background image
312
KISIM 7: Geliùimsel ve Davran¿ùsal Pediatri
tan sonra yakinindaki bir dendriti (ya da bazi
sinirli durumlarda, bir baka aksonu) bulmak
zorundadir. Lokal biyokimyasal araçlarin ör-
nekledii küçük hareketlerin (lamellipodia ve
filopedia) yardimiyla kendi hedef noktalarini
bulana kadar beyine doru tainirlar. Bu bir
kere olduktan sonra bir sinaps oluabilir.
7
Q S¶NAPTOGENEZ
Nöronlar farklilatiktan sonra, aksonlari yakin-
daki hücrelere ulamaya balarlar. Burada, hedef
hücre ile iletiim kurabilecekleri baka bir nöron
ya da kas hücresi gibi nöron olmayan bir hücre
ile tipik sinaptik balantilar olutururlar. Sinir
sisteminin birçok bölümünde bu sinapslarin
güçlülüü ve sabitlii bu balantilarin etkinlii
(nöral ateleme) tarafindan belirlenir.
Sinapslarin oluumu bir dereceye kadar, ilk
ilevsel sinapslari gelitiren beyin bölümlerinin
ilk olarak ilevsel olduu ve daha sonra sinaps
gelitiren bölümlerin ise daha sonra ilevsel
olduunu gösteren "önce oluma-sonra ilev"
kuralini izler. Ayrica korteksin tüm alanlarinda
ilk olarak yetikinlerdeki sinaps sayisini da aan
fazla üretim vardir, ardindan sinapslarin geri çe-
kilmesi ya da budanmasi gelir. Örnein görme
korteksindeki fazla üretim doumdan sonra 3 ve
4. ayda en üst düzeye ulair. Heschl girusundaki
sinaptogenez, birincil iitme korteksi benzer bir
oluum zamanini izler ve %80'i 3. ayda tamam-
lanir. Tersine, orta frontal girustaki fazla üretim
geç ergenliin ortalarinda ortaya çikar.
8-11
nsan beynindeki sinaps eliminasyonu gebe-
liin son zamanlarinda ve doumdan sonraki
dönemin balarinda devam eder ve bu dönem
boyunca sinir sistemi çevresel etmenlere ol-
dukça duyarlidir. Fazla üretimin ve ardindan
geri çekilmenin temel amacinin bir geni sis-
tem temelinde sinapslari tutmak olduu varsa-
yilmaktadir. Bu ekilde olduunda deneyime
dayali hem seçici olarak kesinletirme ve elimi-
nasyon vardir.
Q M¶YEL¶NLEéME
Sinaps geliimi gibi miyelin geliimi de doum
sonrasi döneme kadar devam eden uzami bir
geliimsel süreçtir. Santral sinir sistemi içinde-
ki miyelin oligodendroglia adi verilen özel bir
glia elemani tarafindan üretilirken, otonom si-
nir sisteminde miyelin Schwann hücreleri tara-
findan üretilir. Aslinda miyelin hücreyi yalitir
ve iletim hizini artirir. Miyelinin oluumu mi-
yelin kilifina sahip yollara en yakin glial hücre-
lerin gelimesi ve farklilamasi ile oluan gene-
tik olarak tanimlanmi bir süreçtir ve beynin
hizli büyüdüü dönemde dikkati çeker. Her ne
kadar bu süreç genetik olarak belirlenmi olsa
da doum sonrasi dönemde beslenme gibi çev-
resel etmenlerden etkilenebilir.
Bir kural olarak, ilk önce hareket kökleri mi-
yelinleir, ardindan duyusal kökler, daha sonra
birincil somatosensoryel, görme ve iitme kor-
teksi miyelinleir. Ardindan birincil duyusal
ve hareket korteksini çevreleyen ikincil iliki
alanlari miyelinleir (doum sonrasi dönemin
ilk birkaç ayi süresince). Özellikle frontal kor-
tekste daha üst seviyede kortikal ilevlerde yer
alan klasik iliki alanlarinin miyelinlemesi do-
um sonrasi döneme ve ergenlie kadar uzar.
12
Miyelinlemenin derecesi ve yeri manyetik
görüntülemeden çikan sinyal seviyesinin yo-
unluu ile doru bir ekilde ölçülebilir. Man-
yetik görüntüleme araçlari kullanilarak büyük
ilerlemeler gerçekletirilmitir. Örnein, u
anda, ilk bir yil içinde intrakraniyal hacimde
büyük artilar olduu bilinmektedir, 1 yainda
intrakraniyal hacim, yetikin hacminin %75'i
kadardir ve 2 yainda %80'dir. Erkekler kadin-
lara göre daha fazla intrakraniyal hacme sahip-
dir ve yetikinliin tersine yenidoanlarda be-
yaz madde açisindan cinsiyet farki yoktur.
13,14
u anda, bebeklik döneminden 20 yaa do-
ru beyaz maddede dorusal bir arti olduu ve
ayni ya araliinda gri maddede dorusal ol-
mayan deiimler olduu bilinmektedir. Yak-
laik 12 yaa kadar frontal ve parietal loblarda
gri cevherde arti görülmektedir, bundan sonra
azalma takip eder. Temporal loblarda arti 16
yaina kadar devam eder ve daha sonra azalma
görülmektedir.
15,16
Gri ve beyaz maddedeki deiimler hayatin
ilk 20 yili boyunca devam eder. Gri madde en
yüksek düzeyine 12 ya civarinda ulair ve mi-
yelinleme en yüksek düzeyine 20 ya civarinda
ulair.
BEY¾N GEL¾ø¾M¾NDE
DENEY¾M¾N ETK¾S¾
Doum öncesi beyin geliiminin birçok yönü
deneyime (zayif beslenme ortami ve terato-
jenler gibi belirgin zararli deneyimler diin-
da) dayali olmasa da, doum sonrasi geliim
için bu söylenemez. Gerçekte, doum sonrasi
geliimin birçok öesi ciddi olarak deneyime
dayalidir.
17
Örnein, görsel korteksteki oküler
hakimiyet kolonunun ilk oluumu deneyim-
den baimsizdir, tam oluumu ve farklilamasi
büyük oranda deneyime balidir; bu nedenle
tedavi edilmeyen ailik, geri dönüümü olma-
yan anormal görsel geliime neden olur. Ayri-
ca, dil geliiminin birçok yönü deneyime daya-
lidir. Örnein, bebein konuma seslerini ko-
nuulan anadilin seslerinden ayirt etme bece-
risi anadilin seslerini duymasina balidir. 6-12
aylar arasindan önce, tüm dünyadaki bebekler
birçok dünya dilinin seslerini ayirt etmekte çok
ustadirlar. Bununla birlikte, bu yatan sonra
bebekler daha çok yetikinler gibi davranirlar
ve kendi anadillerinin seslerini çok iyi bir ekil-
de ayirt ederler.
18
Üstelik bebeklerin domadan
haftalar önce annelerinin seslerinden yararlan-
maya baladiklari bilinmektedir (zamaninda
doduklari göz önünde bulundurulursa), çün-
kü bebekler doduktan sonra birkaç saat içinde
bu sesi fark edebilmektedirler. Sonuç olarak,
bebeklerin ya da çocuklarin kelime hazineleri-
nin evlerinde duyduklari kelimelerin bir ilevi
sonucu farklilatiina inanilmaktadir.
Benzer bir durum görme alaninda da or-
taya çikar. Örnein, 6 aylik bebekler, 9 aylik
bebekler ve yetikinler iki insan yüzünü ayirt
etmekte eit düzeydedirler, ancak, sadece 6 ay-
lik bebekler ayni zamanda iki maymun yüzünü
ayirt edebilmektedirler. Bununla birlikte, eer
6 aylik bebeklere maymun yüzünü izleme ile
ilgili 3 aylik bir deneyim salanirsa, maymun
yüzlerini ayirt edebilme becerilerini sürdüre-
bilmektedirler.
19,20
Bu nedenle, hem konuma
hem de yüz izleme becerilerinde bebekler has-
sas bir dönemden geçmektedirler, bir becerinin
devam etmesi ya da kaybolmasinda bu hassas
dönemde deneyim sunulup sunulmamasinin
belirgin bir etkisi vardir.
21
Görme keskinlii de geliimsel olarak benzer
bir hassas dönemden geçmektedir. Örnein,
doumdan sonra birkaç ay içinde doumsal
katarakti ortadan kaldirilan bebeklerin görsel
keskinliklerinin muazzam bir ekilde ilerledii
görülmütür; bununla birlikte kataraktin yeri-
ne normal bir lens yerletirilmesi arasinda ge-
çen zaman uzadikça, görme keskinlii kalici bir
ekilde eski seviyesinin de altina düecektir.
22
Duyusal geliimin diinda, beyin geliimini
etkilemekte olan deneyimin belirli etkisi ve bu
tür deneyimlerin zamanlamasi çok az bilinmek-
tedir. hmal ya da istismara urayan çocuklarda
deneyim yoksunluuna ilikin çalimalara daya-
li olarak ilk balanma ilikilerinin oluumunda
çok hassas bir dönem ortaya çikabildii söyle-
nebilir. Örnein, Romanya yetitirme yurtlarin-
da büyüyen ve Kanada, ngiltere ya da Birleik
Devletler'de evlat edinilen çocuklar eer iki ya-
indan önce evlat edinilmilerse geliimlerinin
daha iyi olduu görülmütür.
23,24
Burada, ya-
aminin ilk birkaç ayinda çok fazla sayida yok-
sunlua maruz kalan bebeklerin normal geliim
sürecinden uzaklatii ve bu yoksunluk devam
ettiinde sonuçlarin daha kötü olduu ve/veya
bebei normal geliim sürecine döndürmenin
daha güç olduu varsayilmaktadir.
Görme, iitme ve balanma ilikilerini olu-
turma gibi temel becerilerinin ötesinde, bilisel
ve hareket alanlarinda önemli plastisite olduu
bilinmektedir. Bilisel alana gelince, örenme ve
bellek yaam boyunca gelitii bilinmektedir;
ayni zamanda farelerin yetitirilme biçimlerinin
bu deneyimleri çok etkiledii de bilinmekte-