background image
774
KISIM 14: Allerjik Hastal¿klar
TANI VE AYIRICI TANI
Solunum allerjilerine bali semptomlar (burun
tikaniklii, öksürük, hiilti) pediatristlerin en
sik karilatii yakinmalar arasindadir. Bu ne-
denle, klinik öykü, allerjilerin doru tanisi için
anahtardir. Bulgu ve semptomlar hem hedef
organa ve spesifik hastaliin immünopatoge-
nezine hem de hastanin yai ve hastaliin sü-
resine bali olarak deiir. Allerjen maruziyeti
ile klinik semptomlar arasindaki karakteristik
zamansal iliki her defasinda belirgin deildir
ve ancak yönlendirmeli bir sorgulama sonunda
ortaya çikarilabilir. Bazi olgularda, maruziyet
tipi kesin olarak bilinmez, ancak semptomlar
ileri tetkik gerektirecek kadar karakteristiktir.
Solunum allerjilerinde hastanin yai önemli
bir etkendir. Burun tikaniklii veya vizing süt
çocuu veya küçük çocuklarda nadiren allerji
bulgusudur. Bu ya grubunda bu semptomlarin
balica sebebi sik görülen solunum yolu enfek-
siyonlaridir. 3 yaindan sonra viral enfeksiyon-
lar sik görülür, ancak özellikle kronik nazal
semptomlarin veya göz bulgularinin varliinda
ev içi allerjenlere kari allerji de rol oynayabilir.
Mevsimsel allerjiler (ör."saman nezlesi"), polen
allerjenleri ile duyarlanma genellikle hayatin
daha geç dönemlerinde olduu için siklikla ço-
cuk okul çaina yakin olduunda ortaya çikar.
Biberon ile beslenen küçük bir süt çocuunda
tekrarlayan kusma ve/veya kanli ishal inek sütü
allerjisini düündürür. Daha büyük çocukta IgE
aracili besin allerjisininin tipik semptomlari,
gastrointestinal semptom olsun veya olmasin,
flaing, ürtiker ve anjiyödem iken retro-sterral
yanma, tekrarlayan kusma ve disfaji gibi bulgu-
lar, cilt bulgulari elik etmese bile, siklii gittik-
çe artan ve besin allerjilerinin rol oynayabildii
bir bozukluk olan eozinofilik özefajiti düündü-
rür (Bölüm 394 ve 411'e bakiniz).
Tekrarlayan otitis media
6
, kronik sinüzit ve
nazal polipozis gibi çeitli durumlarin pato-
genezinde allerji suçlanmaktadir. Bu hastalik-
larin patogenezinde üst solunum yollarindaki
kronik allerjik enflamasyon rol oynayabilir.
Öte yandan, çocukluk çai allerjilerinin itah-
sizlik, halsizlik, kronik ari veya örenme güç-
lükleri gibi davranisal problemleri içeren izole
konstitüsyonel semptomlarin sik görülen se-
beplerinden olduu düüncesini destekleyecek
bir kanit yoktur. Bu durumun dikkate deer
bir istisnasi, uyku apnesi ile beraber olan veya
olmayan, belirgin nazal obstruksiyona yol açan
air perennial allerjik rinosinüzitli çocuktur.
Bu çocuklar medikal tedaviden fayda görürler
ve siklikla allerjileri kontrol altinda olduunda
okul performanslarinda belirgin düzelme gös-
terirler.
7
Klinik öykü ve hastanin semptomlari IgE
aracili bir allerjik durumu düündürdüünde
öngörülen antijenlere kari spesifik antikorla-
rin saptanmasi için laboratuar testleri yararli
olabilir. Pediatristler, serumda allerjen-spesifik
IgE (daha önceden RAST, veya radioallergoab-
sorbent test olarak bilinen ancak u anda dier
kiyaslanabilir teknolojilerle de ölçülen) tayini-
ni kolayca isteyebilirler. Test edilecek allerjen-
lerin seçiminde yardimci olmak için çou labo-
ratuar belirli bir klinik durumdan (besin allerji
paneli, hayvan tüyü, küf mantarlari, vb.) en sik
sorumlu allerjenleri içeren ve aeroallerjenler
açisindan da hastanin yaadii çevreden alin-
mi örneklerin bulunduu panelleri kullanir.
Duyarlanmanin (ör, IgE üretimi) her zaman
klinik allerji ile e anlamli olmadii ve bu ne-
denle bu testlerin ancak allerjen maruziyetini
takiben kesin olarak ya da büyük olasilikla re-
aksiyon olutuu durumlarda onaylayici olarak
deerlendirilmesi gerektii akilda tutulmalidir.
Ayni durum, pediatrik allerji uzmanlari tara-
findan muayenehanelerde rutin olarak yapilan
deri-prik testleri için de geçerlidir. Sensitivite
ve spesifiteleri oldukça yüksektir ve sonuçlar
dakikalar içinde alinabilir. Ancak bu testler
herhangi bir allerjeni ekarte etmek için daha
faydalidir, çünkü pozitif prediktif deerlerinin
yaklaik % 40 olduu ve negatif prediktif de-
erlerinin % 90 veya daha üstünde olduu tah-
min edilmektedir.
ALLERJ¾K HASTALIKLARIN
TEDAV¾S¾
Uzun süren bir toleransi indükledii düünü-
lerek, allerjik rinokonjunktivit ve ari sokmasi
allerjisinin tedavisinde baarili olduu kanit-
lanmi subkutan immünoterapi diinda, aller-
jik hastaliklar için terapötik yaklaimlarin çou
etkilenen hastada semptomlari iyiletirmek ve
ayni zamanda olasi komplikasyonlari veya di-
er organlarin tutulumunu önlemeye yönelik-
tir. Bu, mevcut tedavilerin etkili olmadii anla-
mina gelmez ve bu tedavilere uyum hastalarin
yaam kalitesini kesinlikle artirmaktadir.
Allerjik çocuun uygun yönetimi allerjik te-
tikleyicilere maruziyetin en aza indirgenmesi-
nin yaninda ortaya çikmi allerjik reaksiyonu
geri çeviren veya kontrol eden (ör, antihistami-
nikler, epinefrin) veya ilerlemesini sinirlayan
(ör, glukokortikoidler, lökotrien inhibitörleri
ve dierleri) ilaçlarin kullanimini içeren çok
yönlü bir yaklaim gerektirir.
10
Q ALLERJENDEN KAÇINMA
Allerjenik besinin çocuun diyetinden çikaril-
masi bu besine kari allerjik reaksiyon gelime
olasiliini açik bir ekilde düürür ve her zaman
tavsiye edilmelidir.
8
Besin allerjenlerine diyet
dii maruziyet (cilt veya inhalasyon yoluyla) so-
nucunda sistemik reaksiyon ortaya çikan izole
olgular bildirilse de bunlar oldukça nadirdir.
Esas olarak solunum yollarinda etkili allerjen-
lere maruziyeti en aza indirgemenin solunum
allerjisi ve astim olan çocuklarda semptomlari
azalttii ve kontrolü artirdii gösterilmitir.
9
Ev tozu akari, küf mantari ve evcil hayvan tüyü
gibi ev içi allerjenlerin düzeylerini azaltmaya
yönelik çevresel kontrol önlemleri özellikle pe-
rennial allerjik rinokonjunktivit ve/veya astimli
çocuklarda allerjik semptomlarda gözle görülür
bir rahatlama ile sonuçlanmitir. Evcil hayvanin
evden uzaklatirilmasi önerilmelidir ancak aile
için her zaman kabul edilebilir bir seçenek de-
ildir. Böyle olgularda hayvanin çocuun yatak
odasina giriini sinirlamak ve bir hava temiz-
leyici (özellikle kedi allerjenleri için faydali)
kullanmak yararli olabilir. Polenlere maruziyeti
önleyici tedbirler genellikle etkisizdir, çünkü bu
allerjenler çok geni bir alana dailir ve hava
yoluyla çok uzak mesafelere yayilabilir.
Q FARMAKOLOJ¶K AJANLAR
Kortikosteroidler
Kortikosteroidler allerjik enflamasyonun çe-
itli aamalarinda etkinlikleri kanitlanmi çok
yönlü etkileri olan anti-enflamatuar ilaçlardir.
Yüksek etkinlikli ve sistemik etkileri çok az
olan topikal ilaçlarin (intranazal, inhale, veya
dermatolojik kremler) gelitirilmesi allerjik
rinit, allerjik astim ve atopik dermatit gibi sik
görülen hastaliklarin tedavisinde bir devrim
yaratmitir. nhale kortikosteroidler, persistan
astimli hastalarin tedavisinde birinci seçenek-
tir ve lüzumu halinde kullanilmalarinda bile
çocuklarda rahatlama salarlar (512.bölüme
bakiniz). Monoterapi olarak, intranazal kor-
tikosteroidler allerjik rinokonjunktivitin hem
nazal hem de oküler semptomlarinin tedavi-
sinde lökotrien reseptör antagonistlerinden
veya antihistaminiklerden, veya ikisinin kom-
binasyonundan daha etkilidir. Önerilen doz-
larda kullanildiklarinda, intranazal kortikos-
teroid preparatlarinin büyük çounluunun
klinik olarak hipotalamo-pituiter-adrenal aks,
göziçi basinç veya katarakt oluumu veya ke-
mik younluu üzerine belirgin etkileri yoktur.
Antihistaminikler
Histamin mast hücreleri ve bazofiller tarafin-
dan üretiker birincil bir amin olup, allerjik
yanitin pek çok yönünü hedef hücrelerin yüze-