background image
1913
Akciöer Fonksiyonlar¿n¿n Fizyolojik Temeli
bileenler arasindaki farklar halen tam olarak
anlailamamitir. Son çalimalar, akcierde, al-
veolar komponent hücrelerinin kaynaklandii
populasyon olarak görev yapan, kök hücreler
de denilen veya transit amplifiye eden hücreleri
tanimlamak üzerine odaklanmitir.
7,37
Benzer
çalimalar, çocukluk çainda normal büyüme
ve gelimenin daha iyi anlailmasinin hasar-
li akcieri güvenli ekilde rejenere edebilecek
tedavi stratejilerine yol gösterecei ümidiyle,
iletken epitelyal havayolu hücreleri üzerine
odaklanmitir. Epitelyal iyilemenin olabilece-
i birçok potansiyel emalar önerilmitir (
ekil
502-3
).
7
Böyle bir yaklaima bir teorik engel, akcier
bileenlerinin büyümelerini kontrol eden pa-
rakrin faktörlerin biyolojik olarak elde edilbil-
mesinde lokal farkliliklardir. Hücre bölünmesi
ve farklilamasindaki homojen olmama duru-
mu, eer epitelin geliimi pulmoner kapiller
geliimine göre relatif olarak daha defektifse ya
da havayolu çapi havayolu uzamasi ile uygun
ekilde ilerlemiyorsa, potansiyel olarak disa-
napsise katkida bulunabilir. Bozulmu akcieri
olan çocuk ve bebeklerde akcier geliiminin
erken evrelerinde yeni gelitirilmi tedavi e-
killeri uygulandikça, akcier büyüme ve gelii-
mini prospektif olarak deerlendirmek önemli
olacaktir. Tedavilerin verildii çocukluk çai
evresi, çocuklar erikin olduunda uygun
fonksiyonlari yakalamalari için yeterli olacak
olan akcier bileenlerinin koordine büyümesi
için potansiyelini büyük ihtimalle belirleyecek-
tir.
KAYNAKLAR
Kaynalar için DVD'ye bakiniz.
BÖLÜM 503
Akciöer
Fonksiyonlar¿n¿n
Fizyolojik Temeli
Daniel J. Weiner
Çeviri: Deniz Doöru Ersöz
Solunum sistemi, hava yollari, akcier parenki-
mi, solunum kaslari, sinirler ve kan damarlari-
nin dahil olduu birçok deiik hücre ve doku
tiplerinden oluur. Bu yapilar, sistemin dokula-
ra oksijen göndermek ve karbondioksiti orta-
dan kaldirmak olan asil fonksiyonlarini yapa-
bilmesi için entegre bir ekilde çalimak zorun-
dadirlar. Burada, solunum sistemini oluturan
bileenlerinin yaninda bu bileenlerin salikta
ve hastalikta fonksiyonunu deerlendirmek
için kullanilan teknikleri inceleyeceiz
SOLUNUMSAL UYARI
("DR¾VE")
Q YAPILAR/F¶ZYOLOJ¶:
SOLUNUMSAL KONTROL
MERKEZLER¶
Günde 24 saat olan solunumun kooordinasyo-
nu, solunum paterninde konuma, yutma ve
dier aktivitelere uyum salamak için gerekli
olan deiiklikleri yapmaya imkan verecek bir-
çok girdi ile otomatik solunumsal merkezlerin
dikkatli entegrasyonunu gerektirir. Ponstaki
dier beyin sapi merkezlerinin inspirasyon ve
ekspirasyon zamanlarinin daha ince ayarlan-
masina katkida bulunmasina ramen, otoma-
tik kontrol merkezleri primer olarak, beyin
sapinin medullasinda yerlemitir. Bu otoma-
tik kontrol merkezleri, çok dar bir sinir içinde
Pco
2
ve pH'in idame ettirerek ventilasyonu çok
hassas ekilde kontrol eder. Üst solunum yolla-
rinda hava akimi ya da yutma ile uyarilabilen
çok çeitli mekanoreseptörlerin yanisira akci-
erde hizli gerilme ya da sönme ile uyarilabilen
reseptörler vardir. Bu reseptörler ventilasyonda
arti ya da azalmayi ayarlayabilir.
Q TEST ETME: P
0.1,
V
CO2
CEVABI, POL¶SOMNOGRAF¶
Solunum kontrol merkezlerinin fonksiyonu-
nun deerlendirilmesi kolay deildir. Çok er-
ken (100ms) inspiryumda (P
0.1
ya da P
100
) ha-
vayolu açili basincinin ölçülmesi, solunumsal
uyarinin deerlendirilmesi için kullanilmitir;
örnein narkotiklerle azalmi uyari bu basinci
azaltir. Polisomnografi, uyku sirasinda, nazal
ve oral hava akimi, göüs ve karin duvar ha-
reketi, oksijen saturasyonu (SpO
2
), "end-tidal"
(ekshale) pCO
2
ve elektrokardiyogramin da
dahil olduu çok çeitli fizyolojik deikeni
ölçer.Uyku evresi, elektroensefalogram (EEG),
elektrookülogram ve elektromyogram ile mo-
nitorize edilir. Polisomnografi uygulamalari
baka bölümde (Chakravorty) daha detayli
ekilde tartiilacaktir, fakat solunumsal uyari
anormallikleri (özellikle santral apneler ve pe-
riyodik solunum) bu test ile saptanabilir.
SOLUNUM POMPASI
Q YAPILAR/F¶ZYOLOJ¶ GÖ´ÜS
DUVARI, SOLUNUM KASLARI
Solunum kaslari, özellikle diyafram ve in-
terkostal kaslar, bu sistemin "pompasi"dir ve
inspirasyonda negatif intratorasik basinç üret-
mektan sorumludurlar. Solunum kas güçsüzlü-
ü primer nöromuskuler hastaliklarda (örne-
in muskuler distrofi, spinal muskuler atrofi,
myastenia gravis) ya da malnutrisyon ya da
hiperinflasyona (diyaframin uzunluk-gerilme
oranini deitiren) sekonder olarak belirgin
hale gelebilir.
Çocuklardaki en sik kronik solunum yet-
mezlii, akcier deil, pompa yetmezlii sonu-
cunda olur. Pompa, kuvvet üreten kapasitesi ile,
akcierler ve göüs duvarinin elastik ve direnç
gösteren yüklerinin üstesinden gelmek için,
ventilasyonun idamesinden sorumludur. Solu-
numsal "baari", sadece pompa fonksiyonuna
deil, pompa fonksiyonu ile pompanin çalitii
yüklerin büyüklüü arasindaki dengeye bali-
dir. Birçok obstrüktif akcier hastaliinda (as-
tim, kistik fibrozis), baskin yük, artmi havayo-
lu direnci yüzündendir. Aksine, nöromuskuler
hastaliklardaki solunum yetmezlii, pompanin
primer yetmezlii sonucunda olur. Bunun ya-
ninda, nöromuskuler hastalii olan hastalarda
skolyoz sonucunda, diyaframin aaida yer-
lemesi ile üretilen kuvvetin veya interkostal
kaslarin kasilmalarinin spinal aksa paralel ol-
madiklarindan dolayi, pompa fonksiyonunda
deiiklikler olabilir.
Q TEST ETME: KUVVET (MIP,
MEP, SNIP), ENDURANS/
YORGUNLUK (GER¶LME-
ZAMAN ¶NDEKS¶)
Solunum kaslari (diyafram, interkostal kaslar
ve dierleri), ventilasyon iini yapmak için,
günde 24 saat boyunca aralikli olarak kasilir-
lar. Birçok hastalik, hastalari hipoventilasyon,
havayolu sekresyonlarinin bozulmu klirensi
ve solunum yetmezlii riskine atarak, bu kasla-
rin gücünü etkileyebilir. Bu durumlar, primer
kas hastaliklarini (muskuler distrofi, myopati),
kaslara sinir iletimini etkileyen durumlari (nö-
ropatiler, nöromuskuler bileke bozukluklari),
malnutrisyonu ve kaslarin optimal uzunluk-
gerilme ilikisinin üzerinde gerilmesini (hipe-
rinflasyonda olabilir) içerir.
Tipik olarak, maksimum ekspiratuar basinç
(MEP, PE
maks
), kiiye total akcier kapasitesi-
ne (TLC) kadar maksimum inhalasyon yap-
tirildiktan sonra, ucu kapali olan bir basinç
dönütürücüsüne bali olan bir aizlik içine
mümkün olan tüm gücüyle üfl emesi ile öl-
çülür. Benzer ekilde, maksimum inspiratuar
basinç (MIP, PI
maks
), kiinin rezidüel hacime
(RV) kadar tamamen nefes vermesi ve kapali
tüpe hizla nefes almasi ile ölçülür. Genellikle,
maksimum gücü ortaya çikartmak için birçok
manevra tekrari gerekir. Birçok standardize
deer seti yayinlanmitir, ancak bunlar çok de-
ikendir. Burun çekme ("nasal sniff ") basinci
(NSIP) da, inspiratuar kas gücünü ölçmek için