![]() mekanizmalarla gerçekleebilir ile giden aktif anafilaksi sendromu IgA eksik- lii olan insanlarda, tekrarlayan ve IgA içeren kan ürünleri (kan, plazma veya immünoglobu- lin ürünleri) infüzyonu ile balatilabilir. Benzer infüzyonlar bu kiilerde IgG tipi (nadiren IgE tipi) anti-IgA antikorlari gelimesine neden olur re yüzeyindeki IgG'ye duyarli düük afiniteli Fc reseptörleri ile etkileerek mast hücre degranü- lasyonunu ve anafilaksiyi hizlandirir. tim ve egzema gibi intrinsik allerjik hastaliklari olan hastalardir. Patojenik erken hipersensi- tivite kanitinin deri testi ile gösterilebildii astimi ve egzemasi olan birçok yetikinin ve çocuklarin büyük çounluunun aksine; ent- rinsik hastalik formuna sahip olan kiiler IgE ilikili reaksiyon kaniti göstermezler. Fakat bu hastalarin allerjik enflamasyon modeli ve TH2 sitokin ekspresyonu, ekstrinsik veya allerjik hastalik formuna sahip hastalarinkine çok ben- zerdir. Bu bulgular, IgE'nin TH2 ilikili allerjik enflamasyon için gerekli olmamasina ramen, allerjen maruziyetine cevap olarak gelien al- lerjik enflamasyonun ortaya çikma eiini dü- ürebilecei görüüyle uyumludur. DOKU SPES¾F¾K FAKTÖRLER nun hastalik oluumunda önemli rol oynadii düünülen hastaliklarda, non-IgE ve immün baimli olmayan mekanizmalarin katkisi ol- duu bugünlerde anlailmitir sendromu) ve filaggrin (ichthyosis vulgaris) mutasyonlari, allerjik deri enflamasyonu geli- imi ile ilgilidir. Özellikle, Avrupa kökenlilerde %10'a kadar görülen ortak heterojen filaggrin mutasyonlari ayni kökene sahip atopik derma- titlilerde %40'a kadar yükselmektedir. Filagg- rin mutasyonlari primer allerjik duyarlanma ile ilgili astimlilarla; total serum IgE düzeyleri ile; allerjik duyarlanma ile; ekstrinsik (allerji ilikili) olan atopik dermatit ile ilikilidir ama entrinsek (allerji ile ilikili olmayan) ile ilikili deildir. Havayolu remodelinginde önemli rolü olan ADAM33 ve disintegrin gibi dier dokuda eksprese olan genler de astim patogenezinde yer alir. Bu ve bunun gibi bulgular allerjik has- taliklarin balangicinda ve ilerlemesinde doku- da eksprese olan gen ürünlerinin geni bir rolü olduunu göstermektedir. YOLLARINI HEDEFLEMEK larin deitirilmesini amaçlayan yöntemlerle azaltilabilir; hatta ortadan kaldirilabilir. En önemlisi, sadece semptomatik bir rahatlama salamayan, ayni zamanda yeterince uzun uy- gulanirsa hiposensitizasyona da yol açan etkili bir ekilde allerjenden korunmaktir. Bu yön- tem en baarili olarak ev tozu akari allerjisinde gösterilmitir. Daha da fazlasi erken hayatta ev tozu akarindan zengin ortamdan sakinmak, astim gibi solunum yolu allerjik hastaliklarinin geliimini engelleyebilir. Allerjenik ekstreler- den oluan immünoterapi de allerjik cevabin hiposensitize edilmesinde etkilidir. hücrelerinin vazo aktif etkilerini hedef alir. Erken hipersensitivite reaksiyonlarinda etki- lidirler ama geç faz reaksiyon veya steroidler tarafindan daha iyi kontrol edilen kronik aller- jik enflamasyonda etkisizdirler. Son dönemde lökotrien reseptör antagonistlerinin gelitiril- mesi, kronik allerjik enflamasyonda, eozino- filler ve dier enflamatuvar hücreler tarafindan sürekli üretilen lökotrienlere kari mücadelede kiymetli bir steroid dii araç olmutur. zünebilen IL-4 reseptörlerinin IL-4 ve IL-13 ta- rafindan üretilen sinyalleri engellemesi, astim gibi allerjik hastaliklarda ümit vericidir. Anti- IgE monoklonal antikorlari IgE'nin Fc filaksi reaksiyonlarina yol açmadan önler ve insanlarda IgE düzeylerini IgE `ye balanarak ve immün kompleks oluturarak düürür. Bu antikorlar inhalan allerjenlere kari hem erken hem de geç faz reaksiyonlari azaltir ve balgam- daki inhalan allerjen ilikili artmi eozinofil sayisini düürür. Allerjik Hastal¿klar¿n Klinik Özellikleri Çeviri: Tolga Yavuz lerjisi prototip allerjik hastaliklardan bazilari- dir. Allerjiler her yata geliebilirse de allerjik duyarlanma (ör, IgE yaniti gelimesi) çoun- lukla hayatin erken döneminde ortaya çikar. Besin-spesifik IgE antikorlari, klinik besin al- lerjilerinin erken ortaya çikii ile ilikili olarak çok küçük çocuklarda görülebilir. Okul öncesi veya okul çai çocuklarda siklikla allerjik ri- nit ve veya astim geliimine yol açan çevresel allerjen-spesifik IgE antikorlari çounlukla 2 yaindan sonra ortaya çikar. Her zaman her hastada bütün allerjik hastaliklar ortaya çikma- sa da çocuklarin önemli bir bölümünde çoklu antijenlere kari ilerleyici duyarlanma, atopi- nin siklikla birbirini takip eden ve kümülatif belirtileri ve allerjik yürüyü veya allerjik ma- raton olarak bilinen bir süreç ile sonuçlanacak- tir. Çocukluk çaindaki allerjik duyarlanmanin bireyin yaami boyunca uzun süren etkileri olabilir ve topluma önemli bir yük getirir. ve zararsiz ekzojen antijenlere tolerans geli- tirirken konai mikrobiyal patojenlere kari korumaktir. Bu görev, doal ve adaptif immün sistemin elemanlari arasindaki bir dizi etkile- im aracilii ile yapilir ve tanima, aktivasyon, yanit ve bellek gibi çeitli yolaklari içerir. Pa- tojenlere kari eksik immün yanitlar, enfeksi- yona artmi maruziyete yol açarken tolerans mekanizmalarindaki bozukluk allerji veya oto- immünite ile sonuçlanir. Öte yandan, enfeksi- yon dönemindeki kontrolsüz bir immün yanit morbidite ve mortaliteyi artirabilirken artmi tolerans tümör rejeksiyonunu engelleyebilir. nun merkezindedir ( T hücrelerinin 3 T helper alttipinden (TH1, TH2, TH17) birine farklilamasina yol açar. Bu efektör T hücreleri, baka bir grup T hücresi ta- rafindan kontrol altinda tutulur: Farkli köken- |