background image
1349
Acil Diù Tedavileri
Süt dii travmasinin sekelleri, birçok klinik
bulgu ile ortaya çikabilir. Di kronunun ren-
gi deierek, kanin krona ekstravazasyonunu
veya pulpal dokularin nekrozunu iaret eden
gri'ye, pulpal dokularin kalsifikasyonuna ia-
ret eden opak sari'ya veya internal rezorpsi-
yonun belirtisi olan pembe renge dönüebilir.
Periapikal enfeksiyonlar dite prematür kök
rezorpsiyonuna ve airi mobiliteye neden olab-
lir. Bunun tersine, di ankiloze olarak normal
mobilitesini kaybedebilir.
Süt dii travmasi direkt olarak veya sekelle-
ri nedeniyle alttan gelecek daimi dite hasara
neden olabilir. Bu defektler arasinda kron hi-
poplazisi (Turner hipoplazisi;
ekil 375-10
),
kök deformiteleri ve/veya sürme anomalileri
(hizlanmi, gecikmi ve/veya ektopik sürme)
yer almaktadir.
OROFAS¾YAL A¼RI VE
ENFEKS¾YON
2-5 ya arasi çocuklarin yaklaik %20'sinde te-
davi edilmemi di çürüü bulunmaktadir.
31
Tedavi edilmemi di çürüü, pulpada ari ve
enfeksiyona neden olur ve ardindan destek di
dokulari ve çenelere yayilim gösterir. Bu du-
rum, arili ve yaami tehdit edebilen ileri bir
hastalik tablosuna dönüebilir. Sosyoekono-
mik statü, bu koularin oluumunda önemli
bir risk faktörüdür. Düük gelirli ailelerin ço-
cuklari, yüksek gelirli benzerlerine kiyasla di
kökenli problemler nedeniyle 12 kat daha faz-
la aktivite-kisitli gün geçirmektedir.
32
Tedavi
edilmemi çürük yeme, konuma ve örenme-
de problemlere yol açabilir. Kötü aiz hijyeni
ve/veya beslenme alikanliklari nedeniyle, çok
erken yalarda bile ileride enfeksiyon kaynai
olacak di çürüün geliebilecei unutulma-
malidir. Erken çocukluk dönemi çürüü (EÇÇ),
küçük çocuklarda görülen iddetli di çürüü
olup, emzirme çürüü veya biberon çürüü ola-
rak da bilinir. EÇÇ, uzun bir süredir ari ve
enfeksiyona yol açan bir klinik sendrom olarak
taninmaktadir (Bkz. Bölüm 374).
Oral arinin deerlendirilmesinde ilk aa-
ma, etyolojinin belirlenmesidir. Çocuk ve
ebeveynler, aiz içinden köken alan arilari
çounlukla "di arisi" ekilde tanimlarlar. An-
cak di kökenli olmayan faktörler, ayirici tanida
daima göz önünde bulundurulmalidir. Bunlar
arasinda orta kulak enfeksiyonu, miyofasiyal
enfl amasyon, nazal dokular, sinüs enfeksiyonu,
aiz içi viral enfeksiyonlar, oral ülserler ve nev-
rajilerden köken alan arilar yer alabilir.
33
Bir balangiç çürük lezyonu, dentin arisina
yol açabilir. Bu ari tipi, souk, veya eker içe-
ren gida alimi ile uyarilir. Etkenin uzaklamasi
ile ari hizla kaybolur. Çürük lezyonu, dentinin
daha derin bölgelerine ulaip, damar, sinir ve
ba dokusu içeren di pulpasina yaklamadii
sürece daha iddetli bir ari gelimez.
Pulpal dokunun enfl amasyonu ve ari, geri
dönüümlü pulpitis, geri dönüümsüz pulpi-
tis veya nekroz eklinde tanimlanir. Geri dö-
nüümlü pulpitis, etyolojik faktörün tedavi
edildii durumlarda pulpanin iyiletii, hafif
enfl amasyondur. Ari, isil deiikik veya tatli
alimiyla balar. Ari spontan olmayip, birkaç
saniye sürer ve stimulusun kaldirilmasi ile ge-
çer. Çürük gibi geri dönüümlü pulpitis nedeni
olan faktör tedavi edilmediinde, enfl amasyon
geri dönüümsüz pulptitis'e ilerleyecektir. Geri
dönüümsüz pulpitis, kök kanal tedavisi veya
diin çekimini gerektirir. Hasta dihekimi ta-
rafindan tedavi edilene dek, arinin kontrolü
amaciyla bir non steroid antienfl amatuar ilaç
veya asetaminofen gibi uygun bir ari kesici ile
ari kontrolü yaplmalidir.
Geri dönüümsüz pulpitis, uygun tedavi ya-
pilmadiinda iddetli pulpa nekrozuna ve daha
sonra da apikal periodontitis'e yol açacaktir.
Apikal periodontitis akut veya kronik olabilir.
Nekroz ve bunun takip eden apikal periodonti-
tis, iki önemli sekele yol açabilir: apse formas-
yonu (
ekil 375-11
) veya orofasiyal sellülit. Her
iki duruma da acil kliniklerinde sik rastlanir ve
farkli ekilde tedavi edilirler. Apseye dönüen
nekrotik bir dite ari genellile iddetli, spon-
tan ve kalicidir. Ancak geri dönüümsüz pulpi-
tisli bir diin arisindan farkli olarak genellikle
spesifik bir dite lokalize olabilir.
34
Böyle bir
durumda di perküsyona hassastir ve hastada
bölgesel lenfadenopati görülebilir. Kesin teda-
vi, kök kanal tedavisi veya çekimdir. Oküler
veya yaygin submandibular tutulumlu bir pan-
fasiyal selülit olasiliini minimuma indirgemek
amaciyla, bu hastalarin bir dihekimi veya oral
maksillofasiyal cerraha acil olarak yönlendiril-
mesi gerekir. Bir apse varliinda, immediat te-
davi amaciyla insizyon veya drenaj yapilabilir.
Özellikle lokalize apsenin selülite ilerledii du-
rumlarda antibiyotik balanilmasi elzemdir.
35
Selülitle gelen bir hastanin muayenesinde
enfeksiyonun lokalize veya bölgesel yayilim
gösterip göstermedii tespit edilmelidir. Yati
gerektirmeyen lokalize selülitli hastalarda pe-
nisilin veya amoksisilin gibi antistreptokoal
antibiyotikler, veya hastada allerji varliinda
klindamisin verilmelidir. Ardindan hasta bir
dihekimi veya oral cerraha yönlendirilerek,
çekim veya insizyon ve drenajin yapilmasi sa-
lanmalidir. lk safh ada uygulanan antibiyotik-
lere cevap vermeyen odontojenik enfeksiyon-
lar veya nonodontojenik orijinli selülitlerde
penisiline dirençli organizmalara kari etkili
olan Augmentin gibi antibiyotikler verilmeli-
dir.
36
Orofasyial
selülitin genellikle atele be-
raber görüldüü ve solunum yolu güçlüü ve
orbital tutum gösterebildii unutulmamalidir.
Uygun tedavi edilmemi selülit, görme kaybi,
kavernöz sinüs trombozu ve ölüm gibi ciddi
sonuçlara neden olabilir.
37
Yaygin selülit, ye-
tersiz oral beslenmeye bali dehidrasyon, ate
veya solunum güçlüü tespit edilen bir hasta,
yeterli hidrasyon, beslenme ve enfeksiyon teda-
visi amaciyla hospitalize edilmelidir.
øEK¾L 375-11.
Çürük diùten kaynaklanan puru-
lent drenajl¿ kronik alvelolar apse.
øEK¾L 375-10.
Mandibular santral kesici diùler-
de önceki süt diùi travmas¿na ikincil olarak geli-
ùen ùiddetli hipoplaziler.
øEK¾L 375-12.
Sürmekte olan bir az¿ diùinde
perikoronitis.