![]() katalize edilir. Bu enzim kismen enterohepatik dolaimi sirasinda portal venle geri dönen safra asitlerinin negatif geribildirimi ile düzenlenir. Ancak farkli safra asitlerinin negatif geribildi- rim üzerine etki güçleri deikendir. Örnein primer safra asitleri sentezini baariyla azaltir- ken ursodeoksikolik asit gibi 7-hidroksi gru- bu olanlar azaltmaz. Kolesterol 7-hidroksilaz aktivitesini etkileyen faktörler ayni zamanda kolesterol sentezinde hiz kisitlayici enzim olan HMG-CoA redüktazda da deiikliklere yol açarlar. Böylece sabit kolesterol havuzunun devamlilii salanir. 7-hidroksikolesterol sentezinden sonra steroid çekirdeindeki dei- iklikler oksidoredüksiyon ve hidroksilasyonla sonuçlanir. Son basamak peroksizomlarda ko- lik ve kenodeoksikolik asitlerin glisin ve taurin aminoasitlerine yan zincir konjügasyonudur. Erikinlerde glisin en sik olan bileke iken hayatin erken dönemindeki karacier taurin depolarinin zenginliinden dolayi safra asitle- rinin %80'inden fazlasi taurinle konjüge olur. Steroid çekirdekle oluan dier doal konjü- gatlar sülfatlar, glükuronidid eter ve esterleri, glukozidler, N-asetilglukozaminidinler ve bazi ilaçlarin konjügatlaridir. Bunlar idrar safra asit- lerinin büyük kismini oluturur, çünkü konjü- gasyon hidrofobik moleküllerin çözünürlüü- nü artirarak böbrekten atilimini kolaylatirir. sesi safrasinda depolanir. Safra kesesi safrayi konsantre eder ve yemekler sirasinda duode- numa birakir. Bu da lümen içindeki safra asit konsantrasyonunu kritik miçel konsantrasyo- nunun üstüne çikarir ve miçel (fosfolipid ve kolesterolle makromoleküler agregatlar) oluu- muna katkida bulunur. Miçeller diyetteki non polar unsurlarin eriyebilirliini kolaylatirir ve bairsain emilim yüzeyine eriimlerini artirir. Safra asitleri distal ileumda taiyici-aracilikli transport mekanizmasiyla etkin olarak emilir ve portal venle karaciere döner. Toplam safra asiti havuzu yaklaik her yemekle iki defa veya günde 10-12 defa dolair. Bakteriyel enzimler primer safra asitlerini farkli fizikokimyasal özellikleri olan sekonder safra asitlerine meta- bolize eder. Kolik ve kenodeoksikolik asitlerin 7-dehidroksilasyonu ile nispeten çözünmez olan ve bu nedenle zayif emilen sekonder safra asitleri olan deoksikolik ve litokolik asit oluur. Bunlar fekal safra asitlerinin en büyük kismini oluturur. Geri emilen büyük kisim (%95) yeni safra asit sentezinin inhibisyonu ile sonuçlanir. gebeliin 32. haftasinda erikindekinin 1/6'si içi safra asit konsantrasyonlari kritik miçel kon- santrasyonunun altina düebilir (1-2 mmol/L). Ek olarak safra asitlerinin intestinal geri emi- limi daha az etkindir; safra asitlerinin kanali- küler sekresyonu ve sistemik dolaimdan safra asitlerinin karaciere geri alimi yetersizdir. Ol- gunlamami safra asit metabolizmasi ve yeni- doanin homeostatik sisteminin etkisi sonucu yalarin ve yada çözünen vitaminlerin emilimi nispeten yetersizdir ve kolestaza eilim vardir. masyon aktivasyon (faz I) ve detoksifikasyon (faz II) olmak üzere iki geni cepheye ayrilir. Her birinde farkli enzim aileleri önemlidir ve bu iki süreç arasindaki denge hepatik toksisite- de önemli rol alir. men özellikle karacierde önemlidir ve birçok faz I reaksiyonlari ile ilikilidir. Bu sitokromlar embriyonik ve fötal dokularda düük düzeyler- de saptanabilir. nsanlarda yaklaik 50 sitok- rom P450 izoenzimi tespit edilmitir ve bunla- rin arasinda ilaç metabolizmasinda en önemlisi olarak CYP3A4 saptanmitir. Hidroksilasyon, dealkalinizasyon ve dehalojenasyon gibi farkli reaksiyonlari katalizlerler. Tüm reaksiyonlar substrata bir oksijen atomunun takildii mo- nooksijenasyonu içerir. P-450 sisteminde subs- trat özgüllüünde çakimalar vardir. P-450'nin sitokromlarinin farkli aileleri tanimlanmitir ki; içlerinden 1A, 2C, 2D, 2E ve 3A alt aileleri insanlarda özellikle ilaç-ksenobiyotik metabo- lizmasi ve toksisitede önemlidir. raz, epoksit hidroksilaz, sülfotransferaz ve N-asetiltransferaz gibi farkli enzimlerle ger- çekleir. Bunlar hidrofobik metabolitlerin id- rar veya safra ile atilabilen hidrofilik olanlara dönüümünü tamamlayan reaksiyonlari kata- lizlerler. Bu enzimlerin bazilari indüklenebilir ve bazilari da polimorfiktir. Polimorfik formun örnei arasinda N-asetiltransferaz 2 (NAT-2) vardir ve bireylerin hizli veya yava asetilatör olmalarina imkan verir. Bu da sulfasalazin, trimetoprim-sülfametoksazol ve izoniazid gibi belirli ilaçlarin metabolize edilmesindeki fark- liliklara yol açar. Bu özelliin belirli etnik grup- larda kalitildii gösterilmitir. ko, bakir gibi air metallerin ve birçok baka maddenin safra ile atilimindan sorumludur. Gebeliin dördüncü ayinin bainda safra sek- bulunmasi mekonyumun koyu yeil rengini salar. Kanaliküler düzeyde safra oluumu çözünen maddelerin aktif transportu ve bunu takiben suyun pasif hareketiyle balar. Safra fonksiyonel olarak izoosmotik bir solüsyon- dur, çünkü safra asitleri gibi organik bileenler birleik ya miçelleri veya çökelti eklindedir ve daha az ozmotik aktiviteye sahiptir. Safra kanallari, kanaliküler düzeyde üretilen sivinin kompozisyonunu ve hacmini su ve elektrolitle- rin reabsorpsiyon ve sekresyonu ile deitirir. Sekretin ve vazoaktif intestinal polipeptit (VIP) duktuler düzeyde bikarbonattan zengin safra akii salar. Karit olarak somatostatin safra akimini inhibe eder. Safra, safra kesesinde de deiiklie urayabilir ve on kata kadar kon- santre olabilir. gibi hem ürünlerinin yikilmasi ile oluur. Bir gram hemoglobin 35 mg bilirubin oluturur. Bilirubin, protohemin (protoporfirin IX) tet- rapirol halkasinin açilmasi ile oluur. Mikro- zomal hem oksijenaz demiri Fe eder. Ayrilan karbonu karbon monoksit olarak atilir. Kalan lineer tetrapirol biliverdin IX'dir. Daha sonra C-10 karbonu biliverdin redüktaz ile indirgenerek bilirubin IX'u olu- turur. Zamaninda domu salikli bebeklerde bilirubin 6-8 mg/kg/gün hizinda oluurken bu hiz salikli erikinlerde 3-4 mg/kg/gün'dür. Bu fark yenidoanlardaki artmi eritrosit hacmi ve azalmi eritrosit ömründen kaynaklanir. katlantilariyla nonpolar, lipofilik bir molekül oluturur. Pozisyon 4-5 ve 15-16'daki kar- bon karbon çift balari cis ve trans oluumu- nu salar. Bilirubinin doal oluan formu 4Z, 15Z-bilirubin IX'dir. Hidrofobik doasi gerei retiküloendotelyal sistemde üretiminden kara- cierden atilimina kadar bir taiyiciya ihtiyaç duyar (albumin). Bu iki molekülün balan- ma afinitesi öyle fazladir ki normal bilirubin düzeylerinde tüm serum bilirubini albumine balidir. Bilirubin hepatositlere sinüzoidlerden "bilitranslokaz" adi verilen plazma zarina ba- li bir taiyici ile alinir, ama baka taiyicilar da vardir (örnein OATP ailesinden). Hepatositin sivi ortaminda bilirubin ligandin veya Y prote- ini olarak da adlandirilan bir hücre içi taiyicisi olan glutatyon S-transferaza (GST) balanir. Daha sonra bilirubin hepatositin endoplazmik retikulumunda bilirubin glukuronil transfe- raz (UDP-GT) ile glukuronik asit ile konjüge olurak hem mono hem de diglukuronitleri oluturur. Narkotik, antikonvülzan, steroid |