nal sistemi tutabilen, düzelmeler ve alevlenmelerle seyreden kronik inflamatuvar bir barsak hastal>¤>d>r (1). Barsak duvar>- n>n tüm katlar>n> tutar ancak tutulan bölgeler aras>nda de- vaml>l>k göstermez. Ülseratif kolit gibi nedeni tam bilinmeyen bu hastal>k kar>n a¤r>s>, ishal ve kilo kayb> gibi semptomlarla seyreder. Sadece ileum etkilendi¤inde regional enterit, kolon etkilendi¤inde granülomatoz kolit olarak da adland>r>lmas>na ra¤men Crohn Hastal>¤> terimi yayg>n olarak kabul görmekte- dir. nal ileumda mukozal ülserasyonlar, çok say>da fistüller, bar- sak duvar>nda afl>r> ba¤ dokusu reaksiyonu ve buna ba¤l> ste- noz gibi hastal>¤>n ayr>nt>lar> tan>mlanm>flt>r (2). ABD'de ince barsa¤>n cerrahi hastal>klar>n>n yayg>n bir nede- nidir. Amerika ve Kuzey Avrupa ülkelerde y>ll>k görülme s>k- l>¤> 100.000 kiflide 3-7 aras>nda iken Asya ve Güney Ameri- ka'da bu oran 100.000 kiflide 1'in alt>nda, Yeni Zellanda ve Ka- nada'da ise 100.000 kiflide 15 oran>ndad>r (3). Ülkemizde ise görülme s>kl>¤> 100.000 kiflide 2.2 olarak bildirilmifltir. En s>k olarak hayat>n 2. ve 3. dekat>nda görülürken, 6. dekatta ikinci bir pik yapar. Kad>n/erkek oran> çocukluk ça¤>nda yüksek ol- mas>na karfl>n son 10 y>lda erkeklerde görülme oran> daha yüksek bulunmufltur. Genetik yatk>nl>ktan dolay> ayn> aile bi- reyleri aras>nda daha s>k görülür. Yahudi'ler gibi baz> toplum- larda s>k görülür. ra¤men birçok faktörün neden olabilece¤i ileri sürülmektedir. Genetik, immünolojik ve çevresel faktörlerin patogenezde rol oynad>¤> san>lmaktad>r. l>flmalarda, hastal>¤>n 16 Kromozomun q lokusundaki NOD2/CARD15 geninde mutasyonlarla (IBD1 olarak da ad- lere karfl> makrofajlar> aktive ederek savunmada rol almakta ve Crohn hastal>¤>nda hastalar>n %15-30'unda sorumlu tutul- maktad>r (4). Crohn hastal>¤> olanlar>n kardefllerinde hastal>- ¤>n görülme oran> normal popülasyona göre 30 kat fazlad>r. Ayr>ca kompleman C3-F, barsak hücresine karfl> artm>fl sito- toksite gibi patolojik immün defektler de saptanm>flt>r. moral ve immün reaksiyonlar>n rol ald>¤> kan>tlanm>fl olup, IL-1,2,3 ve TNF-alfa gibi sitokinler inflamasyondan sorumlu tutulmaktad>rlar. Ayr>ca T-supresör lenfositleri stimüle eden normal epitel hücresi yerine T-helper lenfositlerde art>fl oldu- ¤u da yap>lan çal>flmalarda gösterilmifltir. HLA-DRB1/DQw5 olanlarda Crohn hastal>¤> e¤ilimi artmaktad>r. virüsünün üzerinde durulmaktad>r. Yap>lan PCR çal>flmala- r>nda, Crohn hastalar>n>n barsaklar>ndan mikobakteri izole edilmifltir. Ancak bu bakterilere yönelik antibiyotik tedavisi- nin tam etkili olmad>¤> saptanm>flt>r (5). mas>, Crohn hastal>¤>nda diyetin de etkisi oldu¤unu düflün- dürmektedir. yen hipoteziyle aç>klanmaktad>r. Çevresel antijenlerle hayat>n erken döneminde karfl>laflanlarda hastal>k daha az geliflmekte- dir (7). tik yatk>nl>¤> olanlarda immünolojik ve çevresel faktörlerin et- kisiyle olufltu¤u görüflü ileri sürülmektedir. leri aras>ndaki ba¤lar>n zay>flamas>na ba¤l> olarak, baz> anti- jenlerin, bakterilerin ve proinflamatuvar maddelerin intesti- nal mukozay> geçifllerinde kontrol azalmaktad>r. Lamina propriaya geçen bu maddeler inflamasyona yol açabilmekte- dir (8). |