![]() lir. Skapulotorasik çikii, skapulanin laterale yer deitirmesi, ciddi nörovasküler yaralanmalar ve kemik hasariyla (AK ay- rima, yer deitirmi klavikula kirii veya sternoklavikular eklem parçalanmasindan biri) karakterizedir. Skapulotorasik çikiklari genellikle klinik olarak aikardir. Ancak AK ayril- ma ile ilikili olanlar o kadar aikar olmayabilir. Hasta sadece omuz arisindan deil, ayni zamanda göüs arisindan ve pe- riskapuler ve peritorasik bölgedeki arilardan da ikayetçidir. Klinik muayenede periskapuler ve peritorasik bölgedeki be- lirgin hassasiyet ile birlikte AK deformite gözlenir. AP göüs grafisinde, skapula medial kenari ve orta hat arasindaki me- safenin artmi olduu gözlenir, beraberinde plevral efüzyon da gözlenebilir. Toraks MR'inda plevral efüzyona ek olarak periskapuler ve peritorasik bölgedeki kas yapilarinda artmi sinyal saptanabilir. çikinti ve sternoklavikular eklemdeki kiriklar elik edebilir. Wurtz ve meslektalari. iik tedavi yöntemleri uygulanmi ve 4 hastanin tamaminda 1-3 yillik izlemlerde baarili sonuçlar elde edilmitir. Barber, nu olan tip IV AK eklem yaralanmali bir hasta bildirmitir. dirmilerdir. Hasta korakoklavikular stabilizasyona iyi yanit vermitir. AK ayrilmalariyla ilikili brakiyal pleksus yaralan- malari çok sik karilailan bir durum deildir. Brakiyal plek- sus yaralanmalari olan 59 hastayi inceleyen Sturm ve Perry, kalsifikasyon olarak bildirilmitir. Urist, lanan bölgenin etrafinda heterotopik olarak oluabildii gibi korakoid ve klavikula arasinda bir köprü de oluturabilir. Ge- nellikle fonksiyonel olarak bir sikintiya sebep olmaz. geliebilecei gibi omuzu tekrarlayan strese maruz kalan kii- lerde de görülebilir. Madsen 7 vaka bildirmi; ilki Werder tarafindan 1950'de bildirilen, 1963'te mevcut literatürdeki 8 vakayi da tespit etmitir. Ca- hill atleti bildirmitir. Taniyi desteklemek için teknesyum kemik sintigrafisi ve 35 derece sefalik tilt ile çekilen radyografi kul- tir. deiiklii gözlenmez. Deiimler genellikle sadece yara- lanmi omuzda ortaya çikar. Eer bu deiimler iki omuz- da da ortaya çikarsa romatoid artrit, hiperparatiroidizm ve skleroderma gibi nedenler akla gelmelidir. Tek bir omuzdaki lezyonun ayirici tanisinda ise Gorham'in masif osteolizisi, gut ya da multipl myelom gibi bir neoplazi düünülmelidir. Murphy ve çalima arkadalari neralizasyon, subkondral kistler ve distal klavikula erozyonu bildirmilerdir. Griff iths ve Glucksman, mik gözlemitir. kanizmasini detaylariyla içeren ayrintili bir anamnez alinma- li ve hastanin semptomlari ile ilgili bilgi eksiksiz olarak elde edilmelidir. Yaralanmaya maruz kalan bütün ekstremitelerin deerlendirmesi -nörovasküler deerlendirme dahil olmak üzere- gerçekletirilmelidir. AK eklem yaralanmasindan üp- helenildiinde o an için nasil mümkünse, oturur pozisyonda ya da ayakta hasta muayene edilmelidir. Kolun airlii AK eklem strese maruz birakir ve deformiteyi daha belirgin hale getirir. itirme olmaksizin minimal ya da orta derecede hassasiyet ve ilik gözlenir. Kol hareketlerinde genellikle minimal ari olur, korakoklavikuler bolukta hassasiyet gözlenmez. ya da iddetli ari oluur. Eer hasta yaralanmadan kisa bir süre sonra muayene ediliyorsa, klavikulanin di ucunun ak- romiyona göre hafif yukarida olduu saptanabilir. Omuz ha- reketleri AK eklemde ariya neden olur. Nazik palpasyonla, klavikulanin lateral ucunun ön-arka instabilitesi gözlenebilir. Mid-klavikula kavranip akromiyon stabilize edildiinde ho- rizontal düzlemde klavikulanin ön-arka hareketi saptanabilir. Dikey düzlemde çok az instabilite olmali veya hiç olmamali- dir. Korakoklavikuler boluun önden palpasyonunda hassa- siyet gözlenir. rak üst ekstremiteyi addüksiyonda tutarak ve AK eklemdeki ariyi hafifl etmek için eleve ederek gelir. Omuz kompleksi normal omuzla karilatirildiinda deprese haldedir. Klaviku- la deride bir çikinti oluturacak kadar belirgin olabilir (ekil 39-3). Kural olarak orta derecede ari vardir ve kolun herhan- gi bir hareketi, özellikle abdüksiyon, ariyi artirir. klavikula hatti palpasyonla muayene edilerek olasi bir ilikili |