men ya da tamamen tam kat olarak çepeçevre anüsten ç>kma- s>d>r. Komplet ya da tam tabaka prolapsus tüm rektal duvar>n anüsten ç>kmas>d>r. E¤er rektal duvar prolebe olur ama anüs- ten ç>kmazsa buna okült (internal) rektal prolapsus ya da rek- tal invajinasyon denir. Baz> durumlarda yaln>zca rektal muko- za anüsten d>flar> ç>kar, buna inkomplet prolapsus ta denir (1). Mukozal prolapsus durumunun tan> ve tedavisi farkl>l>klar gösterir bu nedenle prolapsustan ayr> olarak düflünülmeli ve hemoroidlerle birlikte de¤erlendirilmelidir. Mukozal prolap- sus konusuna ileride de¤inilecektir. Rektal prolapsus nadir görülen bir hastal>kt>r ancak fekal inkontinansa yol açabilir, ciddi prolapsus durumunda rektum sürekli olarak d>flar>dad>r. Bu durumda mukozan>n sürekli aç>kta olmas> ülserasyon ve kanamaya yol açar. Nadiren, invajinasyonda oldu¤u gibi bar- sak segmentinin kan dolafl>m> bozulur, sonuçta iskemi ve gan- gren geliflir. Bu nedenlerle cerrahi tedavisi gereklidir (2). pirusunda tan>mlanm>flt>r. M. Ö. 400-500 y>l>na ait bir mum- yada prolapsusa rastlanm>flt>r (2). Hipokrat, prolapsusu olan bir hastan>n ayaklar>ndan as>larak barsak yerine dönene kadar sallanmas> fleklinde bir tedavi tan>mlam>flt>r (3). Prolapsus ye- rine dönünce rektal mukozaya kostik potas uygulanmakta ve uyluklar birbirine ba¤lanarak 3 gün beklenmekteydi. Riolanus ve Fabricius ab Aquapendente anüsü yakarak skar oluflturmufl ve prolapsusu önlemifllerdir. Parey 1634'de prolapsusun ne- deninin so¤uk tafllara oturmak oldu¤unu ve pantolon giyil- mesi gerekti¤ini söylemifltir. Köpek gaitas>n>n tozunu rektu- ma uygulamak, defekasyon s>ras>nda çubuklarla rektumu tut- mak, özel kas>k ba¤lar> gibi tedaviler zaman içinde denenmifl- tir (3). Ondokuzuncu yüzy>l>n sonuda ve 20. yüzy>l>n baflla- r>nda perineal giriflimler denenmifl, yine 20. yüzy>l>n bafl>nda abdominal giriflimler bafllam>flt>r. Zamanla daha etkili perine- al ve abdominal giriflimler gelifltirilmifltir. Günümüzde tedavi minimal invazif cerrahi taraf>na yönelmektedir. cinste de eflit say>dad>r. Ço¤unlukla defekasyonda ortaya ç>kan ve sonras>nda kendili¤inden içeri giren mukozal prolapsus fleklindedir. Konstipasyonu önleyici diyet, gayta volümünü artt>r>c> ilaçlar ve barsak al>flkanl>¤>n>n de¤ifltirilmesiyle düze- lir. Nadiren, çocuklarda pelvik duvar yetersizli¤ine yol açan lerle oluflabilece¤i gibi kistik fibroziste de görülebilir (1). daha s>kt>r, yafll> ve do¤um yapmam>fl kad>nlar en çok görül- dü¤ü hasta grubudur (4). Rektal prolapsus hastalar>nda dis- tansiyona karfl> rektal adaptasyon ileri derecede bozulmufltur. Bu da anal inkontinansa katk>da bulunur. Prolapsus hastalar>- n>n yar>s>ndan ço¤unda birlikte inkontinans görülmektedir. Hastalar>n %15-65'inde kab>zl>k ve tuvalette uzun süre >k>n- ma al>flkanl>¤> vard>r (1). Ik>nma, üst rektumun ön duvar>n>n anal kanal içine girmesine ve mukozal travma ile soliter rektal ülser geliflimine neden olabilir. D>fl sfinkter ve levator kasla- r>nda zay>flama, zamanla perinede gevfleme ve düflme görülür. Genç hastalarda ise genellikle d>fl sfinkterde zay>fl>k görülmez (4). ni aç>klayacak tatmin edici ortak bir teori bulunamam>flt>r. flar>l> baflka çal>flmalarla çeliflmektedir. Tan>mlama ve s>n>fla- mada yetersizlik serilerin sonuçlar>n>n karfl>laflt>r>lmas>nda zorluklara neden olmaktad>r (5). uzun sigmoid kolonun ani rektosigmoid aç>lanmaya yol açt>- ¤> ve hastan>n defekasyon s>ras>nda afl>r> >k>nmas>yla zay>fla- m>fl pelvik tabandan herniasyon oldu¤u söylenmektedir (1). Bu mekanizma ile kay>c> tip herniye benzedi¤i, artan kar>niçi bas>nc>n Douglas poflunu herni kesesine çevirdi¤i ve bunun da pelvik tabandan afla¤>ya indi¤i, bu flekilde peritonun afla¤> inerken üzerini örttü¤ü rektum ön duvar>n> da afla¤> çekti¤i, bunun da prolapsusa yol açt>¤> düflünülmüfltür (1). F>t>k kese- sinin çepeçevre dikifllerle daralt>lmas>n>n hastal>¤> tedavi ede- ce¤i söylenmifl ancak bu ameliyat baflar>l> olmam>flt>r. Rektal prolapsus olan yafll> hastalarda derin peritoneal pofl oldu¤u do¤ru olmakla birlikte prolapsusu olmayan kiflilerde de s>k rastlanan bir durumdur. 1968'de yap>lan bir baryum çal>flma- s>nda prolapsusta sakral promonturyum seviyesinden baflla- yan invajinasyon gösterilmifltir. Bunun prolapsusun bafll>d>¤> bölge oldu¤u söylenmifltir ancak klinik bulgular bununla uyumlu de¤ildir (6). Çünkü prolapsus yukar>dan de¤il afla¤>- |