background image
1492
KISIM 22: Karaciöer ve Safra Yollar¿ Hastal¿klar¿
pulla Vater düz kas lifleri kompleksinden olu-
an, bairsaa safra akiini düzenleyen Oddi
sfinkteri ile çevrilidir.
Karacierin ikili kan kaynai vardir. Gastro-
intestinal sistem ve splenik vasküler yatai di-
rene ettii için besinlerden zengin olan portal
ven, karacier kaninin yaklaik %75'ini tair.
Yüksek derecede oksijenlenmi kandan zen-
gin olan hepatik arter, deiebilmekle beraber
siklikla çölyak arterin ikinci dalindan kaynak-
lanir. Vakalarin %20'sinde sa hepatik arter ana
hepatik arterden dallanmak yerine superior
mezenterik arterden doar. Suprahepatik in-
ferior vena kavaya karacierin kanini direne
eden hepatik venler, santral venlerin birleme-
siyle oluur.
Karacierin bölümlerini ayirmak için çeitli
yaklaimlar kullanilmitir. Geleneksel anato-
mik tanimlayicilar karacieri sa, sol, kuadrat
ve kaudat loblar olmak üzere loblara ayirir.
Baka bir yaklaim ise makroskopik anatomi
yerine karacieri vasküler kaynaa dayali ola-
rak fonksiyonel bölümlere ayirmaktir. Vasküler
sinir safra kesesi alani ve vena kava alani olarak
karacieri neredeyse eit iki yariya ayirir (sa
kisim karacier hacminin %60'ini temsil eder).
Her iki yaklaimi da birletiren ekil 418.1'de
gösterildii gibi evrensel bir terminoloji be-
nimsenmitir
2
. Karacier safra kesesi boluu
ve inferior vena cava boluunu ayiran düz-
lemle iki kisma ayrilir (karacierin orta hat-
ti). Karacierin bölümlere ayrilmasi hepatik
arterlerin ve safra kanallarinin iç anatomisine
dayanarak olur ki; karacierin sol yarisi 2-4.
Segment (bölüm), karacierin sa yarisi 5-8.
segmentleri içerir. Kaudat lob ise 1 ve 9. bö-
lümlerden oluur. Bu bölümlere ayirma emasi
pediatrik karacier transplantasyonu bala-
minda önemlidir ve sol lateral bölümün trans-
plantasyonuna izin verir.
Q M¶KROSKOP¶K YAPI
Karacierin mikroskopik anatomisi geleneksel
olarak portal trakt (safra kanali, hepatik arter
ve portal venin dallari, sinir ve lenfatikler) ve
santral venle beraber lobüller olarak tanimlan-
mitir. Herbir portal trakti çevreleyen karacier
hücrelerinin kenarlari "limiting plate"i (sinirla-
yici tabaka) oluturur. Ancak in vivo mikrosir-
külasyon çalimalari karacierin fonksiyonel
biriminin asinüsler olduunu ortaya koymu-
tur (ekil 418-1). Bu portal ve periportal böl-
gelerde oksijeni en yüksek ve besinden zengin
kanin, sentrilobüler bölgelerde ise en az oksi-
jenlenen kanin bulunmasi gerçeine dayalidir.
Santral ven terminal hepatik venül, portal alan
zon 1 ve terminal hepatik venül zon 3 etrafin-
daki hepatositler olarak belirlenmitir. Asinüs
aralarinda safra kanalikülleri olan hücre taba-
kalari eklinde düzenlenmi hepatositlerden ve
vasküler alanda sinüzoidlerden oluur. Birinci
zon hücreleri asinüsün en aktif çekirdeini
oluturur ve en son ölen, ilk rejenere olan hüc-
relerdir. Üçüncü zon hücreleri toksik, viral ve
anoksik hasara en yatkin olanlaridir.
Hepatik sinüzoidleri kaplayan hücrelerin
fonksiyonlari pinositoz, fagositoz, eritrofago-
sitoz, demir metabolizmasi, immün komp-
lekslerin ve antijenlerin temizlenmesi, endojen
pirojenlerin, kollejenaz, lizozomal hidrolaz ve
eritropoetin sekresyonunu içerir (3). Endo-
telyal hücreler sinüzoid duvarini oluturarak
sinüzoidal lümeni subendotelyal Disse mesafe-
sinden ayirir. Sinüzoidal endotelyal hücrelerin
bazal membrani yoktur ve kan-hepatosit bari-
yeri olarak hareket eden bol miktarda kümeler
eklinde küçük pencerelerle perfore olur (or-
talama çap 100 nm) ve bunlara sieve plakalari
denir. Hepatositlerin mikrovilluslari pencere-
lerden sinüzoidlere doru diari çikar. Endo-
telyal hücreler Fc reseptörleri de eksprese eder
ve immün komplekslerin uzaklatirilmasinda
rol aldii düünülür. Disse mesafesi endotel
ve hepatositlerin arasinda yer alir. Büyük kan
hücreleri küçük sinüzoidlerden geçerken endo-
teli hepatositlere yaklatirarak plazmanin Disse
mesafesi boyunca dolaimini tevik eder. Lenf
akimi karacier hilusunda Disse mesafesinden
portal lenfatik damarlara uzanir.
Kupfer hücreleri en fazla birinci zonda sinü-
zoidal duvarda mevcut olan hepatik makrofaj-
lardir ve endotelyal hücrelere siki bir ekilde
balidir. Bu hücreler mikroorganizmalari tah-
rip eder, endositoz yapar, endotoksin ve yali
eritrositleri temizler ve antijen sunan hücreler
eklinde davranabilir. Aktive olduklarinda IL-
1, IL-6, TNF, TGF-, LTB
4
ve interferon açi-
a çikarirlar. "Stellate" (yildiz) hücreler (daha
önce Ito hücreleri olarak adlandirilan) Disse
mesafesinde yerlemitir ve ya depolayan
hücrelerdir. Vitamin A depolarlar, retinoid
metabolizmasina katilirlar, kollajen I, III, IV,
VI, laminin, fibronektin ve proteoglikan gibi
hücre dii matris proteinleri üretirler ve böy-
lece kronik hasarda görülen hepatik fibrozisten
sorumludurlar. Çukur (pit) hücreler sinüzoidal
duvara tutunmu büyük, granüler lenfositler-
dir ve doal öldürücü (natural killer) aktivitele-
ri vardir. Ekstrahepatik kaynaklidirlar; immün
denetleme ve hepatik antitümör savunmada
rolleri vardir.
Biliyer akim komu hepatositlerin özelle-
tirilmi zarlari tarafindan oluturulan sivinin
küçük biliyer kanaliküllere sekresyonu ile ba-
lar. Bu küçük biliyer kanaliküller Hering'in kisa
kanali ile devam eden kanallar oluturur ve
portal alanlardaki "limiting plate"lerde kolanji-
yollere balanirlar. Bu kolanjiyoller daha sonra
daha büyük safra kanallarina birleir.
NORMAL HEPATOB¾L¾YER
FONKS¾YON
Q ENERJ¶ METABOL¶ZMASI
Besinlerin kaynai fötal hayattan postnatal
hayata geçite büyük ölçüde deiir. Fötüse
plasenta yolu ile devamli olarak yüksek karbo-
THV
THV
TPV
HA
BD
1
2
3
øEK¾L 418-1.
Rappaport taraf¿ndan tarif edilen karaciöer asiner birimi. Portal venülün terminal uzan-
t¿lar¿ (PVT), hepatik arteriyol (HA), terminal hepatik venüller (THV) ve safra kanalc¿ö¿ (SK). Karaciöer bö-
lümleri: portal alan komùuluöunda zon 1, asinüsün ortas¿nda zon 2, terminal hepatik venül etraf¿nda
zon 3'tür. (Kaynak: Gumucio JJ, Miller DL. Liver cell heterogeneity. In: Arias I, Boyer J, Chisari F, et al, eds.
The Liver: Biology and Pathobiology. New York, NY: Raven Press; 1982:647-661.
)