background image
1212
Ü
ST
E
KSTREMTE
likili Dier Yaralanmalar
Skapulotorasik Çikii
AK ayrilmalar omuzun dier yaralanmalari ile ilikili olabi-
lir. Skapulotorasik çikii, skapulanin laterale yer deitirmesi,
ciddi nörovasküler yaralanmalar ve kemik hasariyla (AK ay-
rima, yer deitirmi klavikula kirii veya sternoklavikular
eklem parçalanmasindan biri) karakterizedir. Skapulotorasik
çikiklari genellikle klinik olarak aikardir. Ancak AK ayril-
ma ile ilikili olanlar o kadar aikar olmayabilir. Hasta sadece
omuz arisindan deil, ayni zamanda göüs arisindan ve pe-
riskapuler ve peritorasik bölgedeki arilardan da ikayetçidir.
Klinik muayenede periskapuler ve peritorasik bölgedeki be-
lirgin hassasiyet ile birlikte AK deformite gözlenir. AP göüs
grafisinde, skapula medial kenari ve orta hat arasindaki me-
safenin artmi olduu gözlenir, beraberinde plevral efüzyon
da gözlenebilir. Toraks MR'inda plevral efüzyona ek olarak
periskapuler ve peritorasik bölgedeki kas yapilarinda artmi
sinyal saptanabilir.
Kiriklar
AK ayrilmalarina; klavikula, akromiyon çikintisi, korakoid
çikinti ve sternoklavikular eklemdeki kiriklar elik edebilir.
Wurtz ve meslektalari.
157
AK çikii ile birlikte klavikula orta
1/3'ünde kirii olan 4 hasta bildirmilerdir. Bu hastalarda de-
iik tedavi yöntemleri uygulanmi ve 4 hastanin tamaminda
1-3 yillik izlemlerde baarili sonuçlar elde edilmitir. Barber,
6
kontralateral pnömotoraks ve ipsilateral pulmoner kontüzyo-
nu olan tip IV AK eklem yaralanmali bir hasta bildirmitir.
Brakiyal Pleksus Anormallikleri
Meislin ve meslektalari,
98
tip III AK ayrilmasi geçirdikten 8
yil sonra brakiyal pleksus nöropraksisi gelien bir hasta bil-
dirmilerdir. Hasta korakoklavikular stabilizasyona iyi yanit
vermitir. AK ayrilmalariyla ilikili brakiyal pleksus yaralan-
malari çok sik karilailan bir durum deildir. Brakiyal plek-
sus yaralanmalari olan 59 hastayi inceleyen Sturm ve Perry,
137
yalnizca 2 olguda AK eklem ayrimasi saptamitir.
Korakoklavikuler Ossifikasyon
Korakoklavikuler ossifikasyon hem ossifikasyon hem de
kalsifikasyon olarak bildirilmitir. Urist,
146
korakoklavikuler
aralikta kemik oluumunu göstermitir. Kalsifikasyon, yara-
lanan bölgenin etrafinda heterotopik olarak oluabildii gibi
korakoid ve klavikula arasinda bir köprü de oluturabilir. Ge-
nellikle fonksiyonel olarak bir sikintiya sebep olmaz.
Distal Klavikulanin Osteolizisi
Distal klavikulanin osteolizisi akut bir travmanin ardindan
geliebilecei gibi omuzu tekrarlayan strese maruz kalan kii-
lerde de görülebilir. Madsen
88
travma sonrasi distal klaviku-
la osteolizi olarak bilinen nadir komplikasyonun gözlendii
7 vaka bildirmi; ilki Werder tarafindan 1950'de bildirilen,
1963'te mevcut literatürdeki 8 vakayi da tespit etmitir. Ca-
hill
19
hiç birisi akut yaralanma geçirmemi, ancak 45'inin
antreman programinda airlik kaldirma bulunan 46 hasta
atleti bildirmitir. Taniyi desteklemek için teknesyum kemik
sintigrafisi ve 35 derece sefalik tilt ile çekilen radyografi kul-
lanmitir. Birçok yazar kadinlarda da bu durumu bildirmi-
tir.
92,99,112
Radyolojik bulgular osteoporoz, osteolizis ve distal kla-
vikula ucunda sivrilemedir. Genellikle akromiyonda kemik
deiiklii gözlenmez. Deiimler genellikle sadece yara-
lanmi omuzda ortaya çikar. Eer bu deiimler iki omuz-
da da ortaya çikarsa romatoid artrit, hiperparatiroidizm ve
skleroderma gibi nedenler akla gelmelidir. Tek bir omuzdaki
lezyonun ayirici tanisinda ise Gorham'in masif osteolizisi,
gut ya da multipl myelom gibi bir neoplazi düünülmelidir.
Murphy ve çalima arkadalari
104
ile Madsen,
88
distal klavi-
kulanin mikroskopik incelemelerini gerçekletirmi ve demi-
neralizasyon, subkondral kistler ve distal klavikula erozyonu
bildirmilerdir. Griff iths ve Glucksman,
56
yaralanmadan 8 ay
sonra alinan bir biyopside nekrotik alanlar ve reaktif örgü ke-
mik gözlemitir.
Anamnez ve Fizik Muayene
Her ortopedik deerlendirmede olduu gibi, yaralanma me-
kanizmasini detaylariyla içeren ayrintili bir anamnez alinma-
li ve hastanin semptomlari ile ilgili bilgi eksiksiz olarak elde
edilmelidir. Yaralanmaya maruz kalan bütün ekstremitelerin
deerlendirmesi -nörovasküler deerlendirme dahil olmak
üzere- gerçekletirilmelidir. AK eklem yaralanmasindan üp-
helenildiinde o an için nasil mümkünse, oturur pozisyonda
ya da ayakta hasta muayene edilmelidir. Kolun airlii AK
eklem strese maruz birakir ve deformiteyi daha belirgin hale
getirir.
Tip I Yaralanma
Tip I yaralanmada AK eklemde palpe edilebilir bir yer de-
itirme olmaksizin minimal ya da orta derecede hassasiyet
ve ilik gözlenir. Kol hareketlerinde genellikle minimal ari
olur, korakoklavikuler bolukta hassasiyet gözlenmez.
Tip II Yaralanma
AK eklemin subluksasyonu ile birlikte eklemde orta derecede
ya da iddetli ari oluur. Eer hasta yaralanmadan kisa bir
süre sonra muayene ediliyorsa, klavikulanin di ucunun ak-
romiyona göre hafif yukarida olduu saptanabilir. Omuz ha-
reketleri AK eklemde ariya neden olur. Nazik palpasyonla,
klavikulanin lateral ucunun ön-arka instabilitesi gözlenebilir.
Mid-klavikula kavranip akromiyon stabilize edildiinde ho-
rizontal düzlemde klavikulanin ön-arka hareketi saptanabilir.
Dikey düzlemde çok az instabilite olmali veya hiç olmamali-
dir. Korakoklavikuler boluun önden palpasyonunda hassa-
siyet gözlenir.
Tip III Yaralanma
Tip III yaralanmali, tam AK eklem çikii olan hasta, tipik ola-
rak üst ekstremiteyi addüksiyonda tutarak ve AK eklemdeki
ariyi hafifl etmek için eleve ederek gelir. Omuz kompleksi
normal omuzla karilatirildiinda deprese haldedir. Klaviku-
la deride bir çikinti oluturacak kadar belirgin olabilir (ekil
39-3). Kural olarak orta derecede ari vardir ve kolun herhan-
gi bir hareketi, özellikle abdüksiyon, ariyi artirir.
AK eklemde, korakoklavikuler aralikta ve klavikulanin la-
teral dörtte birinin üst kismi boyunca hassasiyet vardir. Tüm
klavikula hatti palpasyonla muayene edilerek olasi bir ilikili