loptan oluflur. Trakean>n hemen önünde yer al>r ve k>smen trakeay> çevreler. Bir piramidal lop istmustan s>kl>kla (%80) tiroid k>k>rdak bölgesine do¤ru, genellikle solda olmak üzere yukar> do¤ru uzan>r. hyoid kemik düzeyinden ç>k>p afla¤> do¤ru inerek tiroidin üst kutbuna girer. trunkus tiroservikalisin dal>d>r ve genellikle orta lateral pozis- yonda tiroide girer. tiroidea ima, olabilir ve arkus aortadan ç>kar ve inferiordan ti- roide girer. Bezin yüzeyindeki zengin venöz pleksus süperior, orta ve inferior tiroid venlerine dökülür. Süperior ve orta tiro- id venler internal jugular vene, inferior tiroid ven do¤rudan innominate vene drene olur. toplay>c> kanallar parakapsüler bölge, pretrakeal alan, juguler ven yan>nda ve rekürren laringeal sinir boyunca yerleflen ilk kademe lenf bezlerine drene olur. `Delphian' nodu olarak bi- linen bir nod trakean>n önünde ve istmusun üzerinde palpe edilebilir. Bu durum s>kl>kla malign hastal>k veya tiroiditle birlikte görülür. ve laringeal sinirin dallar> yoluyla beze ulafl>rlar. Sempatik lif- ler esas olarak servikal gangliondan ç>karlar ve damarlar> izle- yerek beze girerler. içeren bir lümeni çevreleyen tek tabaka küboid epitelle döfleli sferik bir yap>d>r. Hücrenin apikal yüzeyi pseudopotlar ve mik- rovillüsler nisbeten komplikedir. Yap>sal olarak bez, tek arter ve venle kanlanan ve birbirlerine ba¤ dokusu ile ba¤lanm>fl 2-40 follikül içeren tiroid lobüllerinden oluflur. Lobül içinde bir ar- teriel dal kapiller bir pleksusla her follikülü besler. Arteriovenöz anastomozlarla bu tip kanlanma, vazohumoral mekanizmalar- la etkilenen oldukça dinamik bir kan ak>m>na neden olur ve ti- rotropik uyar>ya folliküler epitelin verdi¤i de¤iflken duyarl>l>¤> aç>klayabilir. Adenomatöz de¤iflikliklerin yeri genellikle lobülle- rin kanlanma bölgelerine uyar. Parafolliküler C hücreleri ikinci bir tip hücre toplulu¤unu oluflturur. Bu hücreler ultimobran- kial cisimlerden köken al>r ve kalsitonin salg>lar. dan önemlidir. Vagusun dal> olan rekürren sinirler genellikle trakeoözofageal sulkusta seyrederler ve larinkse girmeden ön- ce krikotiroid birleflme yerinde inferior tiroid arter dallar>na yak>n bulunurlar. Rekürren laringeal sinirin larinkse girme- den önce bir veya daha çok dala ayr>lmas> seyrek de¤ildir. Yüz- de 1-2 oran>nda larinks direkt olarak (nonrekürren) vagus si- niri ile uyar>l>r. Olgular>n %50 sinde sinir Berry ligamenti içinde sakl>d>r ve bu durum bezin traksiyonu s>ras>nda siniri gerece¤inden veya kesilme riski getirdi¤inden önemlidir. Re- kürren laringeal sinire yap>lan travma o tarafta larinksin in- trinsik kaslar>n>n paralizisine, dolay>s>yla vokal kord paralizi- sine neden olur. innerve eder. Süperior tiroid arterle olan bu yak>nl>¤> nedeniy- le tiroidektomi s>ras>nda bu damarlar, sinire olabilecek bir travmadan kaç>nmak için dikkatle ba¤lanmal>d>r. Krikotiroid kas>n fonksiyon kayb> ses tonunun modülasyonundaki bo- zuklukla birlikte gider. Ayn> zamanda bu sinir epiglottisin du- yu siniri oldu¤undan zedelenme sonucu epiglottisin yutma s>- ras>ndaki fonksiyonu bozularak s>v> g>dalar> yutmada sorun olur. de bahsedilmifltir. hormonlar>n>n ölçümü ve tiroglobülin ve tiroid mikrozomal antikorlar>n>n saptanmas> hekime hastalar>n büyük ço¤unlu- ¤unda genel tiroid hastal>klar>n> güvenle tan>mlamada yar- d>mc> olacakt>r. Ultrasensitif tirotropin de¤erinin, tiroid sin- tigrafi ve ince i¤ne aspirasyon biyopsisinin eklenmesi ile de ti- roid hastal>klar>n>n büyük ço¤unlu¤unda do¤ru tan> konula- bilecektir. Bu testlerin kullan>m>ndaki esas yan>lg>lar en çok kullan>lan testler olan T4 ve T3 de¤erleri üzerine kronik has- tal>klar>n de¤iflen etkilerinden dolay> ortaya ç>kmaktad>r. Bu tiroid hormon de¤erleri, hastaneye yatmam>fl ve ayaktan izle- nen daha iyi durumdaki hastalarda oldukça yüksek oranda do¤ru sonuç verirken hastanede yatan hastalarda çok yan>lt>c> olabilmektedir. Fonksiyon Testleri |