yuva anlam>na gelen "nidus" kelimelerinin birleflmesinden meydana gelmektedir. Pilonidal sinüs hastal>¤> ilk kez Boston Medical Surgical Journal'da Anderson taraf>ndan tan>mlan- m>flt>r. Ancak bugünkü anlamda pilonidal sinüsü ilk tan>mla- yan 1880 y>l>nda Hodges olmufltur (1). len infektif bir hastal>kt>r. Natal cleftte anüsten ortalama 5 cm. uzakta orta hatta sinüs a¤z> veya a¤>zlar> ile karakterizedir. Pi- lonidal sinüsün baz> komponentleri vard>r. Deriye aç>lan si- nüs a¤z>ndan bafllay>p subkutan dokuda kranial yönde ilerli- yen uzunlu¤u 2 ile 5 cm aras>nda de¤iflen kanala primer kanal denir. K>llar pilonidal sinüsün karakteristik bir özelli¤idir ve sinüs içinde gevflek olarak yerleflmifltir. Primer kanal>n derin k>s>mlar>n> sinüs a¤z>na birlefltiren, ço¤unlukla posteriorda yerleflen kanallara sekonder kanal denir. Pilonidal sinüsün primer kanal>n> skuamöz epitel döfler. Ancak primer kanal>n derin k>s>mlar> ile sekonder kanal>/kanallar> granülasyon do- kusu döfler. Primer kanal>n epitel ile döfleli olmas> mutlak de- ¤ildir. Primer kanalda k>llar>n oldu¤u bilinmekle birlikte pri- mer kanal>n lümeninde k>l follikülü, sebase bezler veya ter bezleri gösterilememifltir (2). hastal>k m> oldu¤u uzun süreden beri tart>fl>lagelmifltir. Daha önceleri postkoksigeal hücrelerden veya art>k glandlardan kö- ken ald>¤>n> ileri süren konjenital varsay>m popüler idi. Ancak nöral kanala ve duraya olan sinüsler oldukça nadirdir. Günü- müzde pilonidal sinus hastal>¤>n>n kazan>lm>fl bir hastal>k ol- du¤u kabul edilmektedir. ortaya ç>kar. Bir k>l folikülü keratin ile dolar ve enfekte olur, bunun sonunda folikülit veya apse oluflur. Bu enfeksiyon cil- talt> ya¤ dokusuna do¤ru yay>l>r, oluflan traktüs komflu k>l bü- yümelerinin yönünde, ço¤unlukla kranial yönde, etrafa do¤ru ilerler. Yürürken, otururken gluteus maksimus kaslar>n>n ha- reketi ile k>llar derine gömülür. Pilonidal sinüsün patogene- zinde art>k kabul edilen edinsel teorinin d>fl>nda daha önce ta- n>mlanm>fl olan konjenital teoriler flunlard>r: nidal sinüs, kufllar>n anüsüne yak>n bölgesinde bulunan ve "preen gland" denen bezlerin insandaki geliflmemifl bir formu olarak yorumlanm>flt>r. 3. siyle kranial yönde ilerlemesi ile ortaya ç>kan bir patoloji olarak yorumlanmaktad>r. Teoriye göre bu sinüsün enfek- te olmas> ile pilonidal sinüs oluflmaktad>r. teoridir. tomlar>n>n 20-25 yafllar>nda ortaya ç>kt>¤> ve ço¤unlukla er- keklerde görüldü¤ü bilinmektedir. Erkek/kad>n oran> 3/1'dir. Vücut yap>s> olarak genellikle koyu renkli, fliflman, fazla k>ll> kiflilerde görülmektedir. Kad>n hastalarda semptomlar erkek hastalardan daha erken yaflta ortaya ç>kmaktad>r. Pubertede salg>lanmas> artan seks hormonlar> pilosebase glandlar> etkile- yerek pilonidal sinüs oluflumu alevlenmektedir (3). bir çukur penetre olmas> granülomu kanal |