¤iyle mümkün olabilmektedir. üzerine etkisi, baz> kanser türlerinde radyoterapinin yeri k>sa- ca ele al>nacakt>r. enerji üretmek ve yaymak anlam>na gelir (1). ya daha fazla orbital elektron kopararak oluflturur (2). Fiziksel özelliklerine göre iyonizan radyasyon, elektromanyetik ve par- tiküler radyasyon olmak üzere ikiye ayr>l>r. traviyole >fl>nlar, X >fl>nlar> ve gamma >fl>nlar> gibi radyasyonla- r>n enerji yayma tarz>n> ifade eder (1). Maxwell, daha sonra Herz (1887) ve Einstein (1905) yapt>¤> çal>flmalar sonucunda elektromanyetik radyasyonlar>n birbiri- ne dik yönde hareket eden elektrik alan (E) ve manyetik alan (H) bileflenine sahip oldu¤unu göstermifllerdir. Elektroman- yetik radyasyonlar>n h>zlar> >fl>k h>z>na (c=3x1010 cm/sn) eflit olup, dalga boylar> ve frekanslar>na göre bir elektromanyetik spektrum olufltururlar. Bu spektrumun bir ucunda dalga boy- lar> en büyük, enerjileri ve frekanslar> ise en küçük olan rad- yodalgalar>; di¤er ucunda ise dalga boylar> çok küçük, enerji ve frekanslar> büyük olan x ve gamma >fl>nlar> bulunur (1). Klinikte X ve gamma >fl>nlar> s>kl>kla kullan>l>r. tipini elektronlar, protonlar, alfa partikülleri, nötronlar, nega- tif pimesonlar, ve a¤>r yüklü iyonlar oluflturur. Nötron d>fl>n- da hepsinin yükleri vard>r. Klinikte en çok kullan>lan partikül elektrondur. Di¤er partiküllerin klinik kullan>m> az say>da merkezde yap>labilmektedir. Elektronlar, negatif yüklü parti- küller olup betatron veya lineer akseleratör gibi elektrikle ça- l>flan ayg>tlarla >fl>k h>z>na yak>n bir oranda h>zland>r>larak kli- nikte kullan>l>rlar (2). iki mekanizmayla doku hasar>na neden olmaktad>r. bir radyasyon formu (x ve gamma >fl>nlar>, yüklü ve yüksüz partiküller), biyolojik materyal taraf>ndan absorbe edilirse kritik hedeflerle (DNA) direkt etkileflime geçebilir; böylece bi- yolojik de¤iflime neden olan olaylar zinciri bafllar. Buna rad- yasyonun direk etkisi denir ve bu etki nötronlar, alfa partikül- leri gibi yüksek lineer enerji transferli radyasyonlar için domi- nant prosestir. Alternatif olarak ise radyasyon, hücredeki, di- ¤er atom ve partiküllerle (özellikle su) etkileflime geçerek kri- tik hedefe zarar verme ve uza¤a difüze olma yetene¤ine sahip serbest radikalleri (R·) oluflturur. Bu da radyasyonun indirekt etkisidir. Serbest radikal, d>fl yörüngesinde çiftleflmemifl or- bital elektron tafl>yan atom veya molekül olup kimyasal re- aksiyonlara girmeye çok yatk>nd>r. Ortamda oksijen varl>- ¤>nda, oksijen serbest radikaller ile birleflir ve organik perok- sitleri (R· +O ken, moleküler oksijen varl>¤>nda hasar geri dönüflümsüzdür. Buna oksijenin radyasyon hasar>n> fiske edici etkisi denir. X ve gamma >fl>nlar>, memeli hücrelerinde etkilerinin 2/3'ünü indi- rekt etki ile gösterir (2). uygulanmas>na fraksiyone radyoterapi denir. Fraksiyone rad- yoterapiye karfl> normal ve neoplastik dokular>n yan>t>n> etki- leyen biyolojik faktörler Withers'in tan>mlad>¤> (1975) dört "R" k>saltmas> olan "Repair" (onar>m), "Reassortment" (yeni- den da¤>l>m), "Repopulasyon" (yeniden ço¤alma), "Reoxyge- nenation" (yeniden oksijenlenme) ve daha sonra da 5. R ola- rak eklenen "Radyosensitivite" olarak özetlenebilir. hasar onar>m> in vivo olarak, hem tümörde hem de normal dokularda olur. Özellikle X >fl>nlar> için önemli olup, nötron- lar için hemen hiç görülmez (2,3). saat hücrelerin bölünmesi engellenirse potansiyel letal hasar onar>m> olabilir, bu da sa¤kal>mda artma olarak yans>r (2, 3). SLH gibi, x >fl>nlar> için önemli iken, nötron radyoterapisi son- |