background image
880
KISIM 17: Enfeksiyon Hastal¿klar¿
da olduklarinda bakteriyel hücre duvarlari ya
da membranlarinin konak intestinal hücreleri
üzerinde toksik etkileri olan kisimlaridir.
Sitolizinler gibi memeli hücreleri lizise u-
ratma yeteneine sahip pek çok toksin, direkt
olarak konak hücrenin yüzeyinde etki gös-
terir. Çou toksinin etkisini gösterebilmesi
için konak hücrelere girmesi gerekir, böyle-
ce iletim alani ve aksiyon alanina sahip olur.
Bakteriyel toksinlerin aktivite aralii çok
çeitlidir ve bunlar Vibrio cholera'nin kolera
toksini Shigella dysenteriae'nin shiga toksini
Escherichia coli'nin bazi sulari ve Clostridium
botulinum'un nörotoksinini içerir. Bazi tok-
sinler ise hücreye girmeden etkili olmaktadir,
T hücre içindeki V zincirleri taiyan T hücre-
leri aktive eden ve bu zincirlere yüksek çekim
gücü ile balanan Streptococcus pyogenes ve
Staphylococcus aureus süperantijenleri bunlara
örnek gösterilebilir.
19
Ayni zamanda bunlar an-
tijen sunucu hücrelerin sinif II ana histokom-
patabilite moleküllerine (MHC-II) balanarak
T hücre sinifinin normal balanma özgüllü-
ünden baimsiz olarak T hücre çoalmasiyla
sonuçlanirlar. Konak immünitesi paradoksik
olarak konak hücresine zarar verebilir ve bak-
teriyel enfeksiyona kari konak inflamatuar ya-
niti immün komplekslerin depolanmasiyla geç
tipte hipersensitivite yanitiyla ya da inflamatu-
ar sitokinlerin uyarimiyla konak inflamasyo-
nun olumasina neden olarak enfeksiyöz has-
taliklarin bulgularindan sorumlu olabilirler.
Q KONAK SAVUNMALARINDAN
KAÇIé
Bakteriler insan konak savunmalarindan kaç-
mak için bir çok özel mekanizma gelitirmitir.
Böylece insanlarla olan ilikilerini sürdüre-
bilirler. Bu mekanizmalar, piyojenik bakteri-
lerin kapsüllerinin ve gram negatif bakteri-
lerin lipopolisakkaritlerinin bakteriyel hücre
moleküllerinin fagositoz yoluyla etkilerinden
kaçma mekanizmalarini ve ayrica molekü-
ler taklit yöntemiyle konak benzeri bakteriyel
molekülleri konain tolere etmesini, deimi
bakteriyel antijenleri konain taniyamamasiyla
karakterize antijenik varyasyon yöntemini, bel-
li bakteriyel faktörleri çeitli ve geri dönüümlü
olarak taimasiyla taninan faz varyasyonunu
kapsar. nsan vücudunda dolaim sisteminde
bakterilerin ekstraselüler olarak hayatta ka-
labilmesi için bakterilerin serumun öldürücü
etkisine, profesyonel fagositler tarafindan fago-
sitoza ve hücresel immün aktivitelere dirençli
olmalari gerekmektedir. Bu konak koruyucu
sistemlerden kaçi için pek çok bakterinin
bakteri kapsülü denen ve onlari çevreleyen po-
lisakkarit materyalleri vardir. Kapsül, muhte-
melen komplemanin direkt etkilerine dirençli
opsonizasyondan korunarak ve ayrica yüksek
oranda negatif yüklü yüzey polisakkaritinin
çekici elektrostatik güçleri araciliiyla fagosito-
zu inhibe eder. Pek çok bakteri moleküler taklit
denilen insan hücrelerine antijenik olarak ben-
zer olan yüzey moleküllerinin bulunmasiyla
insan konai savunmalarindan korunabilirler.
nsan immün sistemi, bu bakteriyel faktörlere
tolerans gösterir çünkü bu faktörler hücrenin
kendisine ait gibi algilanir, bu nedenle immün
yanit olumaz. Örnek olarak, Streptococcus
agalactiae'nin Neisseria meningitidis'in ve Ha-
emophilus influenzae'nin yüzey antijenlerinin
siyalik asit içermesi gösterilebilir. Bakteriler
ayrica antijenik varyasyon denilen, yüzey anti-
jenlerini kodlayan genetik içerikte %25'e kadar
varyasyonla, antijene özgü konak immünite-
sinden kaçabilirler.
20
Buna örnek olarak di-
erlerine kiyasla artmi patojenisite gösteren
Streptococcus pneumoniae'nin ve Haemophilus
influenzae'nin farkli kapsüler tipleri olutur-
maktadir. Konak savunmalarindan kaçiin
dier bir mekanizmasi da faz varyasyonudur.
Çünkü virulans faktörlerinin bakterilere bazi
çevrelerde faydasi olurken bazilarinda zarar
verici etkisi olmaktadir, bakteriler faz varyas-
yonu denilen bir ilemle fenotipik özellikleri-
nin ifade edilmesi ya da edilmemesi arasinda-
ki deiim için geri dönüümlü ve kalitimsal
stratejileri planlarlar.
20
Örnek olarak bakteriyel
yüzeylerde pilinin bulunmasi konak nötrofille-
ri tarafindan bakterilerin artmi fagositozuyla
sonuçlanir ve ayrica pilinin bulunmasi muko-
zal epitel hücrelere bakteriyel yapimayi artira-
rak kolonizasyonu destekler. Proteus mirabilis
enfeksiyonlarinda sadece pilisi olan bakteriler
üroepitelial hücrelere iyi yapiirlar ve bir hay-
van modelinde aaidan yukariya idrar yolu
enfeksiyonuna neden olur. Fakat inokulasyon
yöntemi kan yoluyla olursa, pilili bakteriler fa-
gositler yoluyla yutulur, bu nedenle sadece pi-
lili olmayan bakteriler hematojen pyelonefrite
neden olur. Bu yüzden bakterilerin belli yüzey
moleküllerini taidii `fazlar arasinda çeitlilik'
yetenei önemli bir virulans özellii olabilir.
13
Q ANT¶B¶YOT¶K D¶RENC¶
Antibiyotiklere bakteriyel direnç bir virulans
faktörü olarak görülebilir, çünkü bakterilerin
dirençli olduu antibiyotiklerin bulunduu belli
konak ortamlarinda bakteriyel çoalmayi salar.
Geni konak dailiminin ve pek çou trans-
pozonlarin bileeni olan multipl ilaç direnci
genlerinin prevalansi artmitir, bu da önemli
patojenik bakteriler arasinda ilaç direncinin
yayilimina neden olmu ve bu yolla bakteriler
seçici antibiyotik baskisi altinda patojenisitele-
rini arttirmilardir.
lave olarak antiseptikler ve dezenfektanlara
olan bakteriyel direnç (özellikle antibakteriyel
sabunlar ve dier ev içi ürünler olarak pazarla-
nanlar) medikal amaçlarla kullanilan antibiyo-
tiklere kari da çapraz direnç geliimine neden
olabilir. En sik kullanilan ajan olan triklozanin
ya asit sentezinde görevli bir enzimi inhibe
ettii bulunmutur. Triklozan dirençli Pseudo-
monas aeruginosa bakteri içindeki dier anti-
biyotiklerin atilimini salayan bir pompa tair.
KAYNAKLAR
Kaynaklar için DVD'ye bakiniz.
BÖLÜM 223
Bakteriyemi, Sepsis
ve Septik øok
Stephanie H. Stovall ve
Richard F. Jacobs
Çeviri: Asl¿nur Özkaya Parlakay
Kan kültüründe patojenik bakteri olan çocuk-
lar (bakteriyemi) geni bir yelpazede klinik
bulgu ve semptomla bavururlar. Bakteriye-
miden sepsise, ciddi sepsise, septik oka ka-
dar olan tablonun devami kompleks spesifik
etiyoloji, organizmalarin inokulumu, su var-
yasyonlari veya virulans faktörleri, hücre dii
bileenleri veya toksin üretimi, enfeksiyon yeri,
konain immünolojik yetkinlii, enfeksiyona
konak yanitini içeren birbiri ile ilikili bir seri
faktöre balidir. Bakteriyemi gizli olabilir spe-
sifik bir enfeksiyon odaiyla ilikili olmayan
bir fenomen olabilir ya da genitoüriner, gast-
rointestinal, alt ya da üst solunum yollari, deri
ya da yumuak doku enfeksiyonlarindan kay-
naklanan invazif bir bakteriyel enfeksiyondan
kaynaklanabilir. Spesifik sekonder enfeksiyon
(menenjit osteomiyelit, piyelonefrit, peritonit,
karin içi abse veya fasiyal selülit) ayrica gelie-
bilir ve müdaheleyi etkiler. Tekrarlayan ya da
kalici bakteriyemi daha önceden belirlenmi
enfeksiyöz odaktan kaynaklanabilir (endokar-
dit, abse, yabanci madde enfeksiyonu).
Sistemik inflamatuar yanit sendromu (SIRS)
1992'de Amerikan Göüs Hastaliklari Koleji ve
Youn Bakim Birlii tarafindan tanimlanmi
ve üzerinde fikir birliine varilmi bir tanim-
dir.
1
lave olarak sepsis, ciddi sepsis ve septik
ok tanimlari erikin hastalar için gelitirilmi-
tir. 2005 yilinda Uluslararasi Konsensüs Pedi-
yatri Konferansi SIRS, sepsis, ciddi sepsis ve
septik oku çocuk hastalarda tanimlamitir.