![]() bilinen bir bölge tarafindan gerçekletirilir. Bu bölgeden çikan somatik motor ve viseral motor lifler vagus siniri boyunca uzanarak ösefagus motilitesini kontrol eder. nin geçmesini salar ve ardindan dinlenme tonusuna geri döner. Peristaltik dalga lokmayi ösefagusun distaline doru saniyede 2-6 cm. hizla iter; bu ekilde lokmanin mideye ula- masi 10 saniye sürmektedir. Lokmanin distal ösefagusa ulamasiyla alt ösefagus sfinkteri geçici olarak gever ve lokma geçtikten sonra bazal tonusuna geri döner. Faringeal kasilma- lari izleyen peristaltik dalga birincil peristalsis olarak adlandirilir (ek. 393-1). Yiyecek ya da mide içeriinin reflüsü ösefagusu geniletti- inde ikincil bir peristaltik dalga ösefagustaki materyalin temizlenmesini salar. ve mide kaslarinin fiziksel aktivitesi sonucun- da sindirilir. Midenin farkli anatomik bölgele- rinin kendilerine özgü ilevleri bulunmakta- dir. En proksimal bölge yiyecei geçici olarak depolar, karitirilmasina çok az yardimcidir. Buna karilik distal bölgeler peristaltik dalga- larla yiyecein az bir bölümünün antegrad ola- rak duodenuma atilmasini, çounun ise mide gövdesinin ortasina geri gönderilmesini sa- lar. Yineleyen bu ileri ve geri hareketler mide içindeki yiyeceklerin boyutunu küçültür. Mide boalmasinin düzenlenmesi karmaik olup proksimal midenin uyumu, distal gövdede ka- silma kuvvetindeki artilar ve pilor çapinin dü- zenlenmesi gibi etkenlerin bileimine balidir (407. Bölüm'e bakiniz). bu kasilmalar üç genel kategoriye ayrilabi- lir: segmental, peristaltik ve göç eden motor kompleksi (migrating motor complex, MMC). Kasilmalar (MMC diinda) çounlukla bölge- sel olup 1-4 cm uzunluundaki segmentleri kapsayan, saniyede be kasilma sikliindadir (bu siklik saniyede 1-45 arasinda deiebilir). Segmentasyon lümendeki materyali her iki yöne doru iten lokalize kasilmalar eklinde olup besinlerin karitirilmasini ve besin mad- delerinin epitel yüzeyiyle temasinin uzamasini salamaktadir. Distansiyona kari lokal bir ya- nit olan itici kasilmalar lümen içi materyalin anüse doru ilerlemesinden esas sorumludur. MMC'ler açlik sirasinda oluur ve sindirilme- mi materyalin ince bairsak boyunca süpürü- lüp kolona ilerlemesini salar, ince bairsakta- ki bakteri sayisinin düük düzeyde tutulmasini eder ve daha sürekli segmental kasilmalar örüntüsünün olumasini salar (407. Bölüm'e bakiniz). sivi emiliminin artmasini salar. Beslenme ve uykudan uyanma sonrasinda ortaya çikan geni ve yüksek-iddetli kasilmalar dikinin rektuma doru ilerlemesini salar. Rektumda, proksimal bölgelerin sik segmental kasilmalari nedeniyle normalde az miktarda diki bulunur. Rektumun aralikli olarak dolmasi dikilama hissini ve iç anal sfinkterin gevemesini uyarir (rektosfinkterik refleks). lamayla sonuçlandiinda distal kolon, sigmo- id ve rektum kaslari kasilirken iç ve di anal sfinkterler gever. Rektumun boaltilmasi, di- yafram ve karin kaslarinin kasilmasi, üst hava yolunun kapatilmasi (Valsalva manevrasi) ve pelvik tabanin aai hareketiyle salanan karin içi basincin artmasiyla kolaylair. (386 ve 407. Bölümlere bakiniz). S¾STEM¾N ¾MMÜNOLOJ¾K FONKS¾YONLARI halinde olup aralarinda tüketilen yiyecekler ve onlarin sindirim ürünleri, infeksiyöz patojen- ler ve patojenik olmayan mikroorganizmalarin da yer aldii birçok yabanci antijene maruz kalmaktadir. mmün sistem normal çalitiin- da patojenik olmayan mikroorganizmalar ve yiyecek antijenleri etkin bir ekilde göz ardi edilmekte ve patojenler kendini sinirlayan bir baiiklik yaniti tarafindan nötralize edilmek- tedir. Lümen içerii mukoza tarafindan iki ayri yolla sürekli izlenmektedir: enterosit yolai ve mikrofold (M-hücresi) yolai. Savunma sis- temleri ilevsel siniflara ayrilabilir: (1) fiziksel- kimyasal bariyer, (2) doal baiiklik sistemi (innate imünite), (3) adaptif baiiklik sistemi ve (4) kommensal mikrobiyal ekosistem. gilari tarafindan proteolizi ve peristalsis, anti- jen ya da mikroorganizmalari ya inaktive eder ya da vücuttan uzaklatirir. rin epitele yapimasini engeller. Bairsak epite- engel de oluturur. yan biçimde enfeksiyona kari savunan hücre ve mekanizmalardan oluur. Epitel hücreleri, patojenik bakterileri patojenik olmayanlardan ayirt etmek için iki farkli molekül ailesi kulla- nir. Bunlar örüntü-taniyan reseptörler, toll-like reseptörler (TLR) ve nükleotid-balayici oligo- merizasyon domain (NOD) aileleridir. TLR'ler patojenik bakteriler için tipik olan örüntüleri tanir ve makrofajlarin, tümör nekrozis faktör gibi, proinflamatuvar sitokin üretimini uyarir- lar. NOD proteinleri hücre içi bakteriyel bile- enleri tanirlar. antimikrobiyal peptidler tarafindan düzenle- nir. lerinin tabaninda bulunan salgi yapici epitel hücreleri grubunda yer alan Paneth hücrelerin- de eksprese edilir. Defensinler bakteri duvarina hasar vererek hücre ölümüne neden olur. niyan, animsayan ve patojenle her karilaildi- inda yanit veren hücrelerden oluur. Lenfoid dokular lamina propria boyunca yaygin olarak dailmi ve ayrica Peyer plaklarinda yer alan epitel-ilikili foliküllerde organize olmutur. olan ve lüminal antijenlerin alinmasi ve örnek- lenmesinde rol oynayan M (mikrofold) hücre- leri yer alir. Antijenler M hücreleri tarafindan alinir ve salam olarak mukoza-ilikili lenfoid dokuya tainir. Antijenler daha sonra dendritik hücreler ya da makrofajlar tarafindan alinarak ilenir ve epitoplari T hücrelerine sunar. Uya- rilmi olan B ve T hücreleri lenf dolaimina katilarak periferik dolaima ulair, ardindan bairsain lamina propriasi ve dier ekzokrin dokulara dailirlar. Seçilmi B-hücre klonlari plazma hücrelerine dönüür ve gastrointestinal sistem lümenine IgA ya da IgM salgilar. lailan bir besin antijenine kari immünolojik bir yanitsizlik durumudur. Çözünür bir protein antijeninin gastrointestinal sisteme sunulmasi daha sonradan bu antijenle karilaildiinda sistemik IgM, IgG ve IgE antikor yanitlarini ve hücre-aracili baiiklik yanitini baskilayabilir. Bu mekanizma yiyeceklerde bulunan çözünür antijenlerin birçouna kari geliebilecek olan airi duyarlilik reaksiyonlarini engellerken di- |