![]() imsel olarak en eski proteinlerdendir (Bölüm 189'a bakiniz). Klasik yol erken dönem komp- leman eksiklii olan hastalar, opsonik aktivite kaybindan dolayi sadece tekrarlayan enfeksi- yonlara maruz kalmayip lupus geliimine de oldukça eilimlidirler. Komplemanin gösteril- mi en önemli rolü apopitoza giden hücrelerin ortadan kaldirilmasi ve toleransin oluturul- masidir. organ hasarina doal immün sistemin katkisi, enflamasyonlu dokuda makrofaj ve nötrofille- rin gösterilmesi eklindedir. Otoimmün has- taliklardaki patolojik yanitta bu hücreler sik görülmemekle birlikte otoenflamatuar hasta- liklarda sorunun kaynai nötrofillerdir. Bunla- rin patofizyolojisi bölüm 209'da ayrintili olarak tartiilmitir ama burada ana hatlariyla açikla- mak yararli olacaktir. ate sendromu, mevalonat kinaz eksiklii ve CIAS1 otoenflamatuar bozukluklar, nispeten daha az anlailmi çok genli bozukluklarin ay- dinlatilmasina yardimci olmaktadir. Tüm tek gen bozukluklarinda enflamatuar yolda IL-1 ve IL-18 ekspresyonunda problem vardir ( vasyon sonrasi düzenin tekrar kurulmasindan sorumludur. Nötrofillerin yaam beklentisi sadece 18-24 saattir. Uygunsuz enflamasyon devamliliini önlemek için bakteri fagositozu sonrasi nötrofillerin apopitozu artar. Bilinen çou otoenflamatuar hastalikta nötrofil hüc- re ölümü gecikir, enflamasyon uzar. NALP3/ CIAS1 ilikili sendromlarda cryopyrin defekti artan hücre ölümlerine yol açar. Halbuki bu, apopitozda görüldüü gibi immünolojik olma- yip oluan bu farkli ölüm tipi daha fazla enfla- masyona yol açmaktadir. kontrol mekanizmasi arasinda kritik bir denge olduu açikça görülmektedir. Hücrelerin ve si- tokin ürünlerinin düzenlenmesinde bozulma son derece kritik olmakta ve bu yol ile hasara neden olabilmektedir. id organlarda olgunlamakta, plazma hücresi haline geldikten sonra dolaimdan kemik ilii- ne geri dönmektedir. Geliimin hemen hemen her basamainda denetleme olmakta, otore- aktif B hücrelerinin sürekliliine ve hasara yol B hücresinin evrimi sirasinda otoreaktif du- rum geliimini önlemede kritik olmakta fakat rekombinasyon olaylari immünglobulin mole- kül ürünlerini rastgele seçerek otoreaktif duru- ma yol açabilmektedir. Bu stratejilere ramen periferde belli bir miktarda otoreaktif hücre bulunmaktadir. Bu hücreler T hücreye yardim için yarimakta, kisaca T hücrenin hayatta ka- limini sadece B hücre salamamaktadir. Genel olarak B hücresi için ayni türden yardim gerek- mekte (T hücre ve B hücre benzer antijenleri tanir), fakat bu gereksinim T hücresi için mev- cut deildir. T hücrelerinin, enfeksiyon sirasin- da spesifik olmayarak otoreaktif B hücrelerine yardim ettii düünülmektedir. Benzer ekilde fare modellerinde olduu gibi B hücre, nere- deyse her zaman otoimmünite geliimi için delesyon yeteneini deitirmitir. hücre öncülleri timusa girer ve ya veya T hücre reseptörü tair duruma gelirler. T hücre geliimine kiyasla T hücre geliimi hakkinda daha az bilgi mevcuttur. T hüc- releri timus içinde kemokin uyarisina yanit olarak gelimektedir. Bunlar ikili negatif T hücreler olarak kapsül altinda çoalir, çünkü bu hücrelerde CD4 ve CD8 yoktur. Bu noktada T hücreleri, T hücre reseptör genlerini yeniden düzenleme yoluna gider. T hücreleri ile stromal komedüller yapinin geliimi için gerekmekte- dir, bu da uyarinin timus epiteli boyunca dola- tiini düündürmektedir. Baarili bir yeniden düzenleme ile T hücreleri CD4 ve CD8'in iki- sini de eksprese etmeye balarlar ve ikili pozitif (DP) T hücreleri olarak adlandirilir. Bu hüc- reler çok siki elemeye urarlar. Balangiçta ol- dukça hareketli DP T hücreleri stromal hücre- lerle etkileir. T hücre reseptörleri kendi MHC ile karilikli etkileerek uyariyi alir, oysa tanima yeteneine sahip olmayan T hücrelerde ölüm oluur. Yaayan DP T hücrelerde ilk tarama medullaya göç ederken olur, çeitli doku spesi- fik antijenlere kari reseptör testi yapilir. Bu en az bir transkripsiyon faktörü tarafindan uyaril- mi gen düzenlenmesinde arti olarak tanim- lanmitir, aksi takdirde timus içinde ifade edil- mez. Timus "kendi için ayna" durumuna gelir ve böylece kendi reaktif T hücrelerinin negatif elemesi oluur. Medulla içerisinde düzenleyici T hücreleri de geliir. Medulla içerisinde daha fazla gelime, ya CD4 ya da CD8 ifade edilme- sine yol açar ve bu yolla tekli pozitif T hücre oluur. Tekli pozitif T hücreleri, timusdan çikip perifere giderler. T hücre sadece MHC ile anti- jeni tanir. CD4 T hücre MHC Class II ile, CD8 T hücre MHC Clas I ile antijeni tanir. Dend- ritik hücreler, makrofajlar ve B hücreleri esas antijen sunan hücrelerdir. Bunlarin her biri, e uyaran moleküllerin düzenlenmesini arttirir, Asit NALP 3 NALP 3 Prokaspaz 1 Prokaspaz 1 ASC ASC leri, bakteri hücre duvar¿ ürünleri ve baz¿ viruslerle uyar¿labilmektedir. Klasik inflamazom NALP3/CIAS1 (pirin 3 alan¿ içeren, NOD-benzeri reseptör ailesi), ASC (apopitoz iliùkili partikül benzeri protein içeren bir CARD) ve prokaspaz'dan oluùur. Bu kompleksin aktivasyonu bölünmeye neden olur ve prokaspaz 1 ve aùaö¿ yönde IL-1 sendromu ve ailevi soöuk ürtiker ile iliùkilidir. Bu vakalardaki mutasyonlar kronik IL-1 |