![]() hava ile allerjen yayilimini %90 kadar azaltir. nokonjunktivitin (ARK) tedavisinde kullanilan mükemmel anti-enflamatuar ilaçlardir. Mono- terapi olarak NK, allerjik rinokonjunktivitin major semptomlarinin yönetiminde antihis- taminikler, lökotrien reseptör antagonistleri veya bunlarin kombinasyonlarindan daha etki- lidir. NK, lüzum halinde kullanildiinda dahi önemli bir rahatlama salar. dozlarda kullanildiinda, intranazal kortikos- teroidler hipotalamik-pitutier-adrenal aks, göz basinci veya katarakt veya kemik younluu üzerine klinik olarak anlamli etkiler ile genel olarak ilikili deildir. zin, levosetirizin ve dierleri) sedasyona neden olma ve/veya antikolinerjik etkilere azalmi eilimleri nedeniyle allerjik rinokonjunktivit tedavisinde birinci-jenerasyon antihistami- niklerden çok tercih edilmektedir. Bu ilaçlar özellikle mevsimsel allerjilerle ilikili göz ve burun semptomlarinin yönetiminde etkilidir. Uzun dönem kullanimlari ile maksimum fayda bildirilmekle birlikte, hizli balangiçli etkileri sebebiyle lüzum halinde prensibiyle de kulla- nilabilirler. tihistaminikler ile benzerdir. Tek ajan olarak, allerjik rinokonjunktivitin tedavisinde intrana- zal kortikosteroidlere göre daha az etkilidirler, ancak elik eden astimi olan veya kortikoste- roidlerin kontraendike olduu veya istenme- dii hastalarda dikkate alinmalidir. Lökotrien reseptör antagonistlerinin antihistaminiklerle birlikte kullanimi ilave fayda salamaz ve genel olarak önerilmez. da, allerjik rinokonjunktivit veya rinosinüzitli hastalarda semptomlarin azaltilmasinda ya- rar salamaktadir. Burun mukozasindaki kan damarlarini daraltarak görev yapan topikal dekonjestanlar (örnein oksimetazolin, fenilef- rin, xylometazolin, nafazolin), geçici bir rahat- lama salayabilir, uzun dönem kullanimlari ve tekrarlayan kullanimlarda 5 ila 7 günde ortaya çikan rebound burun tikaniklii (rinitis me- dikamentoza) riski nedeniyle cesaret kiricidir. Oral dekonjestanlar da iyi bilinen kardiyovas- küler ve SSS yan etkileri nedeniyle çocuklarda tavsiye edilmemektedir. si olan hastalarda allerjik rinit için açikça etkili bir tedavidir. Subkütan immünoterapi immün cevabi tolerans durumuna yönlendirerek aller- jik rinokonjunktivitin seyrini deitiren mev- cut tek tedavidir ve klinik yararlari tedavinin sonlandirilmasindan sonra yillarca devam ede- bilir. Allerjik rinit için allerjen immünoterapi, yeni allerjen duyarliliinin geliimini önleye- bilir ve allerjik rinitli çocuk ve adölesanlarda astim geliimini azalttii gösterilmitir. Anafilaksi, Ürtiker ve Anjioödem Çeviri: A. Betül Büyüktiryaki kotrienler ve dier mast hücre medyatörlerinin salinimi ile sonuçlanan IgE-aracili mast hücre aktivasyonundan en sik kaynaklanmalari ba- kimindan, çounlukla ortak bir patofizyolojiyi paylairlar. Ürtiker ve anjioödem mukokuta- nöz semptomlarla izole iken anafilaksi hizla kardiyovasküler kollapsa öncülük eden akut sistemik reaksiyondur. hücre-türevli medyatörler aracili akut sistemik tip I (IgE aracili) hipersensitivite reaksiyonu- dur. anafilaktik reaksiyonlarin %0.7 ila %2'si ölüm- cüldür. Anafilakside hizli farkina varma hizli, tani ve tedavi morbidite ve mortaliteyi önleme- de zorunludur. ciddi reaksiyon için risklidir. Önceden var olan astim ölümcül anafilaksi için primer risk faktörüdür ve epinefrin tedavisinde gecikme anafilaksi mortalitesi ile güçlü ekilde ilikili- dir. Anafilaksi meydana gelmesinde kötü so- nuçlar için ilave risk faktörleri, birlikte alinan epinefrin tedavisininin etkilerini küntletiren, tedavi ve fizyolojik kompansatuar mekanizma- lara müdahale ederek dolayisiyla ciddi ve uzun süren anafilaksiye yol açan anjiotensin dönü- türücü enzim inhibitörlerini içermektedir. aralikli antijen maruziyetini (ilaçlar ve besin alimi) kapsamaktadir. Anafilaksinin en yay- gin nedenleri (1) ilaçlar, (2) besinler, (3) böcek sokmalari, (4) lateks, (5) kan ürünlerini içer- mektedir. Bu nedenlerden ilaçlar ve besinler, acil servis bavurusu veya anafilaksi mortalite- sine neden olma ile sonuçlanan ciddi anafilak- tik reaksiyonlarin büyük çounluuna tekabül etmektedir. En yaygin iliikli nedensel ilaçlar -laktam antibiyotikler (penisilin ve sefalos- porinler), dier antibiyotikler, radyokontrast ajanlar (direkt mast hücre uyarilmasi yoluyla) ve nöromusküler blokör ajanlardir. Besinler arasinda; fistik, aaç yemileri, inek sütü, yu- murta ve deniz ürünleri (deniz kabuklulari, yumuakçalar, balik) en yaygin anafilaksiye ne- den olanlardir. tetikleyebilir. tarafindan deerlendirilebilir. Anafilaksinin dier seyrek nedenleri souk, sicak veya ult- raviyole iik maruziyeti gibi fiziksel faktörleri içerir. Son olarak, hastanin hikayesi dikkate alinarak veya tani testleri ile bir allerjenin ta- nimlanamadii durumlarda idiopatik anafilak- siden bahsedilebilir. ra kari gerçek IgE-aracili anafilaksi nadirdir ve yaygin olarak baiiklanan antijenin ken- disinden çok ainin bileenlerine kari IgE içermektedir. Dengeleyici ajan olarak ailara eklenen jelatin, kizamik-kizamikçik-kabakulak (KKK), suçiçei, influenza ve Japon ensefaliti ailarina kari anafilaktik reaksiyonlarla iliki- li bulunmutur. Ailarda kullanilan yumurta proteini bunlarla ailamalara kari anafilaktik reaksiyonlarla ilikilendirildiinden, yumurta- ya kari allerji hikayesi olan çocuklar influenza ve sari-humma ailamasi öncesi allerji uzmani tarafindan görülmelidir. mesinde önemlidir. Takip eden maruziyette tetikleyici antijen, yüksek affiniteli IgE (FcRI) reseptörler araciliiyla mast hücre ve bazo- fillerde antijene özgü IgE'ye çapraz balanir. Aktive olan mast hücre ve bazofiller histamin, triptaz, kimaz ve heparin gibi önceden olumu medyatörleri salarlar. Medyatörlerin dolaim ile sindirim ve solunum yolu dokularina bu ani |