background image
TAR
Transplantasyon kavram> asl>nda ilk mitolojide ortaya ç>km>fl-
t>r. Chimera, Medusa, Griffin, Minotaur, Pegasus, Siren gibi
örneklerde görüldü¤ü üzere birden fazla canl>n>n özellikleri
tek canl>da vücut bulmufl ve bir anlamda ona güç kat>lm>flt>r.
Her ne kadar do¤rudan böbrek transplantasyonu ile ilgili ol-
masa da Prometheus'un hikayesi organ fonksiyonlar> aç>s>n-
dan mitolojide hayret uyand>ran konulardan biridir. Promet-
heus, Zeus'un emrine karfl> gelerek insanlara atefli verince Ze-
us onu Kafkas da¤lar>na zincirlemifl ve bafl>na da her gün ka-
raci¤erinden bir parça yiyecek olan kartal> musallat etmifltir.
Kartal her gün bir parça karaci¤eri kopard>¤>nda ertesi gün
karaci¤er yenilenmifl ve bu iflkence Heracles onu kurtarana
kadar uzun süre devam etmifltir. Günümüzden 2700 y>l kadar
once karaci¤erin rejenerasyon gücünün mitolojiye yans>mas>
düflündürücüdür. Transplantasyon ile ilgili olarak yaklafl>k
1000 y>l sonra bu kez Anadolu'da geçen baflka bir hikaye anla-
t>lmaktad>r. M.S. 300 y>llar>nda Klikya'da yaflayan Arabistan
do¤umlu Cosmos ve Damian ikizleri hekimlerin, cerrahlar>n,
eczac>lar>n ve berberlerin hamisi olarak bilinmektedir. Hika-
yeye göre bir kilise görevlisinin baca¤>n> iyileflmeyen ülser ne-
deniyle a¤r>s>z olarak kesmifller ve yerine Etyopya'l> bir müs-
lüman>n (Moor) baca¤>n> nakletmifllerdir.
Efsanelerden sonra yaz>l> t>p tarihinde organ, dolay>s>yla
da böbrek transplantasyonu ile ilgili önemli geliflmelerin ba-
fl>nda damar anastomoz tekni¤i gelmektedir. Frans>z Alexis
Carrel'in 1902'de yay>mlad>¤> ve daha sonra bu nedenle
1912'de Nobel ödülü ald>¤> damar anastomoz tekni¤i nere-
deyse günümüzde de aynen uygulanmaktad>r (1). Yine
1902'de Theodor Billroth ve Louis Pasteur ile birlikte de çal>fl-
m>fl olan Avusturya'l> Emerich Ullman (2) köpekte böbrek
ototransplantasyonu yapm>fl ve böbrek befl gün fonksiyon
göstermifltir. Daha sonra denedi¤i keçiden köpe¤e böbrek
transplantasyonu (ksenotransplantasyon) baflar>s>z olmufltur.
Yapt>¤> domuzdan insana böbrek transplantasyonu da baflar>-
s>z olunca böbrek transplantasyonu üzerine yapt>¤> çal>flmala-
r> durdurmufltur.
Transplantasyonun bu erken döneminde yap>lan deneysel
hayvan çal>flmalar>nda genellikle böbrek kullan>lm>flt>r. So-
nuçlardaki baflar>s>zl>¤>n sebebi anlafl>lamam>flt>r. ya savafl>n>n bafl>nda bbi Araflt>rma Konseyi yan>k-
l> askerlerde yaflanan sorunlar nedeniyle Rio de Jenario do-
¤umlu ve aslen zoolog olan Sir Peter Medewar'a neden bir in-
sandan al>nan deri greftinin di¤er bir insan da tutmad>¤>n>
araflt>rmas>n> istemifltir (3). Yapt>¤> çal>flmalar sonucunda im-
münolojinin temelini atan Medewar 1960 y>l>nda bu nedenle
Nobel ödülü kazanm>flt>r.
1933 y>l>nda Rus cerrah Voronoy (Iu Iu Voronoi) yapm>flt>r
(4,5). Baflar>s>zl>kla sonuçlanan bu çal>flman>n pek çok takip-
çisi olmufl ve sonunda 1954 y>l>nda ABD Boston'da Joseph
Murray efl yumurta ikizleri aras>nda bunu gerçeklefltirmifltir
(6).
1954-1962 y>llar> aras>nda tek yumurta ikizleri aras>nda
yap>lan transplantasyonlar, daha sonra tüm vücut irradyasyo-
nu ile di¤er akrabalar aras>nda da baflar>l> bir flekilde gerçeklefl-
tirilmifltir. Daha sonra organ rejeksiyonunu önlemek üzere
immün sistemi bask>layan ilaçlar>n klini¤e girmesi ile baflar>l>
transplantasyonlar>n yap>labilece¤i anlafl>lm>flt>r.
lan ilk ilaç "6-mercaptopu-
rine"dir. Bu ilac>n immün sistemi bask>lay>c> etkileri Schwartz
ve Dameshek taraf>ndan ortaya at>ld>ktan sonra Calne taraf>n-
dan deneysel olarak böbrek transplantasyonlar>nda etkinli¤i
ispatlanm>flt>r (7,8). Bundan k>sa bir süre sonra "6-mercapto-
purine"in bir türevi olan "azathioprine", yan etkileri daha az
ve daha etkin bir immünosuppressif ajan olarak transplantas-
yon dünyas>na girmifltir. Bu ilaç Calne ve Starzl taraf>ndan de-
neysel ve klinik organ transplantasyonlar>nda önceleri tek ba-
fl>na daha sonra steroidlerle kombine edilerek baflar>yla kulla-
n>lm>fl ve halen de çeflitli merkezlerde kullan>lmaktad>r. Daha
spesifik bir immünosupresyon sa¤layan "cydosporine-A"
1975 y>l>nda keflfedilmifl ve 1980'li y>llarda transplantasyon
merkezlerinde kullan>lmaya bafllan>nca organ transplantasyo-
nunda yeni bir devir aç>lm>flt>r (9,10).
Transplantasyon için kadavra böbreklerin kullan>lma dü-
flüncesi organ ve dokular>n uzun süre muhafaza edilme çal>fl-
malar>n> gündeme getirmifltir. Sürekli perfüzyon yapan sis-
temler, çeflitli solusyonlar ve yöntemler bu amaçla denenmifl-
tir. 1970'li y>llarda so¤uk iskemi zaman> 12-24 saati geçen ka-
davra böbrekler kullan>lmazken yapt>¤>m>z klinik çal>flmalar
sonucunda Collins ve Eurocollins solüsyonlar> ile +4C°'de
saklanan kadavra böbreklerin 100 saat sonra bile baflar> ile
nakledilebilece¤i gösterilmifltir. Bu sonuç organlar>n ülkeler
ve k>talar aras>nda rahatl>kla nakledilebilmesini sa¤lam>fl ka-
davra organ kayb>n> en aza indirmifltir (11-13).
790
64
BÖLÜM
Böbrek Transplantasyonu
Dr. Mehmet Haberal, Dr. Gökhan Moray, Dr. Hüseyin Gülay