![]() celi olarak daha detayli analizinde kronik ari ve topallama (%33), nörolojik yaralanmalar ve mesane barsak fonksiyon bozukluklarinin stabil olmayan veya deplase yüksek enerjili kirik-çikiklarda yüksek oranda görüldüü bildirilmitir. ren ilk yayini yayinlamilardir. 1970'li yillarin hemen bainda geni bir hasta populasyonunda yapilan bir seri yayinda lanmalarda görülen yüksek mortalite ve morbidite oranina dikkat çekmilerdir. Fonksiyonel sonuçlar ve ari hem poste- rior halka yaralanmasina(çikia kari kirik) hem de iyileme sonrasi en son kiriin durumuna balidir. Hastalarin küçük bir çounluunda "çift vertikal" veya "Malgaigne" olarak ad- landirilan yaralanma eklinin (pelvik halkanin hem posterior hemde anterior kenarindan olan vertikal yaralanma) ölüm orani %7'dir. Daha erken yayinlarda rapor edilmitir. ditenin daha iyi anlailmasi, kas-iskelet-sistemi ve beraberin- de görülen iç organ yaralanmalarinin daha iyi deerlendiril- mesine yönelik çabalar hizlanmitir. Slatis stabil olmayan pelvik kirikli hastalarda yaralanmadan hemen sonra eksternal fiksatör uygulanmasinin mortalite ve morbi- ditede hafif bir iyilemeyle sonuçlandiini bildirmilerdir. sonucu yapilan deerlendirmelerde eksternal fiksasyonun tek baina anterior veya lateral kompresyon yaralanmalarinda ye- terli olurken iyi anlailmasina hiz vermi ve fonksiyonel sonuçlari ve bu ya- ralanmalarla beraber çok sik görünen morbidite ve ölümleri engellemek için gerekli olan tedavi algoritmalarinin ve inter- nal stabilizasyon cihaz ve tekniklerinin gelimesine yol açmi- tir. Bu bölümde pelvik halkanin travmatik yaralanmalarinin acil, cerrahi ve ameliyat sonrasi deerlendirmesi ile ilgili mo- dern klinik literatürler tartiilacak ve spinal pelvik, perkütan fiksasyon teknikleri, cerrahi navigasyon kullanim teknikleri üzerine genel bir baki yapilacaktir. malari yaya-otomobil çarpimalari motorlu araç kazalari ve ezilme yaralanmalari ile oluur. la beraber pelvik kiriklarinda arttiini bildirmektedir. ve mortalite için en önemli risk faktörleridir. lojik hasta ortalama 33 yainda erkek hastadir. travmatik pelvik kiriklari ve beraberinde görülen visseral ve yumuak doku yaralanmalari morbidite ve ölüm oranlarinda %10'dan %50'ye kadar deien bir yelpaze ortaya çikarmakta- dir. bilgilere göre yaralanma mekanizmasina, hastanin durumuna ve fizik muayeneye bakilarak pelvik yaralanmadan üpheleni- lebilir. Ameliyat öncesi taima protokolleri ve acil bölümün- deki tedavi algoritmalari bu yaralanmalarda geçerli ve fayda- lidir (ekil 44-1). Bunlar hastanin yaam ihtimalini arttiran ve morbiditeyi azaltan müdahalelerdir. korunmasi ve balangiç dolaim desteinin salanmasi ana amaçlar olmalidir. altindadir ve multidisipliner takim yaklaimiyla koordinasyo- na gerek duyar. tanimlanmali ve kontrol edilmelidir. Deerlendirme sirasi ile- ri travma yaam destei kurslari ve el kitaplarinda çizilmitir ve stabil olmayan travma hastalarina yaklaimin organizas- yonunda önemlidir gerektirir. Hemodinamik stabilitenin ilk deerlendirilmesin- de aceleci davranilmamalidir. Yüksek enerjili travma sonra- si pelvik kirik gelien hastalar youn bakim ünitesinde veya monitorize bir çevrede ilk 24-36 saat boyunca hizli iç kanama geliebilecei için gözlem altinda tutulmalidir. lendirilmesi amaciyla çekilmelidir. instabilite ve hipotansiyon görülen hastalarda abdominal kanamayi ortaya koymak için laparatomi endikasyonu var- dir. Fakat uygun sivi tedavisine cevap veren, ok bulgusu olmayan hastalarda devam eden iç kanama kaynaini ara- tirmak amaciyla tanisal, peritoneal lavaj (DPL) yapilmalidir. Bilinen veya üphe edilen pelvik kirii olan hastalarda pel- vik hematomun yalanci pozitif sonuçlarindan kaçinmak için DPL göbek üstünden yapilmalidir. Künt abdominal ve pelvik travmali hastanin modern deerlendirmesinde rutin olarak göüs tomografisi çekilmesi, abdomen ve pelvisin serbest sivi için aratirilmasi gerekmektedir. Kuzey Amerika'nin birçok kuruluunda kati organ yaralanmasi olmayan fakat tomogra- fide serbest sivi görülen künt abdominal travmali hastalarda DPL yapilmaktadir. Sonucu pozitif çikan hemodinamik olarak stabil olmayan |