![]() ihmal ettii görülmütür. çalimada bilinen faillerin %70'inden fazlasi erkektir. çocuklardir. Cinsel istismara urayan çocuklar genellikle suçluyu tanirlar; bu suçlu baba, üvey baba, baka bir erkek akraba ya da bir aile dos- tu olabilir. Cinsel istismara urayan çocuklarin faillerini tanimayan azinlii genellikle zorla cinsel tacize ya da tecavüze urayan büyük ço- cuklar ya da adolesanlardir. durum toplumdaki kötü muamele sikliini gerçek sikliindan çok daha düük gösterebi- lir. Örnein, erkek çocuklarin cinsel istismara uramasinin sik gerçekletii düünülse de büyük olasilikla az fark edilip az bildirilmekte- dir. tir. Bunlarin ilkinde anne babalar ile kendi ço- cuklarina yönelik davranilarini ve çocuklarina bakalari tarafindan uygulanan kötü muamele hakkindaki bilgilerini incelemek üzere görü- ülmütür. Kuzey ve Güney Carolina'da anneler ile yapilan bir telefon anketi, yerel çocuk koru- ma kurumu bildirimi verilerinin çok üzerinde fiziksel ve cinsel istismar oranlari saptamitir. Anne anketinde belirlenen fiziksel istismar in- sidansi, resmi çocuk koruma kurumu raporla- rindan 40 kat ve cinsel istismar insidansi ise 15 kat fazladir. 1999'da Birleik Krallik'ta yürütülen randomi- ze bir çalimada görüülen 2869 genç erikinin %16'si çocukken kötü muamelenin bir türüne maruz kaldiini bildirmitir. Katilimcilarin %7'si fiziksel istismar, %6'si duygusal istismar yaadiini, %6'si bakim eksikliine, %5'i de- netim eksikliine, %11'i temas içeren cinsel istismara maruz kaldiini bildirmitir. istismarin 3 yainda ve daha küçük çocuklar- da olduuna dikkat edilmelidir. Bu nedenle, erikinlerin kendi çocukluklari ile ilgili hatirla- diklari, istismar öyküleri gerçekte olduundan daha az gösterebilme olasiliina sahiptir. rulan soru tipi ve sayisina, kullanilan ilevsel tanimlara göre deiir. ABD ve Kanada'da erikinler üzerinde yürütülen 19 çalimanin bir derlemesinde erkeklerin bildirdii cinsel istismar siklii %3-16, kadinlarin %3-62'dir. Bu derleme, 18 ya alti olasi cinsel istismar orani- nin kizlarda %20, erkeklerde %5-10 olduunu belirlemitir. iktir ve kötü muameleye kesinlikle yol açacak tek bir etmen belirlenemez. Bir çocuu kötü muameleye maruz kalma riski altinda birakan etmenleri anlamak için yararli bir çerçeve; ço- cuk, anne baba, aile ve toplum kaynakli etmen- lerin yer aldii bir ekolojik model oluturul- masidir. stismar ve ihmal oluumu ile ilikili etmenler özellikle üç ya altindakilerin, fiziksel istismar ve ihmal nedeniyle kaybedilme riskleri önemli ölçüde daha yüksektir. Küçük çocuklar ayni za- manda temel insani ihtiyaçlarinin karilanmasi için bakicilara en çok baimli ve bu nedenle ihmale kari en duyarli bireylerdir. stenmeyen gebeliklerden doan, özürlü, çoul gebelikler- den olan (örnein, ikiz) ve prematür doan bebeklerin kötü muameleye urama riski daha yüksektir. uyuturucu madde kullanimini içerir. engel oluturacak kisitliliklari olabilir; örnein, mental retarde bir ebeveyn, çocua uygun gida ya da uyaran salayacak temel becerilerden yoksun olabilir ya da depresyondaki bir anne çocuu yeterince denetleyecek enerjiye ya da dikkate sahip olmayabilir. Anne babaya ilikin tek bir etmenin istismar ile sonuçlanmasi pek olasi deildir. Örnein, çocukken istismara maruz kalma ile kendi çocuunu istismar etme arasinda güçlü bir iliki olsa da ("istismarin kuaklar arasi aktarimi"), çocukken istismara maruz kalan anne babalarin çounluu kendi çocuklarini istismar etmemektedir. izole aileler, evde yaayanlarin siklikla deitii aileler ve 5 ya altinda çok sayida çocuu olan aileler yer alir. Aile içi iddet, örnein part- nerler arasi iddet, çocuun kötü muameleye maruz kalmasi açisindan baimsiz bir risk fak- törüdür. gibi toplumsal kaynaklar, altyapi yetersizlikleri ile yoksulluktur. Kötü muamele olgu bildirim- leri tüm toplumsal siniflardan gelmektedir; bu nedenle, istismar ve ihmalin daha çok yoksul ve eitim düzeyi daha düük ailelerden bildi- rilmesi, bu etmenlerin anne babanin çocuk ile yeterli ve koruyucu bir iliki kurma baarisina (ya da baarisizliina) önemli ölçüde katkida bulunduunu düündürmektedir. Kötü mua- mele ile ilikili bulunan dier mahalle-düzeyi tanca emlak deerlerini içerir. anne baba ve çocuk arasindaki ilikinin doasi üzerine odaklanmilardir. Bu ilikiyi anlama yolunda birbirinden ayrilamayacak iki yöntem ebeveynin çocua kari tutum ve duygularinin incelenmesi ve ebeveyn ile çocuk arasindaki balanmanin niteliinin irdelenmesidir. lki, bir yenidoanin tüm gece uyumasini ya da 8 aylik bir çocuun tuvalet eitimi almasini beklemek gibi uygunsuz beklentilerdir. kinci- si, anne baba ve çocuk arasinda empati kurula- mamasi ya da anne babanin çocuun duygusal deneyimleri ve düüncelerini anlayamamasi ve bunlara katilamamasidir. Bu baarisizlik, istis- mar eden anne babanin özsaygi eksikliinden kaynaklanabilir; çünkü özsaygi derecesi, bir kiinin bakalarina nasil davranacai ve tepki verecei konusunda bir belirleyicidir. Üçüncü- sü, fiziksel ceza uygulamasina deer verilmesi- dir. Dördüncüsü ise, ihmal ya da istismar eden anne baba, ebeveyn-çocuk rollerini tersine çevirerek, ailenin huzur ve mutluluk kaynai olarak çocuklari görebilmesidir. Çocuklarinin ¶liêkili Etmenler |