la tan> konmas> gereken ve acil cerrahi gerektirebilecek hasta- l>k tablosunun ad>d>r. Kar>n a¤r>s>n>n nedeni her zaman intra- abdominal organlar olmayabilir. Komflu organ ve dokular, toksik-metabolik olaylar ve sistemik hastal>klar da kar>n a¤r>- s>na neden olabilir. Kar>n a¤r>s> visseral (splanknik), pariyetal (somatik) ve yans>ma fleklinde olmak üzere üç tiptir. Acil ser- vise kar>n a¤r>s> ile gelen hastalar>n yaklafl>k üçte biri cerrahi gerektiren akut kar>n, üçte biri t>bbi nedenli akut kar>n, üçte biri de nonspesifik kar>n a¤r>s> veya çeflitli fonksiyonel gastro- intestinal a¤r> sendromlar>d>r (1). Nonspesifik kar>n a¤r>s>, nedeni tam olarak bulunamayan ve k>sa sürede tedavisiz geçen bir klinik tablodur. Kar>n a¤r>l> hastada hekimin en öncelikli görevi akut karn> nonspesifik kar>n a¤r>s>ndan ve fonksiyonel abdominal a¤r> sendromundan ay>rmakt>r. Akut kar>n tan>s> konduktan sonra da cerrah>n en öncelikli görevi flu iki soruya yan>t aramakt>r: 1) Akut karn>n sebebi cerrahi gerektiren bir patoloji midir? 2) Cerrahi gerekiyorsa giriflim hemen mi, k>sa süreli bir s>v> resusitasyonundan sonra m>, izlem s>ras>nda bulgu ve belirtilerin seyrine göre mi yap>lmal>d>r? Bunlar perforasyon, obstrüksüyon, iskemi, inflamasyon ve ka- namad>r. Bu patolojilere yol açan etiyolojik etkenler de yine 5 grupta toplanabilir. Bunlar da neoplastik, travmatik, enfeksi- yöz, nörojenik ve vasküler olaylard>r. yerini, süresini ve a¤r>ya efllik eden semptomlar> sorgulamal>- d>r. nal obstrüksüyon) olabilir. A¤r> tüm kar>nda yayg>n (ör. pep- tik ülser perforasyonu) ya da dört kadrandan birine yerleflik olabilir (ör. akut kolesistitte sa¤ üst kadran a¤r>s>). A¤r> pato- lojinin oldu¤u organa göre bele (ör. pankreatit), omuza (ör. subdiyafragmatik apse), s>rta (ör. biliyer kolik), bö¤üre (ör. renal kolik), skrotuma/labialara (ör. üreter alt ucu tafl>) vura- bilir. ektopik gebelik rüptürü, dudenal ülser rüptürü), birkaç saat- lik a¤r>larda inflamatuvar veya vasküler olaylar> (akut kolesis- a¤r>larda obstrüksüyona ba¤l> nedenleri (ince barsak obstrük- süyonu) düflünmek gerekir. ak>nt> gibi a¤r>ya efllik eden semptomlar>n olup olmad>¤> da sorulmal>d>r. Safras>z kusma pilor, fekaloid kusma distal ince barsak düzeyinde bir t>kan>kl>¤> düflündürür. Kusma erken dönemde bafllam>fl ve kar>nda distansiyon yoksa proksimal in- ce barsak düzeyinde, kusma geç dönemde bafllam>fl ve kar>nda distansiyonla birlikte ise distal ince barsak veya kolon düze- yinde bir t>kanma söz konusudur. mad>¤> sorulmal>, kad>nlarda menstruasyon ve hamilelik öy- küsü de al>nmal>d>r. mal>d>r. Nab>z say>s> ve derinli¤i, kan bas>nc>, ve solunum sa- y>s> gibi vital parametreler de¤erlendirildikten sonra sistemik incelemede de atefl, sar>l>k, bilinç bozuklu¤u olup olmad>¤>na bak>lmal>, oskültasyonla kalp ve solunum sistemi patolojisi olup olmad>¤> araflt>r>lmal>d>r. flünülen olgularda oskültasyon yararl>d>r. T>nlay>c> barsak ses- leri mekanik intestinal obstrüksüyonu düflündürür. Her ne kadar yayg>n peritonitte kar>n sessiz olur dense de bu her za- man çok da güvenilir bir bulgu de¤ildir. Sonra hastaya öksür- mesi söylenip kar>n a¤r>s>nda artma olup olmad>¤> ve a¤r>n>n lokalizasyonu sorulmal>d>r. Daha sonra dört kadrana hafif perküsyon yap>larak defans olup olmad>¤> saptanmal>d>r. En sonunda da dört kadrana önce derin palpasyon yap>p duyarl>- l>k var m> bak>lmal> ve elin h>zla çekilmesiyle do¤rudan ve/ve- ya yans>yan `rebound' duyarl>l>k olup olmad>¤> araflt>r>lmal>- d>r. Defans ve `rebound' duyarl>l>k periton irritasyonunun en önemli iki bulgusudur. s>klarda veya skrotumda flifllik olup olmad>¤> (f>t>k, testis tor- siyonu, epididimit) kontrol edilmelidir. metriozis, pelvik inflamatuvar hastal>k (PID) gibi patolojilerin tan>s> için de jinekolojik muayene (bimanuel) çok önemlidir. |