![]() en olasi mekanizmayi (lari) aydinlatmak için bozukluu deerlendirmeli ve dolaimi tekrar salayacak tedaviyi balamalidir. mayan fiziksel bulgulara neden olduu gibi, beraberinde bozulmanin nedenini beirlemede yararli olabilecek deerli bulgulara yol açar. Tüm bu bulgular klinisyen tarafindan hizla de- erlendirilmelidir. Spesifik olmayan bulgular (halsizlik, hipotansiyon, azalmi kapiller do- lum, solukluk) disfonksiyonun derecesi hak- kinda bilgi vermekle birlikte dolaim bozuklu- una özgü bir bilgi vermez. Dier daha spesi- fik bulgular (ral, gallop ritmi, periferik ödem, hepatosplenomegali) özellikle bazi dolaim bozukluklarinda oluan fizyolojik deiiklikler nedeniyle ortaya çiktiklarindan tüm hastalarda bulunmaz ve siklikla bozulmanin nedeni ya da mekanizmasi hakkinda deerli bilgiler sunar. letirerek balamak daha yararli olacaktir. Bozulmu perfüzyon dokulara kan akiminin herhangi bir nedenle azalmasidir. Bozulmu perfüzyon tanimi dolaimdaki kan hacminin hafif azalmasindan kardiyovasküler kollapsa kadar geni bir yelpazeyi barindirir. ok bozul- mu perfüzyonun en air formu olup sistemik kan akimi hayati fonksiyonlari idame etmek için yetersiz durumdadir. okun olmazsa ol- maz bileeni, stabil olmayan bir durum olma- si ve eer tedavi edilmezse-hatta bazen tedavi edilse bile-progresif çoklu organ yetmezliine, air doku iskemisine (laktik asidoz) ve ölüme yol açabilmesidir. Konjestif kalp ya da dolaim yetmezlii (Bölüm 497) bozulmu perfüzyonun dier bir eklidir ve kardiyovasküler sistemin kompansatuvar mekanizmalari hayati fonksi- yonlarin idamesini salayabilirken, hastanin adaptasyona bali komplikasyonlar gelitir- mesine neden olur (ör: periferik ve pulmoner ödem, azotemi). Konjestif dolaim yetmezlii, oktan daha stabil bir durumdur. anlamak, bozuk sistemik perfüzyonu olan has- tanin deerlendirilmesini büyük ölçüde kolay- latirir. BASINCININ REGÜLASYONU lik gereksinimin çok üzerindedir. Dinlenme halinde arteriyel kanda tainan oksijenin %75'i metabolik dengenin kardiyak debideki orta derecede düülerde ya da metabolik gereksi- nim artilarinda idamesini salar da farkli kompansatuvar mekanizmalar aktive edilerek dolaimin redistribüsyonunu yapar ve oksijen ve dier besin öelerinden daha fazla istifade edilmesine olanak tanir. Bu süreçte, perfüzyonda ve organlarin fonksiyonlarinda esasli deiiklikler oluur. Daha önce de belir- tildii gibi, bu deiiklikler bozulmu dolaim- la ilgili önemli bulgulara neden olur. Metabolik gereksinimler ve doku perfüzyonu arasindaki dengesizlie uyum salayabilmede belirleyici olan bozulmanin ne kadar hizli baladii ve salam bir adaptif cevap sisteminin varliidir, ki bu adaptif sistem de hastalik nedeniyle zarar görebilir. çok siki kontrol edilir, böylece beyin ve kalp gibi organlar postür ya da aktivite deiiklik- rindan daha fazla kan akimi alirlar ve böylece sirasiyla isi deiimi ve filtrasyon gibi yüksek perfüzyon gerektiren fonksiyonlarini gerçek- letirebilirler. Kardiyak debi azaldiinda, me- tabolik olarak aktif organlarin perfüzyonunun sebat edebilmesi ve kan basincinin idamesi için lokal ve sistemik cevaplar bulunmaktadir. Kan akiminin cilt, barsaklar ve böbreklerden re- distribüsyona uratilmasi dolaim bozukluu gelien çocuun taninmasina yardim edecek karakteristik fizik muayene bulgularinin olu- masina neden olur. nasil regüle edildiini gözden geçireceiz. Kan basinci doku ve organlarin perfüzyonu için itici güçtür. Aortadan büyük arterlere kadar kan basincinda neredeyse hiç azalma olmadi- indan çou organ ayni perfüzyon basincinda kan alir. Öte yandan organ içinde kan akiminin dailimini regüle eden farkli dirençler oldu- undan perfüzyon basinci göreceli olarak sabit |