![]() Hormonlar¿n Etki Mekanizmalar¿ Çeviri: Hakan Döneray kilemek üzere bir doku veya organ tarafindan dolaima salgilanan moleküle hormon denir. Salgilanan hormonun hedefi bezden uzak yer- leimli hücreler (endokrin etki), bezin kendisi (otokrin etki) veya beze komu hücreler (pa- rakrin etki) olabilir. bölüm, ana siniflamadaki balica hormonlari tarif edecek ve onlarin salikta ve hastalikta na- sil bir rol oynadiklari hakkinda metodolojik bir baki açisi salayacaktir. Her bir hormon siste- mi; hormon üreten bir bez, hormonun kendisi ve dolaimda bulunan balayici proteinlerden oluur. Balayici proteinler mevcut hormon deposu içinde adeta dolaan bir havuz duru- mundadir. Buna ek olarak, hormonlarin da- ilimini ve dolaimdaki varliini deitirerek, hormonlarin aktivite hizini da düzenlerler. Ser- best hormonun veya ligandin hedef hücre yü- zeyindeki özel bir reseptöre balanmasi, hücre fonksiyonunu deitiren ikincil habercilerin veya bir seri sinyal kaskadi olarak bilinen sin- yal iletim yolaklarinin aktive olmasina yol açar. Hormonun hücre fonksiyonu üzerine olan et- kisi, sinyal yolaklarinin aktivitesinde rol alan düzenleyici moleküller tarafindan deitirilir. rilir. Amino asit zincirinden oluan peptid ya- pili hormonlar en büyük grubu oluturur. Kü- hormon (ADH), gonadotropin-serbestletirici hormon (GnRH) ve tirotiropin-serbestletirici hormon (TRH) bulunur. nsülin ve büyüme hormonu (BH) protein yapisinda olup, büyük peptidlerden oluan hormonlardir. Glikopro- tein yapisinda olan hormonlar karbonhidrat yan zincirine sahiptir. Bu yapidaki hormonlar; human koryonik gonadotropin (hCG), luteini- zan hormon (LH), follikül-stümülan hormon (FSH) ve tiroid stümülan hormon'dur (TSH). Amino asit türevi hormonlarda molekülün son kismina tirozin ve triptofan gibi amino asitle- rinden gelen bir NH grupta yer alir. Peptid yapili hormonlarin etkisi genel olarak hücre yüzeyinde bulunan resep- törler vasitasiyla gerçekleir. lerden oluur. Bu hormonlar kolesterol (örnek, testosteron, kortizol) veya eikonazoidlerden (prostaglandinler) sentez edilir. Retinoidler (A vitamini) ve D vitamini gibi steroid yapisinda olan dier hormonlar ise vitamin kökenli hor- monlardir. Genel olarak, tiroid hormonlari, ste- roid yapisinda olan hormonlar, retinoidler ve D vitamini yada eriyen ve etkilerini hücre içi reseptörler vasitasiyla gösteren hormonlardir. SINIFLAMASI rine (hücre yüzeyi veya sitozolik nükleer) göre iki ana grupta toplanir. Reseptörler yapilari ve iletim mekanizmalarina göre alt gruplara ay- rilir ( bulunan reseptörlere balanir. Böylece, hücre zarinda balayan uyari, ikincil haberciler va- sitasiyla iletim kaskadini aktive eder ve hücre içinde deiiklie yol açar. Hücre zari resep- törleri; G-protein-coupled reseptörleri, tirozin kinaz reseptörleri, sitokin ailesi reseptörleri ve grupta toplanir. Peptid yapili hormonlarin ter- sine, lipofilik hormonlar etkilerini sitozolik re- septörler vasitasiyla gösterir. Hormon-reseptör kompleksi nükleusa geçer. Nükleusta aktive olan reseptör gen promoterinde "cevapli ele- ment" olarak adlandirilan özel balanma bölge- sine yapiir ve DNA üzerindeki hedef genlerin transkripsiyonunu etkiler. Nükleer reseptörler; ligandla aktive olan reseptörler ve "orfan" re- septörler (endojen ligandlari bilinmeyenler) olmak üzere iki gruba ayrilir. Ligandla aktive olan reseptörler de "klasik" reseptörler (steroid, tiroid ve retinoid hormonlarin reseptörleri) ve "orfan-kabullenilmi" reseptörler olarak daha alt gruplara ayrilir. Orfan-kabullenilmi resep- törler, ya asidi, kolesterol/safra asidi ve kse- nobiyotik gibi eksojen maddelere balanir. Bu reseptörlerin endojen ligandlara sahip olduu daha sonradan bulunmutur. G-Protein-Coupled Reseptörler teinlerinden oluan heterodimerik bir molekül- dür. Yedi çeit transmebran (veya heptahelikal) GPCR tanimlanmitir. Bu reseptörler ikincil ha- berci bir yolak ile birleerek çaliirlar. GPCR sayi olarak bine yakindir ve reseptör ailesi içinde en büyük grubu oluturur. dan kullanilir ( reseptörler ve koku duyusunda odorant resep- törler gibi) ve endojen ligandlari bilinmeyen ("orfan" reseptörler) hücre dii bazi maddeler tarafindan da kullanilmaktadir. heliksten oluan bir demet ve bir karboksi- terminal sitoplazmik kuyruktan oluur. rin aktive olmasini salayan alfa, beta ve gam- ma adinda birer subünitten oluur. Bozukluklar¿ |