background image
376
KISIM 8: Akut Hasta Bebek ve Çocuk
kas dier yardimci kaslardir ancak karin kas-
larinin aksine birinci ve ikinci kosta ve sternal
manubriuma tutunarak göüs kafesi hacminin
düzenler.
CO
2
üretiminin artmasi (ör. ate ve egzersiz
nedeniyle metabolik hiz arttiinda) veya kan-
da hidrojen iyonunun artmasi durumunda (ör.
metabolik asidoz) solunum kaslarina nöronal
uyarinin daha fazla gitmesine neden olur, bu
da solunum çabasini arttirir ve solunum sikin-
tisi gibi tabloya neden olur. Nöropati veya mi-
yopatisi olan hastalarda ise solunum sikintisi
bulgulari belirsizdir. Özellikle air düzeyde nö-
romuskuler hastalii olan veya nöromüsküler
blokaj uygulanan hastalarda solunum ihtiyaci
artmasina ramen solunum kaslari ihtiyaca ye-
terince yanit veremez.
Nadiren hem nöronal mekanizma solunumu
düzenlemede hem de daha sik kompansatuar
mekanizma olarak kullanilan solunum kaslari
gaz deiimini normal tutmada yetersiz kala-
bilir ve bu durum arteryel hipoksemi (düük
PO
2
) ve hiperkapni (yüksek PCO
2
) ile sonuçla-
nir. Bu duruma solunum yetmezlii denir ki bu
bölümde sonra tartiilacaktir. Bu yeterli ven-
tilasyonu sürdürülemediinde veya nöronal
kontrol yapilamadiinda meydana gelir. So-
lunum yetmezlii solunum sayisi azaldiinda
(bradipne), yüzeyel solunumda veya solunu-
mun durmasi (apne) halinde belirginleir. So-
lunum kontrolü santral sinir sisteminin özel-
likle beyin sapinin dorudan hasarlanmasi (ör.
kafa travmasi, beyin tümörü veya kanamaya
bali kompresyon) durumunda baskilanir veya
baskilayici ilaç alimi (ör. opoid veya barbitürat-
lar) sonrasi fonksiyonel olarak yetersiz olur.
AKC¾¼ER VE GÖ¼ÜS
DUVARININ MEKAN¾K
D¾SFONKS¾YONU
Normal solunum sirasinda, solunumla ilgili
güçler iki tip fiziksel hayat verici olayin ol-
masini salar: bir tanesi akcier ekspansiyonu
(inflasyon), dieri ise ekspirasyon ve gaz aki-
midir.
Akcier inflasyonu sirasinda akcier içindeki
hacim baimli yapilar hacmi arttirir, ancak eks-
pirasyon sirasinda inflasyonun tersine akcier
boalma (deflasyon) eilimindedir. Alveoler
intertisyum, hava yollari ve akcier damarla-
rindaki fibriler ba doku bu ekilde çalima için
iyi örneklerdir. nspirasyon esnasinda gerildik-
lerinde, bu fibriler yapilar kauçuk bir bant gibi
moleküler yapilarinda enerji toplar, ekspirasyon
sirasinda ise önceki eklini alir (recoil) ve ener-
jiyi saliverirler. Elastik fibriller ne kadar çok
gerilirse eski ekillerine dönmeye yatkinliklari
o kadar fazla olur ya da akcier recoili o kadar
fazla olur. Alveolar gaz-sivi deiimi akcier bo-
almasinda etkili element olarak rol oynamak-
tadir. Alveol yüzeyinde bulunan sivi su bazli so-
lüsyon gibi, alveollerin hava ile temasini salar,
sivi içindeki su molekülleri bu ekilde solüsyo-
nu iterek yer deitirmesini salar. Bu yüzeyde
bir itici güç oluturmakta ve buna yüzey gerilimi
olarak bilinmektedir, bu alveollerin hacminin
azalmasini engeller. Salikli akcierlerde, tek
tabaka halinde lipid (sürfaktan) bulunmasi al-
veol hacminin korunmasini, gaz ve sivi fazlarin
birbirinden ayrilmasini salar ve yüzey gerili-
mini ayarlayarak alveollerin recoiline katkida
bulunur. Hastalik veya immatürite sürfaktan
fonksiyonunu etkilere, (bkz. Bölüm 54) yüzey
gerilimi artar ve siklikla yeterli inflasyona izin
vermeyecek seviyelere kadar akcier recoilinin
artmasina neden olur. nflasyonun ardindan,
akcier boalir fakat bu boalma diarida göüs
duvari tarafindan dengelenerek geride akcier-
de hava kalmasi salanir (
ekil 102-2
). Akcier
inflasyonu solunum kaslarinin aktif kasilma-
sina gerek duymasi nedeniyle (ekspirasyon ise
pasif bir olaydir ve bu akcier ve göüs duvari-
nin recoil (eski halini alma) özellii nedeniyle
kolaylatirilir), hastaliklarin fizik muayene bul-
gusu olarak akcier veya göüs duvari komp-
liyansi artmitir ve her zaman inspirasyonda
ekspirasyona göre daha belirgindir.
Akim-baimli güçler hem gazin havayolu
boyunca akimi hem de havayolu duvari veya
akcierin deiken hacmi gibi doku kompo-
nentleri arasindaki küçük moleküler etkile-
menin sonucundadir. Bu güçler inflasyon ve
deflasyonun her ikisininin karilikli olarak
etkilemesinden kaynaklanir. Bu tam olarak
araçlarin hizinin yakit tüketimini, yolun ta-
mamlanmasi ve hava sürtünmesini belirlemesi
gibi tanimlanabilir. Bu güçlerin artimi (siklikla
direnç güçleri olarak siniflandirilir) öncelikle
hiza balidir (veya akim hizi) ki bu inflasyon
ve deflasyon sirasinda görülür.
Q RESTR¶KT¶F YETMEZL¶KLER
Restriktif yetmezlikler akcier veya göüs
duvarinda recoilinin anormal artii ile karak-
øEK¾L 102-1.
Solunum s¿k¿nt¿s¿ bulgular¿n¿n oluùumu. Karotis gövdesinde (O
2
) ve medulla oblongatada
bulunan retiküler yap¿da (CO
2
) bulunan kemoreseptör hücreleri kan gaz¿ bas¿nçlar¿ndaki deöiùikliklerine
duyarl¿d¿r. Kemoreseptörlerden köken alan nöronal uyar¿lar kompleks medüller nöronal aö taraf¿ndan
birleùtirilir, ayr¿ca bu merkez akciöer, gööüs duvar¿ndaki mekanoreseptörler ve beynin diöer bölgelerin-
den gelen verilerle iùlenir. Arteryel PCO
2
artarsa ve eöer arteryel PO
2
düùerse kemoreseptörler nöronal
yap¿lar¿ aktive eder, deöiùik solunum kaslar¿nda ùeklin alt¿nda olduöu gibi farkl¿ etki yapar. Burun kanad¿
solunumu (alae nasae dilatatörlerinde kontraksiyon), vokal kord abdüksiyonunda art¿ù ve farenkste di-
latasyonla inspirasyon s¿ras¿nda hava geçiùini kolaylaùt¿r¿r ancak bunlar muayene eden kiùi taraf¿ndan
fark edilmez. Bununla birlikte, solunum s¿kl¿ö¿nda art¿ù (genellikle takipne) veya interkostal ve subkostal
çekilmeler (diyaframan¿n güçlü kas¿lmas¿ ile oluùan subatmosferik plevral bas¿nçtan dolay¿) hemen her
zaman solunum sistemi hastal¿ö¿ olan çocuklarda belirgindir.