![]() yaralanmalari görülebilir. olabilir. çülen spinal kanal çapi ve spinal kanal bölgesi oldukça önem- lidir. maktadir. Bu durum gerçek doku hasarini aan fonksiyonel nörolojik defisit ile sonuçlanir. Bu tablo spinal ok olarak ad- landirilmaktadir. Spinal ok tablosu mekanizmasi tam olarak ortaya konulmasa da, tüm kordun hizli depolarizasyonu ile ilikili olabilir. dirme, nöral yaralanmayi daha net belirlemektedir. maruz kalmaktadir. yol açabilir. Primer nöral yaralanmalar bunun yaninda se- konder yaralanma ve vaskuler yaralanmadan baimsiz olarak çikan dorsal kolonlarda ve inen motor yollarda Wallerian de- jenerasyona yol açabilirler. Bu deiikliler yaralanma bölge- sinde nöral parankimal matriksden yoksun bir aralikla sonuç- lanabilirler. Nöral doku zedelenmesi masere bölgede hemo- rajilere ve yaralanma bölgesinde damarlarda yirtilmalara yol açmaktadir (Tablo 41-1). Hematomyeli ve kord içerisindeki hemoraji ilerleyen zamanlarda hücreleri ve aksonlari primer yaralanma bölgesinden deplase etmektedir. Yaralanmayi takip eden ilk birkaç saatteki doku bozulmasi, yaralanma bölgesinin genilemesine yol açmaktadir. Yaralanmadan 1 haft a sonra ya- ralanma bölgesi ebadi çok da net olarak deerlendirilemez. kavite olutururlar. Bu kavite, nöral doku hasarinin oldu- u tüm bölgeyi kaplayabilir ve yaralanma bölgesinde kistler oluturur. Bu süreç spinal kord yüzeyi salam kaldiinda ya da pia-araknoid ve durada adhezyon olmadii taktirde sabit bir hal almaktadir. Yine bu durum stabil, gevek duvarlari ile genileme göstermeyen ve etrafinda astrosit siniri bulunma- yan kistik kavitasyonlar ile sonuçlanabilir. Eer Pia tabakalari duraya skarlairsa, kist duvarlari astrositler ile sinirli olarak çevrilirse,bu durumda genileyen kistler ve syrinks formasyo- nu oluabilir. Yine dura ve pia arasindaki skarlama kordun aikar genilemesine ve ilerleyici kistik olmayan myeloma- laziye sebep olabilir. Bu mekanizmalar ilerleyen zamanlarda gecikmi nörolojik defisitlere sebep olabilirler ve ayrica du- raplasti ve skarli spinal kordun ayrilmasi gibi geç nörolojik defisitlerde yapilacak olan tedavilerin temellerini olutururlar. kordundaki süreçleri taklit etmek üzere in vivo ve invitro or- tamlarda deiik modellerde çaliilmitir. Deneysel tasarim- lardaki deikenlik ve test edilen hayvan türlerinin farklilii, yaralanmaya olan cevabin farkli karakterlerde olmasina sebep olmaktadir. Spinal kord yaralanmasinda optimal bir deneysel model hala net olarak ortaya konulmamitir. Travma model- nellemesini sinirlandirmaktadir. ri yapisal ve kimyasal deiikliklere uramaktadir. Bu deiik- likler bir takim sistemik cevaplari ortaya çikarmaktadir. Yara- lanma bölgesindeki hemoraji gri madde içerisinde dakikalar içerisinde olmakta ve lateral kolonlardaki beyaz maddeyi içe- recek ekilde radial olarak yayilmaktadir. Endotel hücre hasari sivi ekstravazasyonunu arttirmakta ve nöral dokuda imeye sebep olmaktadir. En fazla hücre ölümü yaralanmanin ilk bir- kaç saatinde olmaktadir. ralanma sonrasi 4 saat içerisinde balamaktadir. Spinal kord yaralanmalarindaki nöral doku kayiplari sadece fiziksel güçler ve sitotoksik proseslerle deil bunun yaninda programli hücre ölümü ile de olmaktadir (apoptoz). erken bir ekilde balamaktadir. Programli hücre ölümü yara- lanmayi takip eden 24 saatte ilk olarak ve ortalama 7 günde ise 2. pikini yapmaktadir. seperasyonuna ve yaralanma bölgesinden balayan nekroza sebep olmaktadir. (Walleyen dejenerasyon) yon giriimlerinde oluur. Lezyonun altinda ise dorsal kök ganglion hücrelerinin verimsiz büyümeleri schwann hücrele- rinin proliferasyonu ile sonuçlanir (schwannozis). larindaki deiiklikler, birbirine baimli reaksiyonlarin ço- almasina balidir. Ikincil yaralanma olarak da adlandirilan bu patofizyolojik yanit, doku hasari ve fonksiyonel kayiplari arttirabilir. Iskemi ve enfl amasyon, ikincil yanitlardaki önemli mekanizmalardir. süresi ile de orantilidir. geri dönüsüz hale gelebilir. Geri dönüsüz aksonal yara- lanma, ayrica ilk yaralanma bölgesinin ötesine geçen hücre ölümlerine öncülük yapabilir. hücre infiltrasyonu ve 24 saatten sonra balayan makrofaj in- filtrasyonunu kapsar (ekil 41-2). edebilir. tar olaylardir. sodyum deiimi süreçlerinin tersine döndürüldüünü gös- termitir. zayif oksidasyon ve membran yetmezlii ile sonuçlanir. |