![]() kiriklarinda olan fakat dier kiriklarda olmayan kontrolsüz kisalma ve varus çökmesi kabul edilebilir; (ii) rotasyonun bir sorun tekil etmemesi ve ba fiksasyonunun kirik redüksiyon- dan daha öncelikli olmasi nedeniyle kiriin "çökerek stabille- mesi" gerçekleeceinden kayici vida sistemleriyle redüksiyon önemli deildi; (iii) implant yetersizlii görülmeden kaynama, optimal fonksiyonel geri kazanim aleyhine stabil bir anatomik redüksiyona olan gereksinimden daha air basmaktadir; ve (iv) ortopedik cerrah, hastanin toplam müsküloskeletal sistem ihtiyaçlarini gidermenin aksine sadece kirii fiske etmektedir. Bu varsayimlarin nedeni direkt olarak kalça kirii tedavisinin tarihsel evrimi ve sahip olduumuz güncel anlayii ekillendi- ren tartimalarla ilikilidir. Son zamanlarda kalça kirii baki- mi ve tedavisi ile ilgili yeni bir paradigma olumakta ve bunun da tedavi hedefimizi optimal fonksiyonel geri kazanima ve gelecekteki olasi kalça kiriklarini önlemeye ilerletecei ümit edilmektedir. yilina kadar ise 4.5 milyara ulaacaini öngörmülerdir. la olacaktir. 1990 yilinda tüm kalça kiriklarinin %26'si Asya kitasinda olurken bu tablo 2025 yilinda %37'ye, 2050 yilinda ise %45'e kadar yükselebilir. nin %5.6, kadinlarin ise %20.0 olduunu rapor etmilerdir. cinsiyet için de kalça kirii insidansi artii devam etmektedir. Danimarka'da 1997 ile 2006 yillari arasinda kalça kirii insi- dansi yaklaik olarak %20 azalmitir; Buna ramen, bu azali erkeklerde yaklaik %1.3, kadinlarda ise yaklaik %3.7 oranin- da kirik insidansi azalii salayan antiosteoporotik tedavi ile açiklanamaz.2 Minnesota Olmsted'de 1980 ile 2006 yillari ara- sinda ikamet edenler ilk kez olan kalça kiriinin kadinlar için %1.37/yil, erkekler için ise %0.06/yil azaldiini fark etmiler- dir. 10 yil sonra ikinci kalça kiriinin kümülatif insidansi ka- dinlar için %11 ve erkekler için %6 idi. yetersizliinin minimalize edilmesi ve femur ba ve boyun fiksasyon komponentlerinin kesilmesinden kaçinilmasiydi. Bu kiriklarin çou osteoporoz ile ilikili olduu için günümüz kalça kirii bakimiyla ilgili paradigma üç ana stratejiye do- ru yönelmektedir: (i) Youn görüntüleme yoluyla önleme ve yüksek frajilite kirii riski altinda olan hastalarin tedavisi; (ii) kalça kirii merkezlerinin agresif erken müdahale ve kompli- kasyonlari azaltici protokoller ile standardize edilmesi; ve (iii) kirik redüksiyonunun optimizasyonu ve fiksasyon stabilite- sinde kavramsal tasarim deiiklikleri ve kemik-implant ara yüzünün arttirilmasi ile osteoporotik kemikte implant kom- ponenti fiksasyonunun yeni tasarimi. daki kalça kiriklarinin %90'indan sorumludur ve oran kadin- larda daha yüksektir. Yüksek enerjili kalça kiriklari göreceli olarak daha nadir olup 40 ya alti erkeklerde daha sik gözlenir ve tedavi için genellikle bölgesel travma merkezlerine yönlen- yalanma ile beraber eksponansiyel arti gösteren kalça kirii insidansini yeterinde açiklayamadiini belirtmilerdir. kili dört durum vardir: olmali; (b) koruyucu yanitlar baarisiz olmali; (c) lokal yumuak dokular kirii önlemede gerekenden daha az enerjiyi abzorbe etmeli; ve (d) proksimal femura gelen dümenin rezidü enerjisi onun gücünü amali. kapsüler kalça kiriklarinda daha sik görülmektedir. lailan ilikili yaralanmalar siklikla distal radius ve proksimal humerus kiriklari ile düme sirasinda meydana gelen minör kafa yaralanmalaridir. Yüksek enerjili kalça kiriklari ipsilate- ral ekstremite travmalari, kafa yaralanmasi ve pelvik kiriklar ile daha yakin iliki göstermektedir. likili yaralanmalar veya premorbid hastaliklar kirik tanisi aninda e zamanli olarak mevcut olabilirler. Düme ile sonuçlanan senkop ataklari kar- diyovasküler ve nörolojik hastalik durumlarina dikkatleri çe- kebilir. Primer neoplastik ve metastatik hastaliklar öncesinde kaçla rahatsizlii ve bunun sonucunda kirik ile sonuçlanan düme ile kendini gösterebilir. ve hareket edememe hikayesi ile bavururlar. Ari kalça prok- simaline lokalizedir ve pasif ya da aktif kalça fl eksiyonu ya da rotasyonu ile arida arti olmaktadir. Gerek yasadii gerek reçete edilmi olsun ilaç kullanimi elik eden ya da katkida bulunan faktör olarak aratirilmalidir. Bakimevinde ya da bir merkezde yatmakta olan hastalar ihmal edilmilie ya da kötü muameleye bali daha önceki olasi kiriklar, dekübit yaralari ve yaralanmalar yönünden deerlendirilmelidir. ilgili ektremitede istirahat konumunda rotasyon deformitesi varliidir. Hareket ile ari veya krepitasyon testleri, deformite yönünde herhangi bir fizik muayene bulgusu ya da belirgin bir kirik yönünde radyografik testler negatif olmadikça yapil- mamalidir. Kalça üzerine aksiyel yüklenme ile oluan ari giz- li kirik ile yüksek derecede uyumluluk göstermektedir. Oskül- tasyon Lippmann Testi pelvis ya da proksimal femurun gizli kiriklari için oldukça sensitift ir. larin üzerine vurulmasi ile patelladan pelvis ve kalça boyunca iletilen seste deiiklik gözlenmesi bir devamsizlik bulundu- unu göstermektedir. Ton ya da tini azalmasi bu kemik arki içerisinde kirik varliina iaret etmektedir. penik ya da frijilite fraktürleri) için u sayilanlar bulunma- lidir: serum kalsiyum, fosfat ve alkalen fosfataz; tam kan sa- yimi (CBC); 25 hidroksivitamin D; troid stimüle edici hor- mon (TSH); paratroid hormon (PTH intakt); serum protein elektroforezi (SPEP); ve böbrek fonksiyon testlerinden kan- |