background image
Tüm gastrointestinal sistemin uzunluk olarak %75'ini, muko-
zal yüzey olarak da %90'dan fazlas>n> oluflturan ince barsa¤>n
tümörleri oldukça ender görülür. Tüm gastrointestinal sistem
tümörlerinin %3-6's> ve malign tümörlerin %1'i ince barsak
yerleflimlidir. zl> yenilenen
dokulardan biridir, her 16 dakikada 1 g doku kaybedilir ve ye-
rine konur. Buna ra¤men ince barsa¤>n kanser oluflumundan
nas>l korundu¤u henüz aç>klanamam>flt>r. Besinlerin h>zl> ge-
çifline ba¤l> olarak ince barsa¤>n karsinojenlerle k>sa süreli kar-
fl>laflmas>, lenfoid doku yo¤unlu¤unun fazla olmas>na ba¤l> lo-
kal immün sistem etkisi, bakteriyel popülasyonun göreceli
olarak azl>¤>na ba¤l> daha az karsinojen oluflumu, alkalen pH,
benzopiren hidroksilaz gibi baz> enzimlerin belirli karsinojen-
leri etkisiz hale getirmesi, kriptlerin taban>ndaki hedef kök
hücrelerin özellikle çözünmeyen karsinojenlerle karfl>laflmas>-
n>n güçlü¤ü, karsinojen hedef hücrelerinin azl>¤>, DNA repli-
kasyon hatalar>n>n tan>nmas> ve hatal> hücrelerin delesyonu,
ortaya at>lan, ancak tümüyle henüz kan>tlanmayan hipotezler-
dir. mörlere benzemekle birlikte, genetik ve immünhistokimyasal
araflt>rmalara göre oluflum mekanizmalar> kolorektal tümör-
lerden tamamen baflka moleküler yolaklardan geçmektedir;
ancak bunlar da henüz tam olarak ortaya konulamam>flt>r (1).
tinal kanama, anemi, a¤r>, bulant>, kusma, kilo kayb>, kab>zl>k,
intussusepsiyon ve obstrüksiyona yol açabilirler. tümörleri benign veya malign olabilir (Tablo 1). Proksimal in-
ce barsakta daha s>k yerleflebilen benign polipler d>fl>ndaki be-
nign lezyonlar tüm ince barsakta eflit oranda görülebilirler.
Malign tümörler en s>k ileumda (%62), daha sonra jejunum-
da (%20), en az olarak da duodenumda görülürler (periam-
puller tümörler hariç). Adenokarsinomlar genellikle proksi-
mal lezyonlard>r, sarkomlar jejunal veya ileal yerleflimli olabi-
lirler, karsinoidler ise tüm ince barsakta görülebilmelerine
karfl>n en s>k olarak ileum yerleflimlidirler.
:
Semptomla-
r>n genellikle belli belirsiz ve özgül olmamas> ve radyolojik
yöntemlerin her zaman baflar>l> olmamas> nedeniyle tan>da
gecikmeler olabilmektedir. Çeflitli serilerde tan> konulana ka-
dar geçen süre 6-8 ay olarak bildirilmektedir. saj grafileri tümöral lezyonlar>n ancak %30-40'>nda tan> koy-
durucu olabilmektedir, di¤er bir %30-35 hastada lezyon böl-
gesinde anormal görüntüler elde edilebilmekte, ancak spesifik
lezyon gösterilememektedir. Glukagonla duodenumun geçici
paralize edilmesinden sonra çekilen hipotonik duodenum
grafileri ve duodenoskopi proksimal lezyonlarda tan> koydu-
rucu olabilmektedir. Daha az oranda yard>mc> olan yöntemler
ultrasonografi ve bilgisayarl> tomografidir. Gastrointestinal
kanamaya yol açan lezyonlarda anjiyografi ve radyoaktif ifla-
retli eritrositlerle yap>lan kanama oda¤> sintigrafileri tan>da
yard>mc>d>r. Radyolojik yöntemlerle gösterilemeyen tümör-
lerde tan>sal amaçl> laparotomilerde intraoperatif endoskopi
ile jejunal ve ileal tümörler saptanabilmektedir. Son zaman-
larda daha yayg>n kullan>m alan> bulan enteroklizis yöntemi
ise tüm bu görüntüleme yöntemleri içinde en etkili olarak gö-
rülmektedir. Jejunuma geçirilen nazointestinal tüpten verilen
baryumla ince barsakta distansiyon sa¤lanmas> ve mukozan>n
bu flekilde daha iyi görülmesinin sa¤lanmas> esas>na dayana-
rak yap>lan enteroklizis ile ince barsak tümörlerinde tan>sal
do¤ruluk oran> %90'lara ulaflabilmektedir. Son y>llarda BT ya
da MR enterokliz kullan>lmakta ve daha yüksek tan>sal de¤er-
ler elde edilmektedir. Ayr>ca kapsül enteroskopi ve balon en-
doskopi son y>llarda gelifltirilen tekniklerdendir. Genellikle ilk
tan> için video kapsül enteroskopi, daha sonra histopatolojik
do¤rulama ve uygunsa endoskopik tedavi için tek ya da çift
balon enteroskopi yap>lmas> önerilmektedir. Baz> hastalarda
video kapsül endoskopi negatif olsa bile, çift balon endosko-
piyle tan> konulabilmektedir (2-6).
BEN
Benign tümörlerin ço¤u otopsi incelemelerinde veya baflka
nedenlerle yap>lan ince barsak radyolojik çal>flmalar>nda insi-
dental olarak görülürler. Ancak büyük lezyonlar parsiyel veya
aral>kl> obstrüksiyona, kanama, intussusepsiyon ve volvulusa
yol açabilirler. Bu nedenlerle laparotomi yap>ld>¤>nda tüm in-
ce barsaklar gözden geçirilmelidir, çünkü bu lezyonlar multipl
olabilmektedirler. Genellikle kanama veya obstrüksiyon nede-
niyle yap>lan cerrahi tedavide segmenter rezeksiyon ve uç uca
anastomoz yeterlidir, çok küçük lezyonlarda enterotomi ile
lezyon ç>kar>labilir.
1320
111
BÖLÜM
Dr. Gülüm Altaca, Dr.
TABLO 1.
Leiomyoma
Gastrointestinal Stromal Tümörler (GIST)
Fibroleiomyoma
Adenokarsinom
Adenoma
Nöroendokrin Tümörler (NET, karsinoid)
Anjiyoma
Leiomyosarkoma
Lipoma
Lenfoma