background image
Tan>sal tetkikler mevcut olan hastal>¤>n neden ve boyutunu
ö¤renmek için yap>lan çal>flmalard>r. Ameliyat öncesi de¤er-
lendirme ise hastan>n genel vücut sa¤l>¤>nda mevcut olup
ameliyat durumunda risklerini artt>rabilecek bozukluklar> be-
lirlemek için yap>lan çal>flmalar> kapsar. Ameliyat öncesi ha-
z>rl>k döneminde de tetkikler s>ras>nda elde edilen verilere uy-
gun olarak gerekli giriflimler yap>l>r.
Cerrahinin giderek daha fazla s>kl>kta yap>ld>¤> 20. yüzy>l-
da anatominin ne kadar önemli bir bilgi oldu¤unun yan>nda
fizyolojinin de ö¤renilmesinin o kadar gerekli oldu¤u anlafl>l-
m>fl ve mortalite ile morbiditedeki azalman>n ancak fizyolojik
mekanizmalar>n iyi bilinmesi ile önlenebilece¤i birçok önde
gelen bilim adam> taraf>ndan vurgulanm>flt>r. Bu durum kar-
fl>s>nda ameliyat öncesi ve sonras> hasta bak>m> üzerinde yo-
¤un bir ilgi bafllam>fl ve fizyolojik dengenin sa¤lanmas> ve nor-
mal fizyolojinin yeniden oturtulmas> için bilimsel yöntemle-
rin gelifltirilmesine çal>fl>lm>flt>r.
Bu yüzden bir modern cerrah yaln>zca ameliyat> yapmas>
için gerekli olan mükemmel tekni¤in hangisi oldu¤unu bil-
mekle kalmaz, ayn> zamanda hastan>n hastal>¤> ile ilgili olarak
ortaya ç>kabilecek di¤er sorunlar> ile de ilgilenmek zorunda-
d>r. Cerrah hastas>n> fizyolojik bir denge içinde ameliyata al-
mak durumundad>r. Örne¤in g>da depolar>n>n dolu olmas>,
barsak fonksiyonlar>n>n normal olmas>, solunum sisteminde
infeksiyon oda¤> olmamas>, dolafl>m sisteminin optimum ye-
terlilikte olmas> ve sinir sisteminin normal bir günlük yaflam-
daki kadar huzurlu olmas> bu denge için verilebilecek güzel
örneklerdendir.
Günümüzden 50 y>l öncesine kadar kolon cerrahisi veya
di¤er tür cerrahi giriflim yap>lacak hastalara bir veya daha faz-
la gün süre yiyecek verilmez ve rutin olarak lavman uygulan>r-
d>. Bu yaklafl>m ameliyat sonras> kusma ve distansiyonun bar-
saklar>n bofl oldu¤u durumlarda daha az olaca¤> inanc>na da-
yan>yordu. O zamanlar dehidratasyon ve açl>¤>n yol aça-
bi1ece¤i tehlikeler anlafl>lamam>st>, ayr>ca kanda normalde
bulunmas> gereken çeflitli maddelerin düzeylerini belirleyebi-
lecek laboratuvar testleri de yoktu. Yeterli dolafl>m, kan hacmi
ve do¤ru s>v>-elektrolit dengesi konusunda bilgiler tam otur-
mam>flt>. Halbuki bugünün cerrah> hastas>n>n fizyolojik duru-
munu de¤erlendirebilecek çok daha fazla düzene¤e sahiptir ve
saptanabilen bozukluklar düzeltebilmektedir.
AMEL
Ameliyat öncesi haz>rl>k ülkemiz koflullar>nda en iyi durumda
poliklinikte hastan>n görülmesi ile bafllar. A¤>z ve solunum
yollar>ndaki kronik hastal>klar>n (difl bak>m>, kronik sinüzit ve
bronflitlerin tedavisi gibi) gere¤inde tedavisi yap>l>r. Daha son-
ra ciddi akci¤er komplikasyonlar>na neden olabilece¤i için si-
gara içenlere birkaç günlü¤üne sigaran>n b>rakt>r>lmas> ve eks-
pektoranlar>n bafllanmas> kronik öksürük problemini hallede-
bilecektir.
Ameliyattan önce hastan>n beslenme durumu, s>v> denge-
si, böbrek fonksiyonlar>, dolafl>m sistemi ve solunum sistemi
dikkatle de¤erlendirilmelidir.
Hastada son zamanlarda olan kilo de¤ifliklikleri ve al>flk>n
oldu¤u kilosu ö¤renilmelidir. Önemli bir kilo kayb> hikayesi
besin aç>¤> olmas> yönünden önemli bir delildir. Hastaneye
yat>r>l>rken ve cerrahiden hemen önceki a¤>rl>¤>n bilinmesi
hem besin hem de s>v> dengesinin daha sonraki idamesi için
önemli bir bazal de¤erdir. olmamas> ve yo¤unlu¤unun 1.020 dolay>nda olmas> böbrek
fonksiyonlar>n>n iyi oldu¤u yönünde iflaretlerdir, ek olarak
kan üre nitrojeni ve kreatinin tayini de yap>labilir. E¤er böb-
rek fonksiyonu bozulmufl olarak görülüyorsa serum ve idrar-
da üre, kreatinin veya idrar/plazma ozmolaritesi ve idrar po-
tasyum konsantrasyonlar>n>n bilinmesi gerekli olabilir.
Vital kapasite ölçümü basitçe kardiyak ve solunum fonk-
siyonlar> hakk>nda bilgi verir, kapasitede azalma belirgin ola-
rak bu iki sistemden birinde sorun oldu¤una iflaret edecektir.
En faydal> solunum fonksiyon testi olarak zorlu vital kapasite
(FVC) ve 1. saniyedeki zorlu ekspirasyon volumü (FEV1) gös-
terilmektedir. %50'nin alt>na düsmüfl de¤erler önemli bir ak-
ci¤er hastal>¤> bulundu¤u yolunda bir kan>tt>r. Tam kan say>-
m>na ve idrar analizine ek olarak ameliyat öncesi dönemdeki
her hastaya akci¤er filmi ve EKG çekilmesi önerilmektedir.
Geçirilmifl miyokard enfarktüsünün hikayeden ve EKG bul-
gular>ndan saptanmas> önemlidir. Miyokard enfarktüsünden
6 ay sonra yap>lacak bir elektif cerrahiyi takiben tekrar enfark-
tüs geçirme flans> %30 dolay>ndad>r (2). Akci¤er patolojisi çe-
kilen gö¤üs röntgeni ile anlafl>labilir ve kalbin boyutlar> flekli
ve pozisyonu saptanarak hastan>n yafl>, boyu ve kilosu ile kar-
fl>laflt>r>labilir. Bu yap>lan testlerde saptanabilecek herhangi bir
normalden sapma, daha ileri tetkiklerin yap>lmas>na iflaret
olabilecek ve gerekli ameliyat öncesi haz>rl>¤>n tipini belirleye-
bilecektir. Cerrah>n çok riskli hastalar>n de¤erlendirilmesinde
ve kalp yetmezli¤i, kronik nefrit, diabet gibi yap>sal bozukluk-
larda konsültasyon istemesi mutlaka gereklidir.
Hastan>n öksürmesi istenmeli ve bu yolla öksürü¤ünün
kuru mu balgaml> m> oldu¤u anlafl>lmal>d>r. Balgaml> öksürü-
¤ü olanlarda cerrahi belirli bir süre ertelenerek sigara b>rakt>-
r>lmal> ve tekrarlayan günlük akci¤er egzersizleri, ekspekto-
ranlar ve bronkodilatatörler ile tedavi etmeye çal>flmal>d>r.
Hastan>n durumundaki düzelme akci¤er fonksiyon testleri ve
kan gazlar> ile izlenmelidir. Di¤er kronik akci¤er sorunlarda
benzer flekilde de¤erlendirilmelidir.
109
11
BÖLÜM
Ameliyat Öncesi Bak>m
Dr. Cumhur Ye¤en