olmadii bildirilmitir. oktan kurtulan has- talarda okun hizla yeniden ortaya çikmasina neden olmutur. nsan aktive protein C'nin rekombinan formu olan aktive Drotrecogin alfa'nin (DrotAA) ciddi sepsisi olan erikin- lerdeki kullanimi onaylanmitir ve PROWESS çalimasinin 28 gündeki mortaliteyi azalttii- ni göstermesinden sonra kullanimi için hiç- bir kontrendikasyon (geçirilimi nöroirurji operasyonu, aktif iç kanama, epidural kateter, intrakraniyal kitle) bulunmamaktadir. Ancak tekrarlayan çalimalarda bu bulgularin yorum- lanmasi tartimalidir çünkü alt grup çalimala- rinda ciddi sepsisi olan hastalarda hiç bir bul- guda düzelme salamadii ve bazi alt gruplarda DrotAA alan hastalarin bulgularinin daha da kötületii saptanmitir. Pediyatrik hastalarda yapilan son dönem iyi kontrollü bir çalima DrotAA'nin ciddi sepsisi olan pediyatrik hasta- larda hiç etkinliinin olmadiini göstermitir. limada monoklonal insan antiTNF'in sepsisli hastalardaki mortaliteyi azaltmada baarisiz olduu gösterilmitir. TNF reseptörünün eks- traselüler kisminin bir dimeri ve IgG'nin Fc kismi olan TNF inhibitörünün kullaniminin tedavi alan hastalarda mortaliteyi arttirdii son bir çalimada belirtilmitir. Sepsis tedavisinde IL-1 antagonistleri kullanimi da baarisiz ol- mutur. Ciddi hastaliklarda anti-sitokin tedavi kullanimi da faydali olmamitir. dir. Statinlerle tedavi edilen hastalarda sepsis insidansi daha düüktür ve farelerde yapilan bir deneyde endotoksin aracili okta statinler yaam süresini uzatmitir. Statinlerin direk antimikrobiyel etkileri de olabilir. Toll benze- ri reseptör LPS'e balanir ve NF-B ve dier proinflamatuar sitokinlerin üretimini balatan inflamatuar bir döngü balar. Hayvan modelle- rinde ve insan çalimalarinda en az 2 TLR4 an- tagonistinin oku engelledii gösterilmitir. kasyonlari pediyatrik popülasyonda erikin- lere göre daha azdir. Yetersiz ya da gecikmi resüsitasyon uygulanan hastalarin sonuçlari daha kötüdür. Parmak ya da ekstremitelerin amputasyonunu gerektriren nekroz meningo- koksemide olduu gibi dissemine intravasküler koagülasyondan (DK) kaynaklanabilir. Osteo- artiküler bir enfeksiyon odaindan hastalarda kalici olarak hasar görmü bir eklem ya da ke- mik bulunabilir. Ciddi hipoksisi olan hastalar- da nöbet, gelime gerilii veya felce neden olan anoksik beyin hasari görülebilir. enfeksiyonun ilk yerine, çoklu organ yetmezli- i bulunmasina ve bakteriyel patojene balidir. mmün yetmezlii olan gram negatif sepsis- li hastalarda yapilan çalimalarda mortalite %40-60 arasinda deimektedir. Kanitlanmi sepsis ve oku olan normal, salikli çocuklar- da mortalite %10 (daha önceden salikli olan çocuklarda %7.8, altta yatan hastalii olan ço- cuklarda %12.8)'dir. (BK<500 hücre/L), trombositopeni (100000 platelet/L), düük fibrinojen düzeyi (150 mg/ dl), akut böbrek yetmezlii, erikin solunum sikintisi sendromu, akut hepatik yetmezlik, santral sinir sistemi disfonksiyonu ve myokar- diyal depresyon gibi çoklu organ yetmezlii bulgusudur. Bakteriyemi, sepsis, ciddi sepsis ve septik oktan kurtulan çocuklarda morbidite göreceli olarak düüktür. için çaliilabilir. Bu, gelimi ülkeler gibi ba- iiklanmi topluluklarda nadir olan Hae- mophlius influenzae tip b gibi mikroplar için dorudur. Benzer ekilde heptavalan konjuge pnömokok aisinin yaygin kullanimindan son- ra, invazif pnömokokkal hastalikta( sepsis de dahil olmak üzere) düü yaanmitir. nvazif hastalia yol açan ajanlar açisindan riskli ol- duu bilinen hastalar ailama için hedeflenir. Asplenik hastalar ve 5 yatan küçük hastalara pnömokok aisi uygulanir. Çevrelerinden do- layi artöi riski bulunan gençler ve terminal kompleman eksiklii olan hastalara meningo- kok aisi yapilir. Agamaglobulinemik hastalara tekrarlayan yüksek doz IVIG verilir. Viral Patogenez Çeviri: Asl¿nur Özkaya Parlakay olarak hayatta kalabilirler. Viruslar paraziti imsiz olarak yaayamadiklarindan bu konak hücreleri özgül doku ya da organin fizyolojik fonksiyonlarini yerine getirirken, viruslar bu hücrelerle birlikteliklerini sürdürmek için çe- itli stratejiler gelitirmilerdir. Virusun konai ile yaayacai ilikinin hastalikla sonuçlanip sonuçlanmayacaini belirleyen virus ve konak arasindaki kompleks etkileim sonucunda be- lirlenir. Virus ve konak arasindaki karilikli etkileim enfeksiyonun patogenezini belirler. ma süreci, virusun konaa yayilmasi, virusun konaktan hayat döngüsünü sürdürmek için yeni bireylere yayilimini kapsayan ardiik basa- maklari kapsar. Hayvan konainda her virusun giri, yayilma, ideal hedef dokuda yerleme, çoalma ve yeni konaklari enfekte etme için üstesinden gelmesi gereken savunma mekaniz- malari vardir. Her basamakta, konak virusun hayatta kalmasini engellemek için özgül meka- nizmalar salar ve virus da bu mekanizmalarin üstesinden gelmek için çeitli yollar gelitirir. Bu konak savunmalarindan kurtulmak için stratejilerden bazilari farkli viruslar arasinda ortaktir. Viral patogenezi olaylarin konakta ge- lime eklini açiklamak için bu ekilde düün- mek faydali ve kolaydir çünkü viruslar hakkin- da konain kompleks etkileimlerinden daha fazla ey bilmekteyiz. Ancak viral patogenezin bu modeli uygulandiinda basamaklar ardiik olarak deil bazi basamaklar ayni zamanda olmakta pek çok basamak da simultane olark gerçeklemektedir. nin hastalia yatkinlia etkisi de belirlenmitir. Gerçekte tek bir gendeki bir hata bireyin viral enfeksiyonlara yatkinliini dramatik olarak de- itirmek için yeterlidir. nolojik ve genetik durumu arasindaki denge olarak tanimlanacai düünülmektedir. türite, daha önceden var olan akcier hastalii, immün yetmezliin çeitli formlari gibi ciddi hastaliklara yol açan pek çok anormal altta yatta durumun bu virusa yatkinlik yaratacai belirlenmitir. Ancak niye bazi normal infant ve çocuklarin balangiç enfeksiyonundan cid- di alt solunum yolu enfeksiyonu gelitirirken, dierlerinin göreceli olarak selim, kendini si- nirlayan hastalik geçirdii bilinmemektedir. Son kanitlar genetik yatkinliin ana bir rolü |