background image
91
Normal Beslenme Gereksinimi
tal büyümenin zamanlama ve younluunda-
ki deikenlii, bireysel olarak adölesanlarin
enerji gereksinimindeki deiimi yönlendirir.
yi beslenen ve büyüyen çocuk için, tahmini
enerji gereksiniminin hesaplanmasi, kalorinin
yeterliinin deerlendirilmesi için uygundur.
Bununla birlikte, bu hesaplama, hasta veya
kötü beslenen çocukarin enerji ihtiyaci için
yeterli bir gösterge deildir. Bu durumda, ço-
cukalrin enerji ihtiyaci için, daha fazla kesin
bireyselletirilmi hesaplamaya ihtiyaç vardir.
Hasta çocuklarda yeterli kalorinin en güvenilir
göstergesi, zaman içinde uygun kilo alimi veya
kaybi, uzama veya deri kalinliinin ölçümleri-
dir. Büyüme parametrelerinin devamli monito-
rizasyonu, yeterli enerji aliminin tek güvenilir
metodur. Eer büyüme normalse, enerji alimi
da normaldir denebilir.
Q PROTE¶N
Protein alimi, nitrojen ve aminoasitlerin yapisal
protein sentezi ve dier polipeptit hormonlar
gibi nitrojen içeren maddelerin oluumu için
gereklidir. Nitrojen ya ve karbohidratlardan
sentezlenemez. Vücut parçalarinin büyüme ve
yenilenmesi için, deri, saç, feçes ve idrarla nit-
rojen kaybi olduundan, protein depolarinin
takrar doldurulmasi gereklidir.
Protein kalitesi, protein kaynai olarak vücu-
dun sentezleyemedii aminoasitlerin orani ve
dailimi olarak ifade edilir. Yüksek kaliteli pro-
tein, esansiyel aminoasitlerin büyük oranini
içermektedir. Protein aliminin gereklilii, sin-
dirilen proteinin kalitesine göre deimektedir;
yüksek kaltitede protein alindiinda gereklilik
azalacaktir.
Protein ihtiyaci doumdan sonra ilk ayda
2-2,4 g/kg/gün'dür ve azar azar bu deerler
azalarak 6 ay civarinda ortalama 1,6 g/kg/gün
olur ve 1 yaina kadar bu ekilde devam eder.
Proteinin diyetle önerilen alimi, daha yara-
li olan gram/kg/gün yerine gram /gün olarak
ayarlanmitir.
Hayatin ikinci yilinda, yiyeceklerin arasinda
süt de yer aldiindan ve diyetteki kariik pro-
teinin ortalama %75'ni süt proteini olduun-
dan, protein gereksinimi 1,5 g/kg/gün'den 2 g/
kg/gün'e artar. Pek çok batili diyet tarafindan,
besinsel protein gereksinimi, bebeklik döne-
minde göreceli olarak kolaylikla karilanmak-
tadir. Sürpriz olarak, diyetteki bireysel protein
ihtiyacinin ne kadar (veya tam olarak ne kadar
az) karilandii ile ilgili deerlendirme yoktur.
Diyetle önerilen , 15 yaindaki bir erkek için
ortalama 60 gr proteindir. 5-oz'luk hamburger,
protein ihtiyacinin %50'sini karilar.
Q KARBOH¶DRAT
Diyetteki karbohidratlar sindirebilir veya sin-
dirilemez olabilir. Sindirilebilir karbohidratlar,
metabolizma için önemli bir enerji kaynai
salar. Beyin için önemli bir enerji kaynai
olan glukoz, karacierde glikojen olarak de-
polanir. Karbohidratlar ayni zamanda, glikop-
roteinlerin yapisal elementidir. Eer diyetle
yeterli enerji salanamazsa, proteinler glukoza
dönütürülmek üzere harcanir. Dönütürü-
len protein, idrarda nitrojen kaybiyla beraber,
sentetik yapinin kaybina neden olur. Enerji
oluturmanin alternatif yolu ya asidi oksidas-
yonudur. Karbohidrat kullanilamadiinda, ya
asitleri -oksidasyona girerek sitrik asit dön-
güsünün ara ürünü olan asetil-KoA oluur ve
enerji üretimi ile sonuçlanir. Enerji oluturmak
için olan glukoneogenezde de enerjiye ihtiyaç
vardir. Kalori kaynai için önemli olan karbo-
hidratlarin yetersizlii, toplam vücut protein ve
ya depolarinin kaybi ile sonuçlanirak protein-
enerji malnütrisyonuna neden olabilir. Ayrica,
tüm kaynaklardan yetersiz enerji alimi açlikla
sonuçlanir ve enerji için vücut keton cisimle-
rini kullanir. Salikli bir diyette karbohidratlar
önemli bir makrobesindir.
Anne sütünün kalorisinin %40'i glukoz ve
galaktoza hidrolize olan laktoz eklindedir.
Meyve ve sebzeler, glukoz ve fruktozu içeren
basit ekerleri; glukoz ve fruktozun kombinas-
yonu olan sukrozu (tablet eker) içerir. Çocuk
ve erikinlerde en önemli besinsel karbohidrat
özellikle de niastalar gibi olan polisakkarit
eklinde tüketilir. Amerikan diyetinin ortala-
ma %35-60'i karbohidratlardir. Diyetteki kar-
maik karbohidratlar artirilmali, basit ekerler
ve rafine niasta azaltilmali. Böylece `bo kalo-
ri' ve rafine ekerlerde yüksek konsantrasyon-
larda bulunan fruktozun (ör, soda, tatli, eker
ve çeitli `meyveli' içecekler) airi tüketimi si-
nirlanacaktir.
Sindirlmeyen karbohidratlar veya fiberler,
bitkilerden, bir kisim polisakkaritlerden ve
`lignin' adli bitkilerin hücre duvarinda bulunan
maddelerden kaynaklanir. Besinsel fiberlerin
2 formu vardir: çözünebilir veya çözünemez.
Çözünebilir fiberler, pektin, sakiz, bitkilerden
çikan zamk kivamli yapikan sivi ve bazi ya-
rim selülozlarda vardir. Pektinler, temel olarak
meyve ve sebzelerde bulunur. Yulaf kepei, arpa
ve baklagiller diyetteki çözünebilir fiberlere ör-
nektir. Bitki hücrelerinin yapisinda yer alan tam
veya yarim selüloz da çözünemeyen fiberlere
örnektir. Çözünemeyen fiberlerin temel kayna-
i da hububatlarin kepek tabakasindadir.
Q YA´
Ya (veya lipit), önemli bir konsantre enerji
kaynaidir ve lipid tabakali zarlarin yapisinin
ekillenmesini salar. Ek olarak, esansiyel ya
asitleri araidonik asit, prostaglandinler, lökot-
rienler ve trombaksanlarin ekillenmesinde
öncül maddeleri salar. Batili diyette üç büyük
lipid kategorisi vardir: (1) trigliseritler, (2) fos-
folipidler ve (3) steroller. Triglideritler diyetteki
ana lipiddir. Her bir trigliserit, gliserol mole-
külünü balayan üç esterlemi ya asidinden
oluur. Trigliseritler, bali ya asitlerinin zincir
uzunluuna göre; kisa zincirli ya asitleri (8
karbondan az), orta zincirli ya asitleri (8-12
karbonlu), uzun zincirli ya asitleri (12 karbon-
dan fazla) olacak ekilde karakterize edilir. Di-
yetteki fosfolipidlerin üç önemli formu vardir:
(1) fosfatidilkolin (lesitin), (2) fosfatidilserin ve
(3) fosfatidiletanolamin. Bazlari diinda yapisal
olarak birbirlerine benzerler (kolin, serin, eta-
nolamin). Besinsel ana sterol, bitkisel kökenli
olan yiyeceklerde olmayan kolesteroldür.
Kuzey Amerika'daki ana besinsel lipid uzun
zincirli ya asitleri (her bir ya asidi 14, 16, 18,
20 karbonlu birmleri içerir)'dir. Uzun zincir-
li ya asitleri daha önceleri doygunluklarinin
derecesine göre siniflandirilirdi ki; doymu
(hidrojenlerin tamami zincire bali), tekli doy-
mami (tek çift ba), çoklu doymami (iki veya
daha fazla çift bali). Tipik Amerikan diyetleri,
ortalama %40 tekli doymami ve doymu ya
asitlerini içerir. Çoklu doymami ya asitleri ve
gliserolün her biri ortalama %10 `nu oluturur.
Diyetteki doymami ya asitlerinin doymu
ya asitlerine orani, P/S orani olarak belirtilir
(tekli doymami ya asitleri dilandiktan son-
ra). Genellikle, hayvansal yalar yüksek düzey-
de doymutur ve bitkisel yalardan daha düük
bir P/S oranina sahiptir. Bu ayrim önemlidir
çünkü, diyetle beraber yüksek oranda doyma-
mi ya alimi ile ateroskleroz geliimi arasinda
güçlü bir iliki vardir.
Trans-ya asitleri, sivi yalara hidrojen bai
eklenmesiyle yari kati ve daha dayanikli yalar
eklinde oluturulur. Bu süreç, trans yapisinda
ürün olumasina neden olur (cis yapisindaki
ürün doymami yalari doal yapisinda var-
dir). Son zamanlardaki çalimalar, trans-ya
asitlerinin tüketiminin Amerikan diyetinde-
kine benzer ekilde olduunda (kilokalorinin
%3'ü), LDL-kolesterolün yükselmesi ile koro-
ner kalp hastaliinin riskinin arttiini ve fazla
trans- ya asitlerinin aliminin bebeklerin nö-
rogeliimsel durumlarini olumsuz yönde etki-
lediini göstermitir.
5,6
Trans ya asitleri kati
margarinlerde, ticari kizartma yalarinda ve
yüksek yala firinlanmi gidalarda bulunmak-
tadir. Trans-ya asitlerinin doal kaynaklari,
tereyai, siir eti ve sütdür.
nsanlar, pek çok ya asitlerini, kisa doyma-
mi ya asitlerinin uzama ve doygunluk ile de
nova olarak sentezleyebilirler. Ancak, linoleik
asit (2 doymami bali,18 karbonlu ya asitle-