background image
883
Viral Patogenez
limada ok süresi ve mortaliteye katkisinin
olmadii bildirilmitir. oktan kurtulan has-
talarda okun hizla yeniden ortaya çikmasina
neden olmutur. nsan aktive protein C'nin
rekombinan formu olan aktive Drotrecogin
alfa'nin (DrotAA) ciddi sepsisi olan erikin-
lerdeki kullanimi onaylanmitir ve PROWESS
çalimasinin 28 gündeki mortaliteyi azalttii-
ni göstermesinden sonra kullanimi için hiç-
bir kontrendikasyon (geçirilimi nöroirurji
operasyonu, aktif iç kanama, epidural kateter,
intrakraniyal kitle) bulunmamaktadir. Ancak
tekrarlayan çalimalarda bu bulgularin yorum-
lanmasi tartimalidir çünkü alt grup çalimala-
rinda ciddi sepsisi olan hastalarda hiç bir bul-
guda düzelme salamadii ve bazi alt gruplarda
DrotAA alan hastalarin bulgularinin daha da
kötületii saptanmitir. Pediyatrik hastalarda
yapilan son dönem iyi kontrollü bir çalima
DrotAA'nin ciddi sepsisi olan pediyatrik hasta-
larda hiç etkinliinin olmadiini göstermitir.
14-16
Bakteriyemi TNF ve IL-1'i uyarmaktadir.
Prospektif, çift kör, randomize bir klinik ça-
limada monoklonal insan antiTNF'in sepsisli
hastalardaki mortaliteyi azaltmada baarisiz
olduu gösterilmitir. TNF reseptörünün eks-
traselüler kisminin bir dimeri ve IgG'nin Fc
kismi olan TNF inhibitörünün kullaniminin
tedavi alan hastalarda mortaliteyi arttirdii son
bir çalimada belirtilmitir. Sepsis tedavisinde
IL-1 antagonistleri kullanimi da baarisiz ol-
mutur. Ciddi hastaliklarda anti-sitokin tedavi
kullanimi da faydali olmamitir.
Dier potansiyel tedavi ajanlari statinler ve
Toll benzeri reseptör (TLR4) antagonistleri-
dir. Statinlerle tedavi edilen hastalarda sepsis
insidansi daha düüktür ve farelerde yapilan
bir deneyde endotoksin aracili okta statinler
yaam süresini uzatmitir. Statinlerin direk
antimikrobiyel etkileri de olabilir. Toll benze-
ri reseptör LPS'e balanir ve NF-B ve dier
proinflamatuar sitokinlerin üretimini balatan
inflamatuar bir döngü balar. Hayvan modelle-
rinde ve insan çalimalarinda en az 2 TLR4 an-
tagonistinin oku engelledii gösterilmitir.
19
KOMPL¾KASYONLAR
Sepsis, ciddi sepsis, ve septik okun kompli-
kasyonlari pediyatrik popülasyonda erikin-
lere göre daha azdir. Yetersiz ya da gecikmi
resüsitasyon uygulanan hastalarin sonuçlari
daha kötüdür. Parmak ya da ekstremitelerin
amputasyonunu gerektriren nekroz meningo-
koksemide olduu gibi dissemine intravasküler
koagülasyondan (DK) kaynaklanabilir. Osteo-
artiküler bir enfeksiyon odaindan hastalarda
kalici olarak hasar görmü bir eklem ya da ke-
mik bulunabilir. Ciddi hipoksisi olan hastalar-
da nöbet, gelime gerilii veya felce neden olan
anoksik beyin hasari görülebilir.
PROGNOZ
Sepsis, ciddi sepsis ve septik okun mortalitesi
enfeksiyonun ilk yerine, çoklu organ yetmezli-
i bulunmasina ve bakteriyel patojene balidir.
mmün yetmezlii olan gram negatif sepsis-
li hastalarda yapilan çalimalarda mortalite
%40-60 arasinda deimektedir. Kanitlanmi
sepsis ve oku olan normal, salikli çocuklar-
da mortalite %10 (daha önceden salikli olan
çocuklarda %7.8, altta yatan hastalii olan ço-
cuklarda %12.8)'dir.
20
Çocuklarda kötü prog-
noz kriterleri hipotansiyon, koma, lökopeni
(BK<500 hücre/L), trombositopeni (100000
platelet/L), düük fibrinojen düzeyi (150 mg/
dl), akut böbrek yetmezlii, erikin solunum
sikintisi sendromu, akut hepatik yetmezlik,
santral sinir sistemi disfonksiyonu ve myokar-
diyal depresyon gibi çoklu organ yetmezlii
bulgusudur. Bakteriyemi, sepsis, ciddi sepsis ve
septik oktan kurtulan çocuklarda morbidite
göreceli olarak düüktür.
KORUNMA
Sepsise neden olan ajanlarla temasi azaltmak
için çaliilabilir. Bu, gelimi ülkeler gibi ba-
iiklanmi topluluklarda nadir olan Hae-
mophlius influenzae tip b gibi mikroplar için
dorudur. Benzer ekilde heptavalan konjuge
pnömokok aisinin yaygin kullanimindan son-
ra, invazif pnömokokkal hastalikta( sepsis de
dahil olmak üzere) düü yaanmitir. nvazif
hastalia yol açan ajanlar açisindan riskli ol-
duu bilinen hastalar ailama için hedeflenir.
Asplenik hastalar ve 5 yatan küçük hastalara
pnömokok aisi uygulanir. Çevrelerinden do-
layi artöi riski bulunan gençler ve terminal
kompleman eksiklii olan hastalara meningo-
kok aisi yapilir. Agamaglobulinemik hastalara
tekrarlayan yüksek doz IVIG verilir.
KAYNAKLAR
Kaynaklar için DVD'ye bakiniz.
BÖLÜM 224
Viral Patogenez
Anne Moscona ve Anne A. Gershon
Çeviri: Asl¿nur Özkaya Parlakay
Viruslar sadece konaa girerek ve parazit
olarak hayatta kalabilirler. Viruslar paraziti
olduklari konak hücreyle ilikilerinden ba-
imsiz olarak yaayamadiklarindan bu konak
hücreleri özgül doku ya da organin fizyolojik
fonksiyonlarini yerine getirirken, viruslar bu
hücrelerle birlikteliklerini sürdürmek için çe-
itli stratejiler gelitirmilerdir. Virusun konai
ile yaayacai ilikinin hastalikla sonuçlanip
sonuçlanmayacaini belirleyen virus ve konak
arasindaki kompleks etkileim sonucunda be-
lirlenir. Virus ve konak arasindaki karilikli
etkileim enfeksiyonun patogenezini belirler.
Patogenez genelde kavram olarak virusun
konaa girii ile balayan, virusun hayatta kal-
ma süreci, virusun konaa yayilmasi, virusun
konaktan hayat döngüsünü sürdürmek için
yeni bireylere yayilimini kapsayan ardiik basa-
maklari kapsar. Hayvan konainda her virusun
giri, yayilma, ideal hedef dokuda yerleme,
çoalma ve yeni konaklari enfekte etme için
üstesinden gelmesi gereken savunma mekaniz-
malari vardir. Her basamakta, konak virusun
hayatta kalmasini engellemek için özgül meka-
nizmalar salar ve virus da bu mekanizmalarin
üstesinden gelmek için çeitli yollar gelitirir.
Bu konak savunmalarindan kurtulmak için
stratejilerden bazilari farkli viruslar arasinda
ortaktir. Viral patogenezi olaylarin konakta ge-
lime eklini açiklamak için bu ekilde düün-
mek faydali ve kolaydir çünkü viruslar hakkin-
da konain kompleks etkileimlerinden daha
fazla ey bilmekteyiz. Ancak viral patogenezin
bu modeli uygulandiinda basamaklar ardiik
olarak deil bazi basamaklar ayni zamanda
olmakta pek çok basamak da simultane olark
gerçeklemektedir.
Viral patogeneze konain katkilari ile yeni
bilgiler ortaya çiktikça, bireyin genetik yapisi-
nin hastalia yatkinlia etkisi de belirlenmitir.
Gerçekte tek bir gendeki bir hata bireyin viral
enfeksiyonlara yatkinliini dramatik olarak de-
itirmek için yeterlidir.
1
Gelecekte patogene-
zin kavram olarak viral ajan ve konain immü-
nolojik ve genetik durumu arasindaki denge
olarak tanimlanacai düünülmektedir.
Q ENFEKS¶YONLARA
GENET¶K YATKINLIK
Respiratuar sinsityal virus (RSV) için, prema-
türite, daha önceden var olan akcier hastalii,
immün yetmezliin çeitli formlari gibi ciddi
hastaliklara yol açan pek çok anormal altta
yatta durumun bu virusa yatkinlik yaratacai
belirlenmitir. Ancak niye bazi normal infant
ve çocuklarin balangiç enfeksiyonundan cid-
di alt solunum yolu enfeksiyonu gelitirirken,
dierlerinin göreceli olarak selim, kendini si-
nirlayan hastalik geçirdii bilinmemektedir.
Son kanitlar genetik yatkinliin ana bir rolü