background image
384
KISIM 8: Akut Hasta Bebek ve Çocuk
ekilde dolaim bozukluuna neden olabilecek
en olasi mekanizmayi (lari) aydinlatmak için
bozukluu deerlendirmeli ve dolaimi tekrar
salayacak tedaviyi balamalidir.
PATOGENEZ
Azalmi sistemik perfüzyon bazi spesifik ol-
mayan fiziksel bulgulara neden olduu gibi,
beraberinde bozulmanin nedenini beirlemede
yararli olabilecek deerli bulgulara yol açar.
Tüm bu bulgular klinisyen tarafindan hizla de-
erlendirilmelidir. Spesifik olmayan bulgular
(halsizlik, hipotansiyon, azalmi kapiller do-
lum, solukluk) disfonksiyonun derecesi hak-
kinda bilgi vermekle birlikte dolaim bozuklu-
una özgü bir bilgi vermez. Dier daha spesi-
fik bulgular (ral, gallop ritmi, periferik ödem,
hepatosplenomegali) özellikle bazi dolaim
bozukluklarinda oluan fizyolojik deiiklikler
nedeniyle ortaya çiktiklarindan tüm hastalarda
bulunmaz ve siklikla bozulmanin nedeni ya da
mekanizmasi hakkinda deerli bilgiler sunar.
Hem spesifik hem de spesifik olmayan bul-
gulari deerlendirirken bazi terimleri net-
letirerek balamak daha yararli olacaktir.
Bozulmu perfüzyon dokulara kan akiminin
herhangi bir nedenle azalmasidir. Bozulmu
perfüzyon tanimi dolaimdaki kan hacminin
hafif azalmasindan kardiyovasküler kollapsa
kadar geni bir yelpazeyi barindirir. ok bozul-
mu perfüzyonun en air formu olup sistemik
kan akimi hayati fonksiyonlari idame etmek
için yetersiz durumdadir. okun olmazsa ol-
maz bileeni, stabil olmayan bir durum olma-
si ve eer tedavi edilmezse-hatta bazen tedavi
edilse bile-progresif çoklu organ yetmezliine,
air doku iskemisine (laktik asidoz) ve ölüme
yol açabilmesidir. Konjestif kalp ya da dolaim
yetmezlii (Bölüm 497) bozulmu perfüzyonun
dier bir eklidir ve kardiyovasküler sistemin
kompansatuvar mekanizmalari hayati fonksi-
yonlarin idamesini salayabilirken, hastanin
adaptasyona bali komplikasyonlar gelitir-
mesine neden olur (ör: periferik ve pulmoner
ödem, azotemi). Konjestif dolaim yetmezlii,
oktan daha stabil bir durumdur.
Hastaliin doku perfüzyonunu idame ve re-
güle eden mekanizmalari nasil deitirdiini
anlamak, bozuk sistemik perfüzyonu olan has-
tanin deerlendirilmesini büyük ölçüde kolay-
latirir.
DOKU PERFÜZYONU VE KAN
BASINCININ REGÜLASYONU
Kan akimi ve besin öeleri genellikle metabo-
lik gereksinimin çok üzerindedir. Dinlenme
halinde arteriyel kanda tainan oksijenin %75'i
kalbin sa tarafina geri döner. Bu büyük rezerv
metabolik dengenin kardiyak debideki orta
derecede düülerde ya da metabolik gereksi-
nim artilarinda idamesini salar
1,2
(Bkz.
ekil
103-1
). Sistemik kan akimi doku gereksinim-
lerini karilamak konusunda yetersiz kaldiin-
da farkli kompansatuvar mekanizmalar aktive
edilerek dolaimin redistribüsyonunu yapar ve
oksijen ve dier besin öelerinden daha fazla
istifade edilmesine olanak tanir. Bu süreçte,
perfüzyonda ve organlarin fonksiyonlarinda
esasli deiiklikler oluur. Daha önce de belir-
tildii gibi, bu deiiklikler bozulmu dolaim-
la ilgili önemli bulgulara neden olur. Metabolik
gereksinimler ve doku perfüzyonu arasindaki
dengesizlie uyum salayabilmede belirleyici
olan bozulmanin ne kadar hizli baladii ve
salam bir adaptif cevap sisteminin varliidir,
ki bu adaptif sistem de hastalik nedeniyle zarar
görebilir.
Genellikle, kan akimi organlarin metabolik
gereksinimlerine göre daitilir ve kan basinci
çok siki kontrol edilir, böylece beyin ve kalp
gibi organlar postür ya da aktivite deiiklik-
lerinde iyi perfüze edilmeye devam ederler
3,4
.
Deri ve böbrek gibi organlar gerek duydukla-
rindan daha fazla kan akimi alirlar ve böylece
sirasiyla isi deiimi ve filtrasyon gibi yüksek
perfüzyon gerektiren fonksiyonlarini gerçek-
letirebilirler. Kardiyak debi azaldiinda, me-
tabolik olarak aktif organlarin perfüzyonunun
sebat edebilmesi ve kan basincinin idamesi için
lokal ve sistemik cevaplar bulunmaktadir. Kan
akiminin cilt, barsaklar ve böbreklerden re-
distribüsyona uratilmasi dolaim bozukluu
gelien çocuun taninmasina yardim edecek
karakteristik fizik muayene bulgularinin olu-
masina neden olur.
Bu deiikliklerin doasini anlamak için
kisaca kan basinci ve bölgesel kan akiminin
nasil regüle edildiini gözden geçireceiz. Kan
basinci doku ve organlarin perfüzyonu için
itici güçtür. Aortadan büyük arterlere kadar
kan basincinda neredeyse hiç azalma olmadi-
indan çou organ ayni perfüzyon basincinda
kan alir. Öte yandan organ içinde kan akiminin
dailimini regüle eden farkli dirençler oldu-
undan perfüzyon basinci göreceli olarak sabit
øEK¾L 103-1.
Normal durmda ve dolaù¿m ùokunda O
2
kaynaö¿ ve gereksinimi aras¿ndaki iliùki.
A:
Dokulara ulaùan O
2
, genellikle sistemik O
2
transportu olarak adland¿r¿l¿r, kan ak¿m¿ ya da kardiyak debi
ve arteriyel kandaki O
2
içeriöine baöl¿d¿r. Arteriyel kandaki O
2
içeriöi, arteriyel O
2
satürasyonu ve he-
moglobin konsantrasyonuna göre deöiùir. Buna göre sistemik O
2
transportu=kardiyak debi x Hb x 1.36
x arteriyel O
2
satürasyonu. Bu nedenle kan ak¿m¿n¿ azaltan, anemiye, hipoksiye neden olan nedenler ya
da metabolik gereksinimlerdeki art¿ù O
2
kaynaö¿ ve gereksimi aras¿ndaki dengeyi bozar ve doku hiposi-
sine neden olur.
B:
Dolaù¿m ùokunda kan ak¿m¿ aö¿r ùekilde bozulmuùtur ve bu noktada art¿k metabolik
gereksinimlerin karù¿lanmas¿ mümkün olamamaktad¿r.
Doku
hipoksisi
Salikli
durum
Kan
akimi
A
O
2
kaynai
O
2
gereksinimi
Arteriyel
O
2
içerii
Doku
hipoksisi
Salikli
durum
Arteriyel
O
2
içerii
Kan
akimi
B
O
2
kaynai
O
2
gereksinimi