background image
Anevrizma, bir arter segmentinin normal yap>s>n> kaybetmesi
sonucu damar duvar>nda geliflen lokalize zay>fl>k ve buna ba¤-
l> ilerleyici dilatasyondur. Genellikle damar duvar>n> besleyen
vaso- vasorumlar>n de¤iflik patolojik etkenlerle t>kanmalar>
sonucu o bölgede damar duvar>n>n zay>flamas>n>n anevrizma-
ya yol açt>¤> kabul edilmektedir.
ABDOM
Anevrizmalar en çok ateroskleroza (%85) ba¤l> olarak meyda-
na gelir ve %80 oran>nda abdominal aortada yerleflim göste-
rirler. Ancak son y>llarda abdominal aort anevrizmalar> (AA-
A) aterosklerotik yerine dejeneratif veya nonspesifik olarak ta-
n>mlanmaktad>r. l'da anatomist Vesalius tara-
f>ndan tan>mlanm>flt>r (1). Bugün uygulad>¤>m>z yöntemlerle
ilk baflar>l> ameliyat (rezeksiyon + homogreft replasman>)
1951 y>l>nda Dubost taraf>ndan yap>lm>flt>r (2). Günümüzde-
ki standart giriflim Creech taraf>ndan popülarize edilen endo-
anevrizmorafi + intralüminal greft replasman>d>r (3).
AAA'> en s>k görülen gerçek anevrizmalard>r, rüptür insidan-
s> fazlad>r. Genelde hastaneye ulaflamadan hastalar>n %30-
50'si rüptür nedeniyle kaybedilmektedir (4). Cranley ve arka-
dafllar> otopsi serilerinde %1.5 oran>nda aortik anevrizmaya
rastlam>fllard>r (5). Aterosklerotik abdominal aort anevrizma-
lar> ileri yafllardaki popülasyonun %2'sinde, vasküler cerrahi
servislerinde tedavi edilen hastalar>n ise %15'inden fazlas>nda
görülmektedir. Yaflam süresine paralel olarak arteriosklerozda-
ki art>fl ve erken tan> yöntemlerindeki geliflmeler AAA insidan-
s>ndaki art>fl>n en önemli nedenleridir. AAA s>kl>kla infrarenal
tutulum gösterir, ancak %5 oran>nda suprarenal aortay> da tu-
tar (6). Suprarenal tutulum halinde cerrahi onar>m s>ras>nda
en az bir renal arterin reimplantasyonu flartt>r. Juxtarenal teri-
mi anevrizman>n renal arterleri içine ald>¤> anlam>na gelmez,
anevrizman>n renal arterlere çok yak>nl>¤> nedeniyle onar>m s>-
ras>nda aort klempinin renal arterlere proksimal olarak, aorta-
ya klemp konmas>n> gerektiren bir tablodur. oran>nda tutulum gösterir, izole iliak arter anevrizmas> görül-
mesi %1'in alt>ndad>r (6,7). Birlikte femoral ve popliteal anev-
rizma görülme s>kl>¤> ise %3.5'dir. Anevrizma terimi, normal
beklenen arteryel çap>n en az %50 daha fazla olmas>d>r. Abdo-
minal aortada proksimal çap>n 3 cm, iliak arterlerde ise 1.8 cm
veya daha fazla olmas> anevrizma anlam>na gelir. Normal aort
çap> torasik aortadan itibaren azal>r. Toraks'ta aort çap> erkek-
lerde 28mm iken infrarenal bölgede 20 mm'ye iner. Aortan>n
bütün seviyelerinde normal aort çap> erkeklerde kad>nlara gö-
re 2 mm daha genifltir ve bu çap, yafl ve artm>fl vücut yüzey ala-
n> ile birlikte artar (8). Anevrizmalarda görülen asimetri, rüp-
tür riskini önemli derecede art>r>r. AAA'n>n %10-20'sinde gö-
rülen fokal d>fla do¤ru pofl tarz>ndaki ç>k>nt>lar (blebler) rüptür
riskini art>ran en önemli nedenlerdir (9).
Etiyoloji
Ateroskleroz:
Günümüzde en s>k görülen anevrizma nede-
nidir. Vaso-vasorumlar>n t>kanmalar> sonucu arter duvar>n>n
beslenememesi ile arterlerin media tabakas>nda yerel y>k>m ve
zay>flama sonucu anevrizma meydana gelir. Bazen vaso-vaso-
rumlar rüptüre olarak media tabakas> içine kanamaya yol
açarlar. Düz kas lifleri incelir, kopar ve yerini fibröz doku al>r;
kalsiyum depolanmas> görülür. Arterlerde tipik olarak elon-
gasyon (uzama), tortuosite (k>vr>lma) ve dilatasyon (geniflle-
me) meydana gelir. Anevrizmalara, genellikle arterlerin iskelet
kaslar> ile iyi desteklenmedi¤i veya fizik aktivite s>ras>nda s>k
s>k bükülen k>s>mlar>nda ve hemen daima abdominal aorta-
n>n renal arterler distalindeki k>sm>nda ve iliak arterlerde rast-
lan>r.
Sifiliz:
Sifilitik anevrizmalar genellikle assendan aorta ve to-
rasik aortada görülür. %5-10 hastada abdominal aortadad>r
ve bunlar>n %90'> renal arterlerin üzerindedir. Spiroketler pe-
riaortik lenfatiklerden vasovasorumlar arac>l>¤> ile aortun ad-
ventisyas>na geçerler ve peri-aortik ve meso-aortik inflamas-
yona yol açarlar. Lenfosit infiltrasyonu ve intimal proliferas-
yon ile vaso-vasorumlar t>kan>rlar. Neticede media tabakas>-
n>n beslenmesi bozulur, kas liflerinde yavafl dejenerasyon bafl-
lar ve fibrozis geliflir.
Mikotik Anevrizmalar:
Bu terim ilk kez Osler taraf>ndan
kullan>lm>flt>r ve spiroketler d>fl>ndaki herhangi bir enfeksiyo-
na ba¤l> anevrizmalar kastedilir (10). Bakteriyel endokarditin
seyri s>ras>nda daha çok septik bir emboliye ba¤l> olarak orta-
ya ç>kar. En s>k olarak aorta, superior mezenterik, hepatik, fe-
moral, splenik, pulmoner ve brakial arterler tutulur. 1937 y>-
l>nda Crane "primer mikotik anevrizma" terimini ortaya at-
m>flt>r (11). Primer mikotik anevrizmada intravasküler infla-
matuvar bir odak yoktur. 1972 y>l>nda Walker ve arkadafllar>
afl>r> mural kal>nlaflma ve çevre dokulara ileri derecede yap>fl>k
olan hastalarda "inflamatuvar anevrizma" terimini kullanm>fl-
t>r (12).
n etiyolojisi bilinmemektedir.
Bu hastalarda anevrizma daha genifl ve hasta s>kl>kla sempto-
matiktir, ameliyat süreleri daha uzundur. Rose ve Dent, infla-
matuvar anevrizmalar>n, arteriosklerotik anevrizmalar>n bir
varyant> oldu¤unu ve arteriosklerotik zeminde kronik infla-
masyon ve fibrozis geliflti¤ini bildirmifllerdir (13). Mitchin-
2641
244
BÖLÜM
Arteriyel Anevrizmalar
Dr. Metin Demircin