background image
139
Çocuöa Kötü Muamele: ¾hmalden ¾stismara
kendilerine bakmasini bekleyen anne babalar,
çocuklarin süregelen ihtiyaç ve baimliliklari
ile karilatiklarinda derin hayal kiriklii ya-
ayabilir; bu da istismarin sürmesine yol aça-
bilir.
20
Anne baba ve çocuk arasindaki ilikinin
niteliinin incelenmesi de istismar ve ihma-
le yol açan etmenlerin anlailmasina yardimci
olur. Anne baba ve çocuk arasinda güvenli bir
balanma olumasi ihmal ve istismara kari
koruyucu iken balanmanin zayif olmasi ya da
gerçeklememesi, bir risk faktörüdür. Çocuklari
ile iletiim kuran duyarli anne babalar güvenli
bir balanma gerçeklemesini desteklerken du-
yarsiz, reddeden ve tutarsiz anne babalar baa-
rili bir balanma olumasini engellerler.
21
Anne
babalar, kendi anne babalarinin kendilerine
güvenli bir büyüme ortami salayamamasi ya
da depresyon, madde baimlilii gibi ruh salii
sorunlarina yol açan dier travmatik deneyimle-
ri içeren bir dizi nedenden dolayi duyarli, kabul-
lenici ve tutarli olamayabilirler.
Kötü davranmanin gerçeklemesi için ekolo-
jik risk etmenlerinin bir kismini, anne babanin
çocua yönelik olumsuz duygularini ve zayif
bir anne baba-çocuk balanmasini içeren bir-
çok faktörün bir arada bulunmasinin gerektii
düünülmektedir.
Klinisyenler açisindan, çocuklarin cinsel istis-
mar edilmesi, fiziksel istismar ya da ihmale u-
ramalarindan daha zor anlailmaktadir. Bu tür
kötü davranimin gerçeklemesi için iki ön art
karilanmalidir: çocuklardan tahrik olmak ve
bu tahrii eyleme dönütürme yönünde istek.
26
Bu istein gelimesine yol açabilecek etmenler
arasinda alkol ya da ilaç kullanimi, dürtü kont-
rolünün zayif olmasi, cinsel davranilarin kabul
edilebilir olduuna, çocua zarar vermeyece-
ine yönelik inanç sayilabilir. Cinsel istismarin
gerçeklemesi olasiliina zanlinin özgeçmii (ör.
çocukluk sirasinda cinsel istismara urami ol-
mak), çocuu duyarli kilan özel bir durum (ör.
gelime gerilii) ve zanlinin çocuk ile temasinin
artmasini kolaylatiran bir durum (ör. annenin
hastanede yatiyor olmasi) katkida bulunabilir.
Yeni çalimalar, çocuklari cinsel olarak istismar
eden zanlilarin empati düzeylerinin etmeyen-
lerle karilatirilabilir düzeyde olmakla beraber,
çocuk kurbana kari özgül bir empati eksiklii
yaadiklarini düündürmektedir. Bu bulgu, bir
erikinin empati kurabiliyor olsa da bir çocuk
kurban için bu anlayiin bozulmasi ya da askiya
alinmasinin cinsel istismarin önemli bir bileeni
olduunu düündürmektedir.
27
KL¾N¾K BULGULAR
Aile içi iddetin dier türleri gibi, çocuklara
kötü davranim da genellikle evin gizlilii içe-
risinde gerçekleir ve bakalarinin bu davrani-
lara tanik olmasi nadirdir. Çocuk genellikle ne
olduunu anlatamayacak kadar küçük olduu
ya da korktuu, ve doru öykü siklikla biline-
meyeceinden ya da anne babadan alinamadi-
i için klinisyenlerin üpheli öykülerin farkina
varmalari ve kötü muamele görmü çocuklar-
daki tipik davranilar ve fiziksel bulgulari ta-
nimalari gerekmektedir. Kötü davranimin üç
türü (fiziksel istismar, ihmal ve cinsel istismar)
ayri ayri belirtilse de, bir çocuk, birden fazla tür
kötü davranima maruz kalmi kalabilir.
Q F¶Z¶KSEL ¶ST¶SMAR
Be tür öykü, istismar üphesi uyandirmalidir:
(1) çocukta kirik gibi ciddi bir yaralanma olup
öncesinde travma öyküsü olmamasi (ör. "Kolu-
nun aksadiini fark ettim."); (2) yaralanmanin
iddeti, mekanizmasi ya da zamanlamasi ile
tutarsiz öykü; (3) ciddi bir yaralanma için tibbi
yardima bavuruda gecikme; (4) deerlendirme
süreci içerisinde deien öykü; ve (5) özellikle iyi
açiklanamayan tekrarlayan yaralanmalar öyküsü.
stismara urayan çocuklarin davranilari çe-
itlilik gösterir. Çok yaygaraci, korkmu; ya da
tekrarlayan arilar, kötü davranilma ve tehditkar
ve öngörülemez bir çevrede yaamanin etkisine
bali olarak depresif olabilirler. Büyük çocuklar
anne babalari ile etkileimlerinde rollerin tersi-
ne dönmesini yansitabilirler: Anne babanin ço-
cuun gereksinimlerini karilamasindan ziyade
çocuklar anne babalarinin ihtiyaçlarina duyarli
olmayi örenirler ve kismen, canlarinin yanma-
sini engellemek için anne babalarinin bakimini
üstlenebilirler. Böyle çocuklar erikinler arasin-
da iken onlari kizdirmayi ve cezalandirilmala-
rini engellemek için özellikle uslu davranmaya
çaliabilirler. Tekrarlayan istismarlara urami
bazi çocuklar, evde alamak ek cezalandirma ile
sonuçlanabildii için, kan alinmasi gibi tibbi gi-
riimler sirasinda alamazlar.
Fiziksel istismarin yelpazesi, yüze tokat gibi
tek bir olaydan tekrarlayan ve daha ciddi yara-
lanmalara kadar genileyebilir. stismar nede-
niyle yaralanmaya maruz kalip kaza yaralan-
masi eklinde yanli tani alan çocuklar istismar
nedeniyle daha air yaralanma ve hatta ölme
açisindan yüksek risk altindadirlar. Fiziksel
istismarin en sik görülen klinik bulgusu yumu-
ak doku yaralanmalaridir. Bunlar arasinda to-
kat kaynakli el izleri; yumrua bali çürükler;
kemer, ip ya da sopaya bali dorusal ya da ka-
visli izler; isirik izleri sayilabilir. Deri yaralan-
malari deerlendirilirken çocuun geliimsel
düzeyinin göz önünde bulundurulmasi önem-
lidir. Örnein, yürümeyi örenmekte olan
bir yaindaki çocuklar genellikle öne düerek
yüzlerini çarparlar; okul öncesi dönem çocuk-
larinda bacak ön yüz yaralanmalari siktir. Kü-
çük çocuklarda yaralanma ile ilgili çalimalar;
dolaamayan (yürüyemeyen, emekleyemeyen)
çocuklarda ekimoz görülmesinin olaan dii
olduunu göstermitir.
28
"Mor gözler" ve ku-
laklar çevresinde, genital bölge de ya da vücu-
dun posterior kisminda bulunan ekimozlar her
yata istismar için oldukça üphelidir. Çürükler
deri ya da derialti doku içine kanama sonucu
meydana gelir. Yeni olumu çürükler genel-
likle hassas ve i olup ikinlik 1-2 gün içinde
en yüksek düzeye ulair. Çürükler koyu mor-
kirmizidan yeil ve sonrasinda sari-kahverengi
renk deiiklii gösterir. Bu deiikliklerin hizi
yaranin derinlii, kanama miktari, yaralanma
bölgesi, çocuun kullandii ilaçlar ve çocuun
doutan pihtilama özelliklerine balidir. Çü-
rüklerin geliimi sürecindeki çok sayida etmen
nedeniyle, görünüme bakilarak yaralanmanin
zamani kesin olarak belirlenemez.
29
Dier bir istismar yaralanmasi türü, yanik-
lardir. Bunlar sicak sivi kaynakli halanma ya-
niklarini ya da ütü, ocak, sigara gibi sicak nes-
ne kaynakli yaniklari içerebilir. stismara bali
yaniklari kazara gerçekleen yaralanmalardan
ya da ihmalden ayirt etmek zor olsa da yaniin
yerleimi ve görünümü yardimci olabilir. Sicak
suya batirilan çocuklarin alt ya da üst ekstremi-
telerde bilateral yaniklari, kalça ya da sirtta ya-
niklari olabilir. Bu yaniklarda genellikle salam
ve yanik deri arasinda belirgin bir sinir hatti
bulunur. Küvetteki sicak su içerisinde tutulmu
bir çocukta kalça bölgesi, küvete bastirilma
nedeniyle yaniktan korunmu olarak normal
bulunabilir. Bunun aksine, istismar sonucu
meydana gelmeyen halanma yaniklarinda iki
ekstremite simetrik deildir, sinirlari daha az
keskindir, çocuun yaralanmayi engellemeye
çalitiina iaret eden siçrama yanik izleri gö-
rülür.
30
Küçük çocuklarin sicak sivi içeren kap-
lari üzerlerine dökmeleri, sikça görülen kazara
halanma yaniklarindandir.
Sigara yaniklari, üphe uyandiran dier bir
tür yaralanmadir. zole, genellikle yüzeyel olan
kazara sigara yanii, küçük bir çocuun bir eri-
kinin tutmakta olduu sigaraya temas etmesi
sonucu gerçekleebilir. Bunun aksine, bilerek
oluturulmu sigara yaniklari daha derin olma
eilimindedir, kazara temasin pek olasi olmadi-
i bölgelerde görülür ve çok sayida olabilir.
Kafa yaralanmalari, çocuk istismarina ba-
li ölümlerin en sik görülen nedenidir. Yakin
zamanda yapilan bir epidemiyolojik çalima,
0-12 aylik bebeklerdeki istismara bali kafa
travmasi insidansini 100,000'de 32.2 olarak
bulmutur.
31
stismar, yalnizca sallama ya da
sallama ve künt travma bileimi eklinde olabi-
lir. Zanli itiraflari üzerine yapilan bir inceleme-
de sallamanin istismara bali kafa travmasinda
en sik görülen mekanizma olduunu göster-
mitir.
32
Çou olguda yaralanmanin mekaniz-
masi tam olarak gözlenemedii için, istismara
bali kafa travmasi gibi genel bir terimin kul-
lanilmasi, sallanmi bebek sendromu gibi özgül
bir terime göre daha uygundur. stismara bali
kafa travmasinda önemli bir ikincil mekaniz-
ma, ilk travma sonucu oluan hipoksik iskemik
yaralanmadir.
33,34
stismara bali kafa travmasi,
beynin tekrarlanan akselerasyon ve deseleras-
yonlari sonucu (subdural ya da subaraknoid