background image
830
Ü
ST
E
KSTREMTE
ömürlü yali toplumdaki geriatrik hastalar için daha önce des-
teklenen alçi tedavisinin sonuçlari hem cerrahlar hem de top-
lum tarafindan sorgulanmaktadir. Her ne kadar bazi hastalar
hala Abraham Colles'in alçiya alinmi el bilei üzerine, "uzak
bir devirde tüm hareketleri için tekrar mükemmel bir hürri-
yete kavuacak ve tamamiyle aridan muaf olacaktir"
52
ünlü
yorumunu dorulasa da, yayinlanan çalimalarin artan bas-
kisi, bu yali populasyondaki cerrahi müdahale ihtiyacini des-
teklemektedir. Sonuç olarak cerrahi müdahelenin hastaya ve
kiria olduu kadar cerrahin becerisine göre kiiselletirilme-
ye balandii açikca görülmektedir. Bu faktörleri gruplayan
ileriye dönük rastgele çalimalar, cerrahlarin cevaplanmasini
istedii kritik sorularin cevaplarini verecek ekilde sonuçlan-
mayabilir.
Ayrica cerrahi müdahale ile ilgili aikar tutarsizliklara ek
olarak, bu kiriin çeitli ekilleri ile ilgili birbirine uymaz ba-
ka çalimalar da vardir. Radyolojik parametreler ve hastanin
bildirdii sonuçlarin uzun dönem ilikileri ile ilgili çelikili
bilgiler mevcuttur. Fernandez ve Trumble gibi bazi cerrahlar
1 mm kadar küçük eklem uyumsuzluunun kötü fonksiyon
ile sonuçlandiini bildirmilerdir.
72,256
Catalano ve arkadalari
eklem düzensizlii ve radyolojik artroz arasinda korelasyon
olduunu gösterseler de, hastanin kendi bildirdii fonksiyon
arasinda bir korelasyon olmadiini söylemilerdir.
42
Ya da
yine cerrahi tedavi ihtiyacini belirlemede kafa karitirici bir
etkendir. Young ve Rayan yali hastalarda (ortalama 72 ya)
önemli çökme ve eklem düzensizliine ramen radyolojik so-
nucun fonksiyonel sonuç ile korele olmadiini göstermiler-
dir.
272
Bunun tersine Madhok kapali tedaviyi takip eden 1 yil-
da, yali hastalarin %26'sinda fonksiyonel bozukluk gelitiini
göstermitir.
181
Bugünkü bilgiler eklem dii kirii olan 65 ya
üstü hastalarin genç hastalara göre kapali tedavi yöntemi ile
tatmin edici sonuçlara sahip olabileceini dorulamaktadir.
Fakat kisalma ve açilanmayi kabul etmeyecek geriatrik hasta
grubu hala bulunmaktadir. Bu ya grubunda hangi hastanin
cerrahi dii tedavi ile memnun olacaini tanimlamak zordur.
96
Cerrahi müdahale açikça endike olduunda bile artan sayida
internal fiksasyon aletlerinden biri ya da eksternal fiksasyon
kullanimi hakkinda hala tartima vardir. lk bataki çalima-
lar eksternal fiksasyonun internal fiksasyona göre avantajlari
olabileceini bildirmi olsalar da, daha yakin zamandaki çali-
malar normal anatominin tekrar elde edilmesinin kullanilan
teknikten daha önemli olduu sonucuna varmilardir. nter-
nal fiksasyonun kisa zamanda harekete izin vermesi ve bun-
dan dolayi tedavi sonunda hareketin fonksiyonel arkinin daha
iyi olmasi anlayii sorgulanmaktadir. Kisa zamanda balanan
hareket, hastanin demografik özellikleri ve kirik redüksiyonu
ile ilgili dier faktörler kadar sonucu deitirmeyebilir.
16
Tek-
nikler arasinda belirlenen deiiklikler kisa sürelidir ve has-
ta tarafindan algilanan tedavi sonuçlari kullanilan teknikten
baimsiz olarak 6 ay ve 1 yil arasinda eitlenebilir.
11,97,101,219,227,249
Belki de daha ilginç olani tedavi sonuçlari, özellikle düük
enerjili kiriklarda görülen internal fiksasyonunun üstünlü-
üyle, kiriin iddetiyle daha çok ilikilidir.
156
Bu bölüm epi-
demiyoloji, yaralanma mekanizmasi ve siniflama sistemleri ile
cerrahi dii ve cerrahi tedavi ile ilgili son dönemdeki yakla-
imlari ve her iki tedavi seçeneinin de komplikasyonlarini ve
zorluklarini inceleyecektir.
EPDEMYOLOJ
Radius alt uç kiriklari ortopedik cerrahlar tarafindan tedavi
edilen tüm kiriklarin yaklaik %16' sini oluturur (Tablo 3-4).
Ulusal hastaneler ayaktan tedavi taramasindan elde edilen
bilgilere göre 1998'de ABD'de yaklaik 664, 985 radius alt uç
kirii tedavi edilmitir. Bu kiriin siklii hem yaa hem de
cinsiyete özgü görünmektedir.
100
Kiriin dailiminda 3 zirve
vardir; birinci kisimda 5-14 ya arasi çocuklar, ikinci kisimda
50 ya altinda erkek hastalar ve üçüncü kisimda 40 ya üzeri
kadin hastalar bulunmaktadir.
56
Bu üç grupta kiriklarin sikli-
inda belli bir arti görülmektedir, bu arti yali kadin hasta-
larda ve genç erkek hastalarda belirgindir.
192,245,250
Siklik farki
bu kiriklarin birbirinden çok farkli iki yaralanma mekanizma-
si ile olutuunu göstermektedir. Birincisi, yali hastalardaki
porotik kiriklari, dieri ise genç erkek hastalardaki travmatik
kiriklardir. Bu yaralanma mekanizmasindaki ve ilgili grup-
lardaki farkliliklar yayinlardaki çelikili ifadelerin nedenini
açiklayabilir. Bugünkü bilgiler, yali hastalardaki radius alt
uç kiriklarinin, osteoporoz için tüm risk faktörleri ile iliki-
li bir yetersizlik kiriini temsil ettiini düündürmektedir.
192
Radius alt uç kiriklarinin yaa bali siklik oranlari; kadinlar
için 1986'da 165 ve 1995'de 211 olarak verilmitir, Bu 10 yil-
da istikrarli bir artmayi göstermektedir.
100
Kadinlarda siklik
40 yaindan sonra yaklaik olarak 36.8/10 000'den 70 yainda
115/10 000'e belirgin ekilde artmaktadir.
182,202
35 ya ve üzeri
erkeklerde siklik yaklaik olarak 9/10 000'dir ve 70 yaindaki
hafif yükselmeye kadar sabit kalir.
182,202
Bu bilgiler bu kiriin,
femur boynu mineral younluu ile güçlü korelasyon göste-
ren
200
en sik görülen osteoporotik kiriklardan biri olduunu
göstermektedir.
56
Sikliktaki en belirgin artma yali kadin has-
talarda görülür ve östrojen seviyesinde düme ile kemik mine-
ral younluunun azalmasiyla ilikilidir.
187,192
Yakin zamanda
dikkatler kadinlarin yani sira erkek osteoporoz siklii üzerin-
de younlamitir. rlanda'dan bir çalimada erkeklerde ön kol
kirii ile birlikte endokrin anormallikleri gibi D vitamin ek-
siklii ile yüksek oranda birliktelik gösteren osteoporoz siklii
%27 bulunmutur.
270
Ayrica, çalimalar kalça ve omurga kirii
ile ilikili mortalite oraninin arttiini gösterdii gibi, özellikle
yali erkek hastalarda, radius alt uc kirii sonrasi daha yüksek
mortalite oranlari olabileceine dair kanitlar mevcuttur.
225
49 ya alti erkeklerde de el bilei kiriinda artan bir siklik
vardir. Fakat epidemiyolojik çalimalar daha genç erikinler-
de yaralanmalarin cinsiyet ile güçlü ilikisi olmadiini gös-
termektedir.
100,163
Ayrica bu gruptaki yaralanmalar basit dü-
melerdense yüksek enerjili travmalarla (tüm kiriklarin %21'i)
ilikilidir. Bu bilgilere dayanarak bu gruptaki radius kiriklari
yali hastalardaki kiriklardan daha farkli deerlendirilmeli-
dir.
57,163
Yali hastalardaki kiriklarin büyük kismi eklem dii
kiriklar iken genç hastalarda eklem içi kirik görülme siklii
daha fazladir.
235
Bu gruplar arasinda yaralanma mekanizma-
si açisindan da bir farklilik vardir. Osteoporotik kiriklarin
önemli bir kismi düme sonrasi oluur, genç hastalardaki
yaralanmalarin önemli bir kismi da motorlu araç kazalari ve
spor yaralanmalari nedeni ile meydana gelir.
2,57,194
Bu yaralan-
ma mekanizmalari ve farkliliklari genç hastalarin radius kirii
için son dönemde hastaneye bavurularinin artmasini açikla-
maktadir ve bu hastalar giderek artan ekilde cerrahi müda-
hale ile tedavi edilmektedir.
Yali hastalardaki radius alt uç kiriklari için risk faktörleri
geni bir ekilde aratirilmitir. Azalmi kemik mineral youn-