background image
1369
Gastrointestinal Sistemin Normal Yap¿s¿ ve Fonksiyonu
tainmasi in vitro olarak gestasyonun 10. haf-
tasinda gösterilebilir. Taiyici, gestasyonun 17-
20. haftasinda tüm bairsak boyunca bulunur
ve gestasyon boyunca aktivitesi artar. SGLT-1
gen mutasyonlari, yenidoanda ölümcül ola-
bilecek ishale neden olan glukoz-galaktoz ma-
labsorpsiyonuyla sonuçlanir. Fruktoz, kolay-
latirilmi difüzyonla ya da enterosit firçamsi
kenarinda bulunan yüksek afiniteli glukoza-
baimli fakültatif taiyici, GLUT-5, tarafindan
tainir. Glukoz olmadan bol miktarda fruktoz
tüketildiinde, meyve sularinda olduu gibi,
taima mekanizmalarinin kapasitesinin ail-
masi sonucunda ishal görülebilir.
Q PROTE¶NLER¶N S¶ND¶R¶M VE
EM¶L¶M¶
Diyetteki proteinler oldukça farkli yapisal ve
biyolojik deikenlik göstermektedir, sonuç
olarak etkin bir protein sindirimi ve emilimi
için çok sayida proteolitik enzime ve taiyici
sisteme gerek duyulmaktadir. Karbohidratlar-
da olduu gibi protein sindiriminde de bir dizi
hidrolitik basamak rol oynar. Bu basamaklar
midede pepsinle balayip bairsakta pank-
reatik proteazlar ve peptidazlarla son bulur.
Ortaya çikan oligopeptidlerin son hidrolizi ve
emilimi enterosit firçamsi kenarinda bulunan
tümleik membran hidrolazlari ve amino asit
taiyicilar tarafindan gerçekletirilir.
Proteinlerin sindirimi midede, mide asidi
üretimiyle birlikte ef hücrelerden salgilanan
pepsin enzimiyle balar. Midedeki sindirimin
sonucunda büyük polipeptidler ve oligopep-
tidler oluur. Lümen içi proteoliz bairsakta,
pankreas tarafindan öncül formlar eklinde
salgilanan endopeptidazlar ve ektopeptidazlar
tarafindan sürdürülür. Enzim aktivasyonu için
bir firçamsi kenar enzimi olan enterokinaz ta-
rafindan önce tripsinojenin tripsine çevrilmesi
gerekmektedir. Tripsin daha sonra dier pank-
reatik enzimleri aktif hale getirir.
Özgül sodyum-baimli taiyici proteinler
amino asitleri hücre içine tair. Bu taiyicilar 3
farkli amino asit sinifiyla etkileirler: (1) nöt-
ral, (2) asidik ve (3) bazik. Ayrica, enterositle-
rin apikal ve bazolateral membranlarinda sod-
yumdan baimsiz kolaylatirilmi amino asit
taiyici sistemleri bulunur.
Protein sindirim ve emilim süreci oldukça
etkili olup lümendeki proteinlerin %95'i emi-
lebilmektedir.
Q YA´LARIN S¶ND¶R¶M¶ VE
EM¶L¶M¶
Yalar insan sütündeki enerjinin yaklaik
%50'sini ve tipik bir Bati diyetindeki kalorinin
%30'unu karilar. Yalarin sindirim ve emi-
limi be evreye bölünebilir: (1) intralüminal
hidroliz, (2) miçel tarafindan çözünebilir hale
getirilme, (3) lümenden hücre içine girme, (4)
hücre içinde yeniden esterlenme, (5) enterosit
diina tainma için ilomikronlarin içinde pa-
ketlenme. Lümen içindeki sindirim yiyecein
aiz içinde ve midede mekanik küçültülmesiy-
le balar. Emülsifiye olmu ya lipaz enzimleri
tarafindan hidrolize edilerek monogliseridleri
ve ya asitlerini oluturur.
Yalarin sindirimi için üç majör lipaz enzimi
önemlidir. Aside dayanikli lipaz mide gövdesi
tarafindan salgilanmakta ve midenin asit orta-
minda ya sindirimini balatmaktadir. Bu en-
zim bebeklerde ya sindiriminin %20-30'undan
sorumludur. Besinler duodenuma girdiklerinde
mukozal hormonlarla birlikte, pankreas uyari-
larak pankreatik lipaz ve kolipaz enzimleri sal-
gilanir. Yeterli ya sindirimi için gereken mik-
tardan 1000 kat fazla konsantrasyonda olan bu
enzimler erikinlerde ya hidrolizinin çoun-
dan sorumludur. Ancak yenidoan bebeklerde
(özellikle prematürelerde) pankreatik lipaz ve
safra tuzlarinin salgilanmasi yetersiz olup ma-
mayla beslenen bebeklerin diyetlerindeki lipi-
din %10-15'inin emilememesine yol açar. Anne
sütüyle beslenen bebeklerin ya emilimi, anne
sütünde bulunan ve mideyi geçtikten sonra
ince bairsakta safra tuzlari tarafindan aktive
edilen bir lipaz sayesinde, anlamli oranda daha
fazladir. Anne sütü lipazi anne sütüyle beslenen
bebeklerdeki ya hidrolizinin üçte ikisine kada-
rindan sorumludur. Lipoliz sonucunda ortaya
çikan serbest ya asitleri ve monogliseridler,
karacier tarafindan salgilanan deterjan ben-
zeri safra tuzlari araciliiyla kolaylikla çözünür
hale gelip miçellere dahil edilebilirler. Miçel en-
terositin firçamsi kenarinin yüzeyine yaklair
ve ya asitleri miçelden ayrilarak lipofilik hücre
membranindan içeri girer.
Ya asitleri enterosit içine girdikten sonra
ya asidi balayici protein uzun zincirli yala-
ri, yeniden esterlendikleri, düz endoplazmik
retikuluma tair. Ardindan fosfolipidler ve ko-
lesterolle birlikte apolipoproteinlerle birleerek
çok düük younluklu lipoproteinler , düük
younluklu lipoproteinler, yüksek younluklu
lipoproteinler ve ilomikronlari oluturur. i-
lomikronlar enterositin endoplazmik retiku-
lumunda toplanarak Golgi aygitina tanirlar.
ilomikron içeren Golgi vezikülleri bazolate-
ral membranla birleir ve lenfatik sisteme gir-
meden önce ekzositoz yoluyla hücreler arasi
bolua çikartilir. Enterosit yeni olumu trig-
liseridleri, fosfolipidleri ve farkli apolipoprote-
inleri ilomikronun içine yerletirdikten sonra
ilomikronlar enterositin bazolateral memb-
ranindan lenfatiklere geçer. Orta zincirli ya
asitleri dorudan portal sisteme geçerler. Uzun
zincirli ya asidi yolai bloke olduunda bu yol
alternatif bir enerji kaynai oluturur.
Q ELEKTROL¶TLER VE SUYUN
EM¶L¶M¶ VE SEKRESYONU
Gastrointestinal sivi dengesiyle ilgili anahtar
prensip intestinal bariyerden geçen tüm su ha-
reketinin, kati besinlerin alimi ve tainmasinin
yol açtii ozmotik basinç farklari tarafindan
yönlendirilmesidir. Yiyecekler dramatik sivi
hareketlerine neden olur. Günde 100 cc/kg
elektrolit ve enzim içeren sivi gastrointestinal
lümene salgilanmakta, bunun çou, besinlerin
ve elektrolitlerin emilimi sirasinda geri emil-
mektedir.
ekil 381-4
'de sivilarin salgilanmasi
ve emilimiyle ilgili genel bir baki sunulmutur.
GASTRO¾NTEST¾NAL
MOT¾L¾TE
Gastrointestinal sistemdeki materyallerin ha-
reketi, düz kaslarin egüdümlü kasilma ve
gevemeleri, peristaltizm, ile gerçekleir ve
muskularis eksternanin ekstrinsik ve intrinsik
sinirleri tarafindan kontrol edilir.
16-18
Ekstrin-
sik inervasyon, otonomik sinir sisteminin pa-
rasempatik ve sempatik bileenleri, intrinsik
inervasyon ise enterik sinir sistemi (ESS) tara-
findan salanir.
Enterik sinir sistemi, spinal kord kadar nöro-
na sahip olduu ve merkezi sinir sisteminden
baimsiz olarak motiliteyi düzenleyebildii ve
salgilama fonksiyonlarini kontrol edebildii
için "ikinci beyin" olarak adlandirilmaktadir.
Enterik sinir sistemi miyenterik ve submukozal
alardan olumutur. Miyenterik a dairesel ve
uzunlamasina kas tabakalarinin kasilmalarini,
submukozal a ise ayrica kan akimini ve mu-
kozal salgilari kontrol eder.
Materyallerin aizdan anüse doru hareketi
birçok mekanizmayla salanmaktadir. Bunla-
rin en önemlisi peristaltik reflekstir. Bairsak
lümeninde distansiyona yanit olarak mukoza-
daki enterokromafin (EK) hücreler, bairsak
duvarindaki intrinsik birincil aferent nöronla-
ri aktive eden serotonin (5-hidroksitriptofan,
5-hidroksitriptamin) salgilar. nterstisyel Cajal
hücreleri (ICH) araciliiyla fonksiyon gösteren
bir dizi inter-nöral balanti uyari kaynainin
öncesindeki düz kaslarin kasilmasini, sonra-
sindakilerin ise gevemesini salar (
ekil 381-
5
). Birbirine zit bu yanitlar bairsak içindeki
materyalin ileriye doru itilmesini salayan bir
basinç farki oluturur. nterstisyel Cajal hüc-
relerinin yarattii yava dalgalar düz kaslarin
kasilmasini salayacak kadar kuvvetli deildir.
Ancak enterik nöronal girdiyle, ICH depola-
rizasyonu birlikte çaliarak depolarizasyonla
sonuçlanan olaylara neden olur; bu nedenle
ICH'ler bairsain hiz ayarlayicisi (pace ma-
ker) olarak da adlandirilir.
Q NORMAL ÖSEFAGUS
MOT¶L¶TES¶
Yutma süreci aiz, yutak, ösefagus ve prok-
simal midenin birlikte çalimasini gerektirir.
Oral ve farengeal evrelerden sonra lokma egü-
dümlü, istemsiz bir refleksle ösefagusa yönlen-
dirilir. Faringeal ve ösefageal kasilmanin koor-