da membranlarinin konak intestinal hücreleri üzerinde toksik etkileri olan kisimlaridir. olarak konak hücrenin yüzeyinde etki gös- terir. Çou toksinin etkisini gösterebilmesi için konak hücrelere girmesi gerekir, böyle- ce iletim alani ve aksiyon alanina sahip olur. Bakteriyel toksinlerin aktivite aralii çok çeitlidir ve bunlar Vibrio cholera'nin kolera toksini Shigella dysenteriae'nin shiga toksini Escherichia coli'nin bazi sulari ve Clostridium botulinum'un nörotoksinini içerir. Bazi tok- sinler ise hücreye girmeden etkili olmaktadir, T hücre içindeki V zincirleri taiyan T hücre- leri aktive eden ve bu zincirlere yüksek çekim gücü ile balanan Streptococcus pyogenes ve Staphylococcus aureus süperantijenleri bunlara örnek gösterilebilir. patabilite moleküllerine (MHC-II) balanarak T hücre sinifinin normal balanma özgüllü- ünden baimsiz olarak T hücre çoalmasiyla sonuçlanirlar. Konak immünitesi paradoksik olarak konak hücresine zarar verebilir ve bak- teriyel enfeksiyona kari konak inflamatuar ya- niti immün komplekslerin depolanmasiyla geç tipte hipersensitivite yanitiyla ya da inflamatu- ar sitokinlerin uyarimiyla konak inflamasyo- nun olumasina neden olarak enfeksiyöz has- taliklarin bulgularindan sorumlu olabilirler. mak için bir çok özel mekanizma gelitirmitir. Böylece insanlarla olan ilikilerini sürdüre- bilirler. Bu mekanizmalar, piyojenik bakteri- lerin kapsüllerinin ve gram negatif bakteri- lerin lipopolisakkaritlerinin bakteriyel hücre moleküllerinin fagositoz yoluyla etkilerinden kaçma mekanizmalarini ve ayrica molekü- ler taklit yöntemiyle konak benzeri bakteriyel molekülleri konain tolere etmesini, deimi bakteriyel antijenleri konain taniyamamasiyla karakterize antijenik varyasyon yöntemini, bel- li bakteriyel faktörleri çeitli ve geri dönüümlü olarak taimasiyla taninan faz varyasyonunu kapsar. nsan vücudunda dolaim sisteminde bakterilerin ekstraselüler olarak hayatta ka- labilmesi için bakterilerin serumun öldürücü etkisine, profesyonel fagositler tarafindan fago- sitoza ve hücresel immün aktivitelere dirençli olmalari gerekmektedir. Bu konak koruyucu sistemlerden kaçi için pek çok bakterinin bakteri kapsülü denen ve onlari çevreleyen po- lisakkarit materyalleri vardir. Kapsül, muhte- melen komplemanin direkt etkilerine dirençli oranda negatif yüklü yüzey polisakkaritinin çekici elektrostatik güçleri araciliiyla fagosito- zu inhibe eder. Pek çok bakteri moleküler taklit denilen insan hücrelerine antijenik olarak ben- zer olan yüzey moleküllerinin bulunmasiyla insan konai savunmalarindan korunabilirler. nsan immün sistemi, bu bakteriyel faktörlere tolerans gösterir çünkü bu faktörler hücrenin kendisine ait gibi algilanir, bu nedenle immün yanit olumaz. Örnek olarak, Streptococcus agalactiae'nin Neisseria meningitidis'in ve Ha- emophilus influenzae'nin yüzey antijenlerinin siyalik asit içermesi gösterilebilir. Bakteriler ayrica antijenik varyasyon denilen, yüzey anti- jenlerini kodlayan genetik içerikte %25'e kadar varyasyonla, antijene özgü konak immünite- sinden kaçabilirler. Streptococcus pneumoniae'nin ve Haemophilus influenzae'nin farkli kapsüler tipleri olutur- maktadir. Konak savunmalarindan kaçiin dier bir mekanizmasi da faz varyasyonudur. Çünkü virulans faktörlerinin bakterilere bazi çevrelerde faydasi olurken bazilarinda zarar verici etkisi olmaktadir, bakteriler faz varyas- yonu denilen bir ilemle fenotipik özellikleri- nin ifade edilmesi ya da edilmemesi arasinda- ki deiim için geri dönüümlü ve kalitimsal stratejileri planlarlar. ri tarafindan bakterilerin artmi fagositozuyla sonuçlanir ve ayrica pilinin bulunmasi muko- zal epitel hücrelere bakteriyel yapimayi artira- rak kolonizasyonu destekler. Proteus mirabilis enfeksiyonlarinda sadece pilisi olan bakteriler üroepitelial hücrelere iyi yapiirlar ve bir hay- van modelinde aaidan yukariya idrar yolu enfeksiyonuna neden olur. Fakat inokulasyon yöntemi kan yoluyla olursa, pilili bakteriler fa- gositler yoluyla yutulur, bu nedenle sadece pi- lili olmayan bakteriler hematojen pyelonefrite neden olur. Bu yüzden bakterilerin belli yüzey moleküllerini taidii `fazlar arasinda çeitlilik' yetenei önemli bir virulans özellii olabilir. faktörü olarak görülebilir, çünkü bakterilerin dirençli olduu antibiyotiklerin bulunduu belli konak ortamlarinda bakteriyel çoalmayi salar. genlerinin prevalansi artmitir, bu da önemli patojenik bakteriler arasinda ilaç direncinin yayilimina neden olmu ve bu yolla bakteriler seçici antibiyotik baskisi altinda patojenisitele- rini arttirmilardir. nanlar) medikal amaçlarla kullanilan antibiyo- tiklere kari da çapraz direnç geliimine neden olabilir. En sik kullanilan ajan olan triklozanin ya asit sentezinde görevli bir enzimi inhibe ettii bulunmutur. Triklozan dirençli Pseudo- monas aeruginosa bakteri içindeki dier anti- biyotiklerin atilimini salayan bir pompa tair. Bakteriyemi, Sepsis ve Septik øok Richard F. Jacobs Çeviri: Asl¿nur Özkaya Parlakay lar (bakteriyemi) geni bir yelpazede klinik bulgu ve semptomla bavururlar. Bakteriye- miden sepsise, ciddi sepsise, septik oka ka- dar olan tablonun devami kompleks spesifik etiyoloji, organizmalarin inokulumu, su var- yasyonlari veya virulans faktörleri, hücre dii bileenleri veya toksin üretimi, enfeksiyon yeri, konain immünolojik yetkinlii, enfeksiyona konak yanitini içeren birbiri ile ilikili bir seri faktöre balidir. Bakteriyemi gizli olabilir spe- sifik bir enfeksiyon odaiyla ilikili olmayan bir fenomen olabilir ya da genitoüriner, gast- rointestinal, alt ya da üst solunum yollari, deri ya da yumuak doku enfeksiyonlarindan kay- naklanan invazif bir bakteriyel enfeksiyondan kaynaklanabilir. Spesifik sekonder enfeksiyon (menenjit osteomiyelit, piyelonefrit, peritonit, karin içi abse veya fasiyal selülit) ayrica gelie- bilir ve müdaheleyi etkiler. Tekrarlayan ya da kalici bakteriyemi daha önceden belirlenmi enfeksiyöz odaktan kaynaklanabilir (endokar- dit, abse, yabanci madde enfeksiyonu). Youn Bakim Birlii tarafindan tanimlanmi ve üzerinde fikir birliine varilmi bir tanim- dir. tir. 2005 yilinda Uluslararasi Konsensüs Pedi- yatri Konferansi SIRS, sepsis, ciddi sepsis ve septik oku çocuk hastalarda tanimlamitir. |