![]() su olmasi dolayisiyla, kasli bir çocuk orantisal olarak obez bir çocuktan daha fazla suya sahip olacaktir. TVS balica iki bölüme ayrilir: vücut airliinin %40'i hücre içi sivi (HS) ve vücut airliinin %20'si hücre dii sivi (HDS). HDS daha ileri olarak interstisyel (vücut airliinin %16'si) ve plazma (vücut airliinin %4'ü) vo- lümlerine bölünür. Doumda, HDS volümü HS volümünün yaklaik 1.5 katidir. Bununla birlikte, bu denge hizlica deiir, öyle ki ya- amin onuncu gününde HS HDS'ye eit ve 3 yata TVS'nin üçte ikisi HS, üçte biri HDS'dir. Plazma volümü plazma proteinleri tarafindan salanan onkotik basinç ile idame ettirilir. Plazmadaki elektrolitler ve asit baz ölçümü HDS deerlerini temsil eder. tarafindan belirlenir. Sodyum (Na) ve ona ba- li anyonlari (klor [Cl] ve bikarbonat [HCO aktif partiküllerdir; potasyum (K) ve ona bali anyonlar (makromoleküllerden organik fosfat- lar gibi) HS volümünü kontrol eden osmotik olarak aktif partiküllerdir. Osmotik dengeye ulamak için HDS ve HS volümü içinde suyun su kanallari (aquaporinler) aracilii ile hücre membraninin bir tarafindan dierine hareket etmesi gibi deiiklikler meydana gelir. HDS (plazma) içinde sodyum konsantrasyonundaki bir deiiklik HS ile HDS arasindaki osmo- tik dengeyi bozacaindan, yeni bir osmotik dengeye ulamak için su hücre zarinin bir ta- rafindan dierine hareket eder. Hücre diinin osmolalitesi etkin bir ekilde HDS'nin sodyum konsantrasyonu ile belirlenir. Bu durum da, to- tal vücut solüt yükü görece sabit olduundan, HS volümünü belirlemi olur. Plazma sodyum konsantrasyonu azalirsa HS volümü hemen daima artar (ien hücre) ve plazma sodyum konsantrasyonu artarsa (hipernatremi) HS volümü azalir (büzülen hücre) ( son derece önemlidir. Hipotonik bir HDS'ye kika içinde imesine neden olur. Kisa bir süre sonra hücre volümü normale doru küçülmeye balar. Bu küçülme volüm düzenleyici küçülme olarak tanimlanir ve özellikle potasyum gibi hücre içi solüt kaybina balidir. Bunun tersi olarak, hipertonik bir HDS'ye maruz kalma hücrelerin boyutunun azalmasina neden olur ve sonra hücre içine net solüt sizmasi (çoun- lukla Na enzim sistemlerini bozar. Beyin hücreleri gibi bazi hücreler hücresel metabolizma kaynakli idiyojenik osmoller olarak bilinen maddelerin yapimi ile volüm kontrolünü salamak için ila- ve mekanizmalar kullanilirlar. Bunlar hücre içi protein fonksiyonunu bozmayan taurin, glisin, glutamin, sorbitol ve inositoldür. Bu idiyojenik osmollerdeki artilar akut hipertonik deiik- likler karisinda 4 saat gibi erken bir zamanda beyin hücrelerinde tespit edilmilerdir. elektrolit alimi ve renal su atilimini kontrol eden hipotalamik düzenleyiciler, sodyum kon- santrasyonundaki deiimlere ve hücre dii ile plazma volümlerindeki deiimlere yanit veren renin-anjiotensin-adrenal sistemi ve atriumdur (arginin vazopressin [AVP] ve atrial natriüre- tik peptid). Bu mekanizmalar ve fonksiyondaki sapmalari daha ayrintili olarak bölüm 525 ve 531'de tartiilmitir. Kisaca, anterior hipotala- mustaki osmoreseptör tarafindan plazma os- molalitesinde küçük bir arti (%1) tespit edilse bile susuzluk ve su alimi uyarilir. Ayni zamanda renal su emilimini artiran antidiüretik hormon (ADH) da artar. Plazma osmolalite azalmasi ile tam tersi olaylar meydana gelir. renal perfüzyon azalmasina yanit verir. Balan- giçta, glomerül filtrasyon hizi afferent arteriolün vazodilatasyonu ve efferent arteriolün konstrük- siyonu ile devam ettirilir. Renal plazma akimi azaldii için protein konsantrasyonu ve ozmo- tik basinç postglomerüler kapillerde artar. Bu, peritübüler kapiller geri emiliminin artmasi ile sonuçlanir ve neredeyse proksimal tübül için- deki maksimal sodyum geri emilimine yaklair. Volüm kontraksiyonu da, distal tübül ve erken toplayici kanal içinde maksimal sodyum geri emilimine neden olan aldosteron salinimini re- nin ve anjiotensin II sekresyonunun artmasina yanit olarak uyarir. Bu güçler hep birlikte filtre edilen sodyum yükünün en üst düzeye yakin tu- tulumun gerçeklemesini salar. Volüm azalma- si da toplayici kanallarin geçirgenliini artirir; nefronun son segmenti içinde su geri emilimi artar, bu idrar osmolalitesinde artila sonuçla- nir. Sonuç olarak, renal perfüzyon veya plazma volümü azaldii zaman hem su hem tuz geri emilimini etkileyen olaylar serisi intravasküler volümü artirmak için birlikte meydan gelir. Atrial natriüretik peptid sodyum ve su atilimi- ni artiracak ekilde böbree etki eder. O ayni zamanda renin ve aldosteron salgilanmasini da inhibe eder, böylece sodyum atilimi artar. TEDAV¾S¾ timin infant ve çocuklar için 3 ayri airlik kate- gorisinde; 1-10 kg arasi 100 kalori/kg, 11-20 kg arasi 50 kalori/kg ve 21-80 kg arasi 20 kalori/kg olacak ekilde dorusal olduunu gözlemleyen Holiday ve Seeger tarafindan tanimlanmitir. sonucu oluan su ve yiyecek kaynakli su hari- cinde, sivi gereksiniminin enerji tüketiminin her 100 kcal için 100 mL olduu dikkate ali- nir. Sonuç olarak, hem kalori tüketimi hem total idame sivi hacmini hesaplamak için tek bir ölçek kullanilabilir (bakiniz tüketim veya idame sivi gereksinimi ilk 10 kg için 1000mL, sonraki 4 kg için 50mL/kg veya 200mL, toplam 1200 mL/gün veya ayni ekilde kalorik tüketim 1200 kcal/gün olacaktir. Ayni yaklaima göre, saatlik sivi tedavi hizi 40 mL/ saat (ilk 10 kg için) arti 2 mL/saat sonraki 4 kg için veya 48 mL/saat eklinde olacaktir. 80 kg'dan daha fazla vücut airliina sahip hasta- lar için su dailimi ve vücut airlii arasindaki iliki anlamli olarak farklilatii için, bu hesap- lama ekli ile sivi ihtiyacinin olduundan fazla çikmasi olasidir. hesaplanir. Normal fizyolojik durumlarda yalnizca buharlaan (insensible) kaynaklar ve idrar kayiplarini ifade eder. Gastrointestinal yoldan (diyare) ilave sivi kaybi veya dolaim volümünün interstisyel volüm (üçüncü boluk) içine kaybi gibi sivi dailimindaki deiikliler, ya da asit dikkate alinmaz. iç sicakliinin isi yayma ve iletimi vasitasiyla düzenlenmesi için deriden buharlaan solüt içermeyen sividir. Deriden kayiplar olaan ter tasvir edilmiùtir. Resmin sol taraf¿nda, koyu k¿rm¿- z¿ gölgelendirilmiù alanla gösterildiöi gibi, hücre suyun içine girmesine ve ùiùmesine neden olan hipotonik ortam içine yerleùtirilmiùtir. Resmin saö taraf¿nda, aç¿k k¿rm¿z¿ gölgelendirilmiù alanla gösterildiöi gibi, hücre suyunun d¿ùar¿ ç¿kmas¿ ve büzülmesine neden olan hipertonik bir ortama yerleùtirilmiùtir. |