background image
1254
KISIM 18: Deri Hastal¿klar¿
YEN¾DO¼AN VEZ¾KÜL VE
PÜSTÜLLER¾
Birçok durum yeni doanda bül ve püstüllere
neden olabilir. Veziküller küçük, intraepidermal
ya da subepidermal berrak sivi birikimleri ek-
linde tanimlanir. Lezyonlar eer daha büyükse
(> 1 cm) bül adini alir. Püstüller pürülan siviyla
doludur. Bu kategorideki hastaliklar tamamen
zararsiz ve kendini sinirlayan bir tablodan ciddi
ve hayati tehdit edici bir tabloya kadar deiebi-
lir. Özellikle prematürelerde siklikla balangiçta
ampirik olarak geni spektrumlu sistemik anti-
mikrobiyal tedavi gerekmektedir. Ailede büllü
hastalik hikâyesinin olmasi ve plasentanin da
incelemesini içeren fizik muayene ile ayirici
tani yapilabilir. Büllerin izlendii ve yaygin tu-
tulum olanlarda daha agresif tanisal çalimalar
yapilmalidir.
Tablo 357-1
'de yenidoandaki
vezikül, püstül ve erozyonlarin enfeksiyöz ve
enfeksiyöz olmayan sebeplerinin ayirici tanilari
özetlenmitir. Enfeksiyöz nedenler Bölüm 17'de,
genetik nedenler de Kisim 360'da detayli olarak
tartiilmitir. Vezikül ve püstüllerin göreceli
olarak daha sik görülen ve enfeksiyöz olmayan
nedenleri ise daha detayli burada tartiilmitir.
Q EMME BÜLLER¶
Emme bülleri rahim içi emmeden kaynak-
lanan, sik görülen, geçici lezyonlardir. Tipik
olarak doumda radiyal ön kol, bilek, dorsal
baparmak ya da iaret parmainda 1 ya da 2
bül veya erozyon görülür. Tani siklikla bebein
etkilenen alani kuvvetle emdiinin gözlenme-
siyle dorulanir.
Q M¶L¶AR¶A
silik olarak da bilinen bu sik görülen cilt bul-
gusu ekrin bez aizlarinin tam olmayan ka-
nalizasyonu sonucu ter damlaciklarinin deri
içinde birikimi ile olumaktadir. Üç klinik tip
tikanikliin derinliini yansitmaktadir. Milia-
riya kristalina yüzeyel subkorneal veziküller-
dir. Miliaria rubra epidermis içindedir, ter ka-
nalinin odaksal parçalanmasi ve inflamatuvar
süreç sonucu eritematöz papül ve püstülleri
oluturmaktadir. Miliaria profunda, yeni do-
anda seyrektir, dermis içerisinde oluan derin
ödemli papüllerdir. Airi isi ve örtünme milia-
riaya zemin hazirlar. Sik görüldüü yerler alin,
gövde ve kollardir. Bu durum kendini sinirlar
ve bebein isi bakimindan nötr bir çevreye ko-
nulmasiyla geriler.
Q ER¶TEMA TOKS¶KUM
NEONATARUM VE GEǶC¶
NEONATAL PÜSTÜLER
MELANOZ¶S
Sik görülen, geçici ve zararsiz döküntüler olan
eritema toksikum neonatarum ile geçici neo-
natal püstüler melanozis birlikte görülebilir ve
ortak bir patofizyoloji paylaabilirler. Etiyoloji
tam olarak bilinmemektedir fakat son teoriler
eritema toksikumun kil foliküllerinden deriye
giren mikroplara kari oluan bir inflamatuvar
reaksiyon olduunu ileri sürmektedir. Erite-
ma toksikum neonatarum kiz ve erkeklerde
eit siklikta termde doan bebeklerin %50 ile
%70'inde görülür fakat prematürelerde nadir-
dir. Çou bebekte ilk 2 günde ortaya çikar ve
1 hafta içinde solar. Üç tip deri lezyonu farkli
özelliklerle kendini gösterir: eritemli maküller,
daireler, eritemli zeminde vezikülopüstüller.
Lezyonlar tüm vücutta görülebilir fakat pal-
moplantar ve perioral bölgelerin korunmasi
tanisal bir özelliktir. Geçici neonatal püstü-
ler melanozis Afrikan Amerikan bebeklerin
%5'inde ve beyaz bebeklerin %1'den azinda
görülmektedir. Döküntüler her zaman doum-
da bulunur ya da ilk 24 saat içerisinde oluur.
nflamatuvar olmayan püstüller patladiinda
yerinde pigmente makülleri çevreleyen yakalik
tarzi skuamlar izlenir ve bu lezyonlar haftalarca
kalabilir (
ekil 357-2
). Püstüler faz intrauterin
geçirilebildii için doum sirasinda gözden
kaçabilir ve doumda sadece hiperpigmente
maküller izlenebilir. Döküntüler vücudun her-
hangi bir yerinde oluabilir fakat genelde yüz,
boyun kivrimi, el ve ayaklarda izlenir. Püstüler
lezyonlarin ayirici tanisi genitir ve acil tedavi
gerektiren enfeksiyöz süreçleri de kapsar (baki-
niz
Tablo 357-1
). Tani kesin deilse cilt biyop-
sisi gereklidir.
Q ¶NFANT¶L AKROPÜSTÜLOZ
Bu vezikül ve püstüllerden oluan youn kain-
tili döküntü avuç içi, ayak tabani ve alt ekstre-
mitelere yerleir. Lezyonlar doumda bulunur
fakat infantil dönemde de geliebilir. Erkek ve
Afrikan Amerikanlarda daha sik görülür. Lez-
yonlar her 2 ile 3 haftada bir ataklar halinde gö-
rülür ve 7 ile 10 günde yatiir. Tablo uyuz has-
taliina çok benzer fakat tekrarlanan deri ka-
zintilarinda akara ait bulgular yoktur ve uyuza
yönelik ampirik tedavi etkisizdir. Cilt biyopsisi
genelde gerekli deildir fakat alinirsa eozinofil
ve nötrofilleri içeren intraepidermal veziküller
görülecektir. Potent topikal steroid ve oral an-
tihistaminiklerle yapilan tedavi ikayetleri ha-
fifletebilir. Ciddi olgularda ultrapotent (sinif 1)
topikal steroidlerin kullanimi gerekebilir.
Q EOZ¶NOF¶L¶K PÜSTÜLER
FOL¶KÜL¶T
Eozinofilik folikülitin bir çeidi infantlarda ve
nadiren de yenidoanlarda görülür. Tekrarla-
yan kaintili püstül ataklariyla karakterizedir.
Lezyonlar infantil akropüstülozun aksine göv-
de ve ekstremitelerde de görülebilmesine ra-
men en sik saçli deride izlenmektedir. Deri bi-
yopsisinde perifoliküler eozinofil infiltrasyonu
görülmektedir. Etyoloji bilinmemekle birlikte
güçlü topikal steroid ve oral antihistaminik-
lerin faydali olduu bilinmektedir. Lezyonlar
birkaç ay içerisinde kaybolabilmektedir.
Q ¶NKONT¶NENS¶YA P¶GMENT¶
nkontinensiya pigmenti airlikli olarak ba-
yanlarda görülen, nadir, X'e bali dominant ge-
çili büllü bir genodermatozdur (bakiniz kisim
360). Cilt belirtileri 4 farkli, üst üste çakian
safhadan meydana gelir: veziküler, verrüköz,
hiperpigmente ve hipopigmente atrofik lez-
yonlar. Veziküler lezyonlar genelde doumda
vardir ya da doumdan hemen sonra oluur ve
2 hafta ile 4 ay arasinda devam eder. Vezikülle-
rin dailimi çizgiseldir ve Blaschko çizgilerini
takip etmektedir; fokal ya da yaygin tutulum
izlenebilir.
Q ER¶TRODERM¶
nfantlardaki yaygin kizariklik ve soyulma
tablosu kiiyi telalandiran bir görünümdür,
genelde bu tablo klinik ve histolojik olarak
özgün deildir. Bebein genel durumunun iyi
olmasi ve aile hikâyesi altta yatan nedene yöne-
lik önemli ipuçlari salar. Kesin tani ancak bir
gözlem döneminden sonra mümkün olabilir.
Hastalik yelpazesi sik rastlanan deriyle sinirli
durumlari, enfeksiyonlari, nütrisyonel eksik-
likleri ve imunolojik hastaliklari kapsar.
Eritrodermiye neden olan durumlar içeri-
sinde enfeksiyonlar ilk olarak akla gelmelidir.
Ayirici tanida streptokokal halanmi deri
sendromu, sistemik kandidiyazis, sifiliz ve
ADS bulunmaktadir. Laboratuar deerlendir-
meleri tam kan sayimini, potasyum hidroksit
preparatlarini (ya da Kalkoflor White mmü-
nufloresan), Tzanck yaymayi ve nazofarinks,
rektum, umbilikus, konjonktiva, kan ve idrar
tarama kültürlerini kapsamalidir. Epidemiyo-
lojik olarak ilgili bölgelerde sifiliz serolojisi ve
HIV testleri düünülmelidir.
Gelime gerilii, ishal ve tekrarlayan en-
feksiyonlarla birlikte eritrodermi varliinda
beslenme hikayesi, elektrolit düzeyleri, prote-
in, albümin düzeyleri, alkalen fosfataz düzeyi,
saçin mikroskopik incelenmesi ve ter testi ile
birlikte metabolik ve immünolojik anormallik-
lere yönelik aratirmalar yapilmaktadir. Yeni-
doan döneminde eritrodermi, primer immün
yetmezlikler (air kombine immün yetmez-
lik, Wiskott-Aldrich, hiperimmünglobülin
E, Omenn sendromu), sekonder immün yet-
mezlikler (ADS, GVHD), Langerhans hücreli
histiyositoz, neonatal lupus ve yaygin kütanöz
mastositozla birlikte görülebilir. Erozif periori-
fisyal dermatit metabolik ya da nutrisyonel bir
hastalii akla getirir. Kistik fibrozis bu siniftaki
en sik rastlanan durumdur. Dier olasiliklar
akrodermatitis enteropatika, biyotin baimli
multiple karboksilaz eksiklii, prolidaz eksik-
lii, metil malonik asidemi, Akçaaaç urubu