oluflturur (1). Literatürde bu oranlar verilerken anal kanal anatomisi tam tan>mlanmad>¤>ndan, rektum ve anal kanal kanserleri birbiri ile kar>flmakta ve do¤ru oranlar verilmemek- tedir. Güncel tan>m>yla anal kanal internal anal sfinkterin üst s>n>r>ndan (anorektal halka), internal anal sfinkterin alt s>n>r>- na kadar (anal verge) uzanan bölge olarak tan>mlanmaktad>r (2). Anal marjin, anal verjden 5 cm uzakl>¤a kadar olan bölge- ye verilen isimdir. Bu bölgenin lenfatik drenaj> primer olarak inguinal bölgelere do¤rudur. Anal kanal pek çok de¤iflik tipte epitelle kapl>d>r. Anal kanal>n üst taraf> rektumdaki gibi priz- matik epitelle döfleliyken, dentate çizginin alt> çok katl> yass> epitelle döflelidir. Prizmatik epitelin son k>sm>nda 6-12 mm uzunlu¤unda transizyonel zon ya da kloajenik zon ismi veri- len ve prizmatik epitel, küboidal epitel, transizyonel epitel ve yass> epiteli içinde bar>nd>ran bir alan mevcuttur. Anal verj distal anal kanal>n çok katl> yass> epiteli ile perianal derinin ke- ratinize skuamöz epitelinin birleflim yeridir. Böylelikle anal bölgeden köken alan tümörler keratinize veya non-keratinize olabilmektedir. Hem keratinize hem de non-keratinize tü- mörler ayn> biyoloji ve prognoza sahipken bu kural adeno- kanserler için geçerli de¤ildir. Adenokanserler rektum kanseri gibi ele al>n>p tedavi edilir. Bu kanserlerin etiyolojisinde pek çok etken gösterilmifltir. Ta- rihsel olarak bu bölge kanserlerinin benign bir hadiseyi takiben ortaya ç>kan kronik irritasyondan geliflti¤i düflünülmüfltür (1). Günümüzde ise bu inanc>n yanl>fl oldu¤u ve anal kanser etiyo- lojisinde; HPV infeksiyonu, servikal displazi veya servikal kan- ser, HIV seropozitivitesi, düflük CD4 düzeyi, sigara içimi, anal iliflki, organ transplantasyonunu takiben verilen immünsup- resyon kullan>m>n>n etkin oldu¤u bildirilmifltir (3). invazif kanseri olan hastalar>n yaklafl>k %88'inde HPV virüsü varl>¤> saptanm>flt>r. HPV'nin bilinen 80 tane alt s>n>f> vard>r. Bunlardan 23 tanesi anogenital bölgede infeksiyon yapar. Dü- flük riskli HPV alt tipleri ço¤unlukla sadece düflük gradeli displazilerde saptan>rken, yüksek riskli gruplar daha çok yük- sek diferiyansiyasyon dereceli displazi veya invazif kanserle birliktelik gösterir. Anal kanserli hastalar>n %70'inde HPV'tip 16 saptanm>flt>r (4). ön plana ç>kmaktad>r. Daling ve arkadafllar>n>n (4) yapt>klar> çal>flmalarda, anal iliflkide bulunmufl ve hiç evlenmemifl er- keklerde anal kanser s>kl>¤> daha fazla bulunmufltur. Buna ek olarak 15'ten fazla cinsel efli olan erkeklerde de anal kanser ris- kinde art>fl bulunmufltur. Benzer olarak anal iliflkide bulun- mufl kad>nlarda da, anal iliflkisi olmayan kad>nlara göre daha fazla (%16 ve %11) anal kanser görülme oran> bildirilmifltir. Chlamydia trachomatis ve herpes simpleks virüs 2 ile infekte kiflilerde de anal kanser s>kl>¤>nda art>fl görülmüfltür. Trans- plantasyon sonras> kronik immunsupresyon tedavisi alan has- talarda yass> hücreli kanser görülme oran>nda art>fl kaydedil- mifltir (1). Yap>lan bir çal>flmada renal transplantasyon sonra- s> yass> hücreli kanser görülme oran> 100 kat artm>flken, baflka bir çal>flmada kronik kortikosteroid kullananlarda bu oran 3.2 kat artm>flt>r (4,5). oranda efllik eden HPV infeksiyonu nedeniyle mi oldu¤u tar- t>flma konusudur. Geçmiflte HIV seropozitif hastalar>n yaflam sürelerinin k>sa olmas> nedeniyle anal kanserle ilgili ba¤lant>s> tam de¤erlendirilememifltir. AIDS hastalar>nda uygulamaya giren yeni tedaviler nedeniyle yaflam beklentisi uzam>flt>r. Böylelikle bu sürecin sonunda anal kanser insidans> ve bu has- tal>kla iliflkisi daha do¤ru bir flekilde de¤erlendirilebilir. dir. Bu testin özgünlü¤ü %50 ile %80 aras>ndad>r. Bu oran HIV pozitif popülasyonda daha da artmakta ve 2-3 y>lda bir yap>lan tarama testi bu hastalar>n yaflam beklentisini artmak- tad>r (6). s>kl>¤> artar, en s>k 65-75 yafl aras> görülür (7). Kad>nlarda er- keklerden daha fazla görülmekle birlikte (%58 ve %42), son dönemde özellikle homoseksüel genç erkeklerde görülme s>k- l>¤>nda art>fl kaydedilmifltir (7,8). Perianal bölge ve anal mar- jinde oluflan yass> hücreli kanserler, vücutta di¤er yerlerde oluflan yass> hücreli kanserler gibi tedavi edilirler. Yap>lan bir çal>flmada flikayetlerin bafllamas>yla tan> konulma- |