa sürede çözülür. Yaklaik üçte biri günlük veya yaklaik günlük bulgularla 6 haftadan fazla sürer ve kronik ürtiker olarak siniflandirilir. yanitli mast hücre-aracilikli durumlardir. Tersi- ne, ürtiker yokluunda olan anjioödem kinin- ilikili durumu akla getirmektedir. Bu ekildeki anjioödem daha az sikliktadir, ancak tedavideki ayriliklar nedeniyle fark edilmesi önemlidir. Herediter anjioödem ise 1:10,000 ile 1:100,000 prevalansi ile erkek ve kadinlari eit olarak etki- leyen bradikinin-aracili anjioödemi temsil eder. lökotrienler ve dier medyatörlerin yüzeyel dermis (ürtiker) ve derin dermise (anjioö- dem) salinimindan kaynaklanan mast hücre aktivasyonunun sonucu görülür. Bu enflama- |