background image
1678
KISIM 25: Böbrek ve ¾drar Yolu Bozukluklar¿
çok azinin ve kas dokusunun yaklaik %80'inin
su olmasi dolayisiyla, kasli bir çocuk orantisal
olarak obez bir çocuktan daha fazla suya sahip
olacaktir. TVS balica iki bölüme ayrilir: vücut
airliinin %40'i hücre içi sivi (HS) ve vücut
airliinin %20'si hücre dii sivi (HDS). HDS
daha ileri olarak interstisyel (vücut airliinin
%16'si) ve plazma (vücut airliinin %4'ü) vo-
lümlerine bölünür. Doumda, HDS volümü
HS volümünün yaklaik 1.5 katidir. Bununla
birlikte, bu denge hizlica deiir, öyle ki ya-
amin onuncu gününde HS HDS'ye eit ve 3
yata TVS'nin üçte ikisi HS, üçte biri HDS'dir.
Plazma volümü plazma proteinleri tarafindan
salanan onkotik basinç ile idame ettirilir.
Plazmadaki elektrolitler ve asit baz ölçümü
HDS deerlerini temsil eder.
1
HDS ve HS volümü her bir kompartimanin
içindeki osmotik olarak aktif partikül içerii
tarafindan belirlenir. Sodyum (Na) ve ona ba-
li anyonlari (klor [Cl] ve bikarbonat [HCO
3
])
HDS volümünü kontrol eden osmotik olarak
aktif partiküllerdir; potasyum (K) ve ona bali
anyonlar (makromoleküllerden organik fosfat-
lar gibi) HS volümünü kontrol eden osmotik
olarak aktif partiküllerdir. Osmotik dengeye
ulamak için HDS ve HS volümü içinde suyun
su kanallari (aquaporinler) aracilii ile hücre
membraninin bir tarafindan dierine hareket
etmesi gibi deiiklikler meydana gelir. HDS
(plazma) içinde sodyum konsantrasyonundaki
bir deiiklik HS ile HDS arasindaki osmo-
tik dengeyi bozacaindan, yeni bir osmotik
dengeye ulamak için su hücre zarinin bir ta-
rafindan dierine hareket eder. Hücre diinin
osmolalitesi etkin bir ekilde HDS'nin sodyum
konsantrasyonu ile belirlenir. Bu durum da, to-
tal vücut solüt yükü görece sabit olduundan,
HS volümünü belirlemi olur. Plazma sodyum
konsantrasyonu azalirsa HS volümü hemen
daima artar (ien hücre) ve plazma sodyum
konsantrasyonu artarsa (hipernatremi) HS
volümü azalir (büzülen hücre) (
ekil 466-1
).
Hücre volümünün düzenlenmesi normal
hücre fonksiyonu ve yapisal bütünlüü için
son derece önemlidir. Hipotonik bir HDS'ye
akut olarak maruz kalma hücrenin birkaç da-
kika içinde imesine neden olur. Kisa bir süre
sonra hücre volümü normale doru küçülmeye
balar. Bu küçülme volüm düzenleyici küçülme
olarak tanimlanir ve özellikle potasyum gibi
hücre içi solüt kaybina balidir. Bunun tersi
olarak, hipertonik bir HDS'ye maruz kalma
hücrelerin boyutunun azalmasina neden olur
ve sonra hücre içine net solüt sizmasi (çoun-
lukla Na
+
ve Cl
-
) yoluyla düzelir. Bununla bir-
likte, bu inorganik iyonlardaki arti hücre içi
enzim sistemlerini bozar. Beyin hücreleri gibi
bazi hücreler hücresel metabolizma kaynakli
idiyojenik osmoller olarak bilinen maddelerin
yapimi ile volüm kontrolünü salamak için ila-
ve mekanizmalar kullanilirlar. Bunlar hücre içi
protein fonksiyonunu bozmayan taurin, glisin,
glutamin, sorbitol ve inositoldür. Bu idiyojenik
osmollerdeki artilar akut hipertonik deiik-
likler karisinda 4 saat gibi erken bir zamanda
beyin hücrelerinde tespit edilmilerdir.
Kompartman volümleri entegre meka-
nizmalar tarafindan düzenlenir. Bunlar; sivi
elektrolit alimi ve renal su atilimini kontrol
eden hipotalamik düzenleyiciler, sodyum kon-
santrasyonundaki deiimlere ve hücre dii ile
plazma volümlerindeki deiimlere yanit veren
renin-anjiotensin-adrenal sistemi ve atriumdur
(arginin vazopressin [AVP] ve atrial natriüre-
tik peptid). Bu mekanizmalar ve fonksiyondaki
sapmalari daha ayrintili olarak bölüm 525 ve
531'de tartiilmitir. Kisaca, anterior hipotala-
mustaki osmoreseptör tarafindan plazma os-
molalitesinde küçük bir arti (%1) tespit edilse
bile susuzluk ve su alimi uyarilir. Ayni zamanda
renal su emilimini artiran antidiüretik hormon
(ADH) da artar. Plazma osmolalite azalmasi ile
tam tersi olaylar meydana gelir.
Salam bir böbrek öngörülebilir ve tutarli bir
ekilde plazma volümünün azalmasi ile oluan
renal perfüzyon azalmasina yanit verir. Balan-
giçta, glomerül filtrasyon hizi afferent arteriolün
vazodilatasyonu ve efferent arteriolün konstrük-
siyonu ile devam ettirilir. Renal plazma akimi
azaldii için protein konsantrasyonu ve ozmo-
tik basinç postglomerüler kapillerde artar. Bu,
peritübüler kapiller geri emiliminin artmasi ile
sonuçlanir ve neredeyse proksimal tübül için-
deki maksimal sodyum geri emilimine yaklair.
Volüm kontraksiyonu da, distal tübül ve erken
toplayici kanal içinde maksimal sodyum geri
emilimine neden olan aldosteron salinimini re-
nin ve anjiotensin II sekresyonunun artmasina
yanit olarak uyarir. Bu güçler hep birlikte filtre
edilen sodyum yükünün en üst düzeye yakin tu-
tulumun gerçeklemesini salar. Volüm azalma-
si da toplayici kanallarin geçirgenliini artirir;
nefronun son segmenti içinde su geri emilimi
artar, bu idrar osmolalitesinde artila sonuçla-
nir. Sonuç olarak, renal perfüzyon veya plazma
volümü azaldii zaman hem su hem tuz geri
emilimini etkileyen olaylar serisi intravasküler
volümü artirmak için birlikte meydan gelir.
Atrial natriüretik peptid atriumda yapilir.
Atrial gerilme ve hipervolemi ile ortaya çikan
dier çeitli faktörler salgilanmasini artirirlar.
Atrial natriüretik peptid sodyum ve su atilimi-
ni artiracak ekilde böbree etki eder. O ayni
zamanda renin ve aldosteron salgilanmasini da
inhibe eder, böylece sodyum atilimi artar.
¾DAME SIVI VE ELEKTROL¾T
TEDAV¾S¾
Q GENEL PRENS¶PLER
dame sivi gereksinimi ilk olarak, kalorik tüke-
timin infant ve çocuklar için 3 ayri airlik kate-
gorisinde; 1-10 kg arasi 100 kalori/kg, 11-20 kg
arasi 50 kalori/kg ve 21-80 kg arasi 20 kalori/kg
olacak ekilde dorusal olduunu gözlemleyen
Holiday ve Seeger tarafindan tanimlanmitir.
2
Suyun iki endojen kaynai olan oksidasyon
sonucu oluan su ve yiyecek kaynakli su hari-
cinde, sivi gereksiniminin enerji tüketiminin
her 100 kcal için 100 mL olduu dikkate ali-
nir. Sonuç olarak, hem kalori tüketimi hem
total idame sivi hacmini hesaplamak için tek
bir ölçek kullanilabilir (bakiniz
Tablo 23-4
, Bö-
lüm 23). Örnein 14 kg'lik bir çocukta, kalorik
tüketim veya idame sivi gereksinimi ilk 10 kg
için 1000mL, sonraki 4 kg için 50mL/kg veya
200mL, toplam 1200 mL/gün veya ayni ekilde
kalorik tüketim 1200 kcal/gün olacaktir. Ayni
yaklaima göre, saatlik sivi tedavi hizi 40 mL/
saat (ilk 10 kg için) arti 2 mL/saat sonraki 4
kg için veya 48 mL/saat eklinde olacaktir. 80
kg'dan daha fazla vücut airliina sahip hasta-
lar için su dailimi ve vücut airlii arasindaki
iliki anlamli olarak farklilatii için, bu hesap-
lama ekli ile sivi ihtiyacinin olduundan fazla
çikmasi olasidir.
dame sivi miktari, idame sivi = insensible
(hissedilmeyen) su kaybi + idrar kaybi olarak
hesaplanir. Normal fizyolojik durumlarda
yalnizca buharlaan (insensible) kaynaklar ve
idrar kayiplarini ifade eder. Gastrointestinal
yoldan (diyare) ilave sivi kaybi veya dolaim
volümünün interstisyel volüm (üçüncü boluk)
içine kaybi gibi sivi dailimindaki deiikliler,
ya da asit dikkate alinmaz.
Hissedilmeyen su kaybi (HSK), alinan hava-
yi nemlendirmek için akcierlerden ve vücut
iç sicakliinin isi yayma ve iletimi vasitasiyla
düzenlenmesi için deriden buharlaan solüt
içermeyen sividir. Deriden kayiplar olaan ter
Hipotonik
Na
H
2
O
P
H
2
O
Hipertonik
imi Hücre
Büzülmü
Hücre
Na
H
2
O
øEK¾L 466-1.
Daire hücre zar¿n¿ temsil etmek-
tedir. Normal hücre volümü aç¿k k¿rm¿z¿ renk ile
tasvir edilmiùtir. Resmin sol taraf¿nda, koyu k¿rm¿-
z¿ gölgelendirilmiù alanla gösterildiöi gibi, hücre
suyun içine girmesine ve ùiùmesine neden olan
hipotonik ortam içine yerleùtirilmiùtir. Resmin
saö taraf¿nda, aç¿k k¿rm¿z¿ gölgelendirilmiù alanla
gösterildiöi gibi, hücre suyunun d¿ùar¿ ç¿kmas¿ ve
büzülmesine neden olan hipertonik bir ortama
yerleùtirilmiùtir.
Tablo 466-1.
¶dame S·v· ve Elektrolitler
Ortalama
Hissedilmeyen su (ml/100 kcal)
40
Metabolik su (ml/100 kcal)
15
¾drar suyu (ml/100 kcal)
75
Toplam 100
Sodyum klorür (mmol/100 kcal)
3
Potasyum (mmol/100 kcal)
2