![]() çocuklarin süregelen ihtiyaç ve baimliliklari ile karilatiklarinda derin hayal kiriklii ya- ayabilir; bu da istismarin sürmesine yol aça- bilir. le yol açan etmenlerin anlailmasina yardimci olur. Anne baba ve çocuk arasinda güvenli bir balanma olumasi ihmal ve istismara kari koruyucu iken balanmanin zayif olmasi ya da gerçeklememesi, bir risk faktörüdür. Çocuklari ile iletiim kuran duyarli anne babalar güvenli bir balanma gerçeklemesini desteklerken du- yarsiz, reddeden ve tutarsiz anne babalar baa- rili bir balanma olumasini engellerler. güvenli bir büyüme ortami salayamamasi ya da depresyon, madde baimlilii gibi ruh salii sorunlarina yol açan dier travmatik deneyimle- ri içeren bir dizi nedenden dolayi duyarli, kabul- lenici ve tutarli olamayabilirler. çocua yönelik olumsuz duygularini ve zayif bir anne baba-çocuk balanmasini içeren bir- çok faktörün bir arada bulunmasinin gerektii düünülmektedir. ramalarindan daha zor anlailmaktadir. Bu tür kötü davranimin gerçeklemesi için iki ön art karilanmalidir: çocuklardan tahrik olmak ve bu tahrii eyleme dönütürme yönünde istek. arasinda alkol ya da ilaç kullanimi, dürtü kont- rolünün zayif olmasi, cinsel davranilarin kabul edilebilir olduuna, çocua zarar vermeyece- ine yönelik inanç sayilabilir. Cinsel istismarin gerçeklemesi olasiliina zanlinin özgeçmii (ör. çocukluk sirasinda cinsel istismara urami ol- mak), çocuu duyarli kilan özel bir durum (ör. gelime gerilii) ve zanlinin çocuk ile temasinin artmasini kolaylatiran bir durum (ör. annenin hastanede yatiyor olmasi) katkida bulunabilir. Yeni çalimalar, çocuklari cinsel olarak istismar eden zanlilarin empati düzeylerinin etmeyen- lerle karilatirilabilir düzeyde olmakla beraber, çocuk kurbana kari özgül bir empati eksiklii yaadiklarini düündürmektedir. Bu bulgu, bir erikinin empati kurabiliyor olsa da bir çocuk kurban için bu anlayiin bozulmasi ya da askiya alinmasinin cinsel istismarin önemli bir bileeni olduunu düündürmektedir. kötü davranim da genellikle evin gizlilii içe- risinde gerçekleir ve bakalarinin bu davrani- lara tanik olmasi nadirdir. Çocuk genellikle ne olduunu anlatamayacak kadar küçük olduu meyeceinden ya da anne babadan alinamadi- i için klinisyenlerin üpheli öykülerin farkina varmalari ve kötü muamele görmü çocuklar- daki tipik davranilar ve fiziksel bulgulari ta- nimalari gerekmektedir. Kötü davranimin üç türü (fiziksel istismar, ihmal ve cinsel istismar) ayri ayri belirtilse de, bir çocuk, birden fazla tür kötü davranima maruz kalmi kalabilir. (1) çocukta kirik gibi ciddi bir yaralanma olup öncesinde travma öyküsü olmamasi (ör. "Kolu- nun aksadiini fark ettim."); (2) yaralanmanin iddeti, mekanizmasi ya da zamanlamasi ile tutarsiz öykü; (3) ciddi bir yaralanma için tibbi yardima bavuruda gecikme; (4) deerlendirme süreci içerisinde deien öykü; ve (5) özellikle iyi açiklanamayan tekrarlayan yaralanmalar öyküsü. tekrarlayan arilar, kötü davranilma ve tehditkar ve öngörülemez bir çevrede yaamanin etkisine bali olarak depresif olabilirler. Büyük çocuklar anne babalari ile etkileimlerinde rollerin tersi- ne dönmesini yansitabilirler: Anne babanin ço- cuun gereksinimlerini karilamasindan ziyade çocuklar anne babalarinin ihtiyaçlarina duyarli olmayi örenirler ve kismen, canlarinin yanma- sini engellemek için anne babalarinin bakimini üstlenebilirler. Böyle çocuklar erikinler arasin- da iken onlari kizdirmayi ve cezalandirilmala- rini engellemek için özellikle uslu davranmaya çaliabilirler. Tekrarlayan istismarlara urami bazi çocuklar, evde alamak ek cezalandirma ile sonuçlanabildii için, kan alinmasi gibi tibbi gi- riimler sirasinda alamazlar. lanmalara kadar genileyebilir. stismar nede- niyle yaralanmaya maruz kalip kaza yaralan- masi eklinde yanli tani alan çocuklar istismar nedeniyle daha air yaralanma ve hatta ölme açisindan yüksek risk altindadirlar. Fiziksel istismarin en sik görülen klinik bulgusu yumu- ak doku yaralanmalaridir. Bunlar arasinda to- kat kaynakli el izleri; yumrua bali çürükler; kemer, ip ya da sopaya bali dorusal ya da ka- visli izler; isirik izleri sayilabilir. Deri yaralan- malari deerlendirilirken çocuun geliimsel düzeyinin göz önünde bulundurulmasi önem- lidir. Örnein, yürümeyi örenmekte olan bir yaindaki çocuklar genellikle öne düerek yüzlerini çarparlar; okul öncesi dönem çocuk- larinda bacak ön yüz yaralanmalari siktir. Kü- çük çocuklarda yaralanma ile ilgili çalimalar; dolaamayan (yürüyemeyen, emekleyemeyen) çocuklarda ekimoz görülmesinin olaan dii olduunu göstermitir. dun posterior kisminda bulunan ekimozlar her deri ya da derialti doku içine kanama sonucu meydana gelir. Yeni olumu çürükler genel- likle hassas ve i olup ikinlik 1-2 gün içinde en yüksek düzeye ulair. Çürükler koyu mor- kirmizidan yeil ve sonrasinda sari-kahverengi renk deiiklii gösterir. Bu deiikliklerin hizi yaranin derinlii, kanama miktari, yaralanma bölgesi, çocuun kullandii ilaçlar ve çocuun doutan pihtilama özelliklerine balidir. Çü- rüklerin geliimi sürecindeki çok sayida etmen nedeniyle, görünüme bakilarak yaralanmanin zamani kesin olarak belirlenemez. niklarini ya da ütü, ocak, sigara gibi sicak nes- ne kaynakli yaniklari içerebilir. stismara bali yaniklari kazara gerçekleen yaralanmalardan ya da ihmalden ayirt etmek zor olsa da yaniin yerleimi ve görünümü yardimci olabilir. Sicak suya batirilan çocuklarin alt ya da üst ekstremi- telerde bilateral yaniklari, kalça ya da sirtta ya- niklari olabilir. Bu yaniklarda genellikle salam ve yanik deri arasinda belirgin bir sinir hatti bulunur. Küvetteki sicak su içerisinde tutulmu bir çocukta kalça bölgesi, küvete bastirilma nedeniyle yaniktan korunmu olarak normal bulunabilir. Bunun aksine, istismar sonucu meydana gelmeyen halanma yaniklarinda iki ekstremite simetrik deildir, sinirlari daha az keskindir, çocuun yaralanmayi engellemeye çalitiina iaret eden siçrama yanik izleri gö- rülür. halanma yaniklarindandir. kazara sigara yanii, küçük bir çocuun bir eri- kinin tutmakta olduu sigaraya temas etmesi sonucu gerçekleebilir. Bunun aksine, bilerek oluturulmu sigara yaniklari daha derin olma eilimindedir, kazara temasin pek olasi olmadi- i bölgelerde görülür ve çok sayida olabilir. zamanda yapilan bir epidemiyolojik çalima, 0-12 aylik bebeklerdeki istismara bali kafa travmasi insidansini 100,000'de 32.2 olarak bulmutur. lir. Zanli itiraflari üzerine yapilan bir inceleme- de sallamanin istismara bali kafa travmasinda en sik görülen mekanizma olduunu göster- mitir. bali kafa travmasi gibi genel bir terimin kul- lanilmasi, sallanmi bebek sendromu gibi özgül bir terime göre daha uygundur. stismara bali kafa travmasinda önemli bir ikincil mekaniz- ma, ilk travma sonucu oluan hipoksik iskemik yaralanmadir. yonlari sonucu (subdural ya da subaraknoid |