![]() 24 saate düflene kadar yerlerinde b>rak>l>r, ama bu standart pratikleri destekleyecek bilimsel veriler yine yoktur. E¤er akci¤er plevral bofllu¤u kaplayacak flekilde tam olarak genifllerse, ampiyem genellikle tek bafl>na kapal> tüp drenaj>ndan sonra nüks etmez. drenaj>n> daha iyi hale getirmek için intrap- levral fibrinolitik tedavi uygulamas> yakla- fl>k 1949 y>l>ndan beri uygulanmaktad>r. lem olmas>na ra¤men, yeni ajanlar plevral drenaj> gelifltirmek için intraplevral fibrinoli- tik ilaç kullan>lmas>na olan ilgiyi yeniden canland>rm>flt>r. Dört küçük randomize ça- l>flma vard>r. Bunlar>n en büyü¤ü ya intrap- levral ürokinaz, streptokinaz ya da kontrol y>kamaya randomize edilmifl 128 eriflkin hasta içeriyordu. Ürokinaz ya da streptoki- naz alan hastalarda s>v> drenaj>nda art>fl gö- rülmedi ama bu ilaçlar>n verilmesinin morbi- dite, mortalite ve cerrahi müdahele ihtiyac>n- da düflüfl sa¤lay>p sa¤lamad>¤> aç>k de¤ildir. f>ndan organize edilen daha büyük bir çal>fl- ma vard>r ve bu tekniklerin de¤eri konusun- çünkü bunlar de¤iflik oranlarda kullan>lmak- tad>r ve sözlü kan>tlara dayanmaktad>r. lar ve atefli içerir. Ama bu reksiyonlar>n primer hastal>¤a m> sekonder, yoksa fibri- nolitik kullan>m>na m> ba¤l> oldu¤unu belirlemek zordur. Bu ajanlar>n bir siste- mik yan>ta neden olma ve böylece daha sonra miyokard infarktüsü ya da vücutta geliflebilecek bir emboliye karfl> tedavide kullan>lmalar>n> engelleme olas>l>¤> da vard>r. Streptokinaz>n önerilen dozu gün- de 250.000 IU ya da üç gün süreyle 12 sa- atte bir 250.000 IU'dir. Ürokinaza gelince günde bir kez 100.000 IU üç gün süreyle- dir. Burada dayan>lan kavram gö¤üs tüpü yoluyla drenaj> artt>rmak ve cerrahi ge- reksinimini azaltmakt>r. Bu ilaçlar en s>k cerrahi müdahale ile çok say>da komorbi- ditenin ortaya ç>kabilece¤i çocuklar ya da yafll> eriflkinlerde kullan>l>r. vi "DNAse"nin plevral boflluktaki vizköz materyalin bir k>sm>n> s>v>laflt>raca¤> ve drenaj> artt>raca¤> görüflüne dayanmakta- d>r. Burada da bunlar>n etkili olup olma- d>¤>n> de¤erlendirmek için klinik çal>flma- lar gerekmektedir. tiloküle olan >srarl> bir plevral s>v> birikimi oldu¤unda endikedir (fiekil 32-3). Dikkate al>nacak di¤er hususlar malignitenin söz ko- nusu olup olmad>¤>, gö¤üs kavitesinde çok miktarda yabanc> materyal olup olmad>¤> ve hastan>n immün bask>lanm>fl olup olmad>¤>- d>r. Bronkoskopi ampiyemi olan tüm hasta- larda yap>lmal>d>r, çünkü bronfliyal obstrük- siyon ihtimali vard>r ve bu ampiyeme yol açan etiyolojik faktör olabilir. Bu, hiçbir za- man randomize incelenmemesine ra¤men, bir sinde %40 hastada genellikle ampiyeme ne- den olan kanseri ekarte etmek için bronkos- kopi yap>ld>. Tümör total örneklemin %4'ünden düflük bulundu. Ancak, say> dü- flük olsa da bronkoskopinin komplikasyon oran> son derece düflüktür ve böylece ampi- yemli hastalarda endike gibi görünmektedir. ekspansiyonuna izin vermektir, böylece pa- rietal ve visseral plevra örtüflebilir. Bu dekor- tikasyonla sa¤lan>r. yon 1893 y>l>nda Fowler taraf>ndan tarif edilmifltir. Bu prosedür DeLormae ad>nda bir Frans>z cerrah taraf>ndan da tarif edilmifl- ti ama operasyon sonras>nda hasta ölmüfltü. Dekortikasyon s>kl>kla bir torakotomi insiz- yonu arac>l>¤>yla yap>l>r, bu plevral kaviteye genifl eriflim sa¤lar ve plevra materyalinin debride edilmesine olanak verir, ayr>ca pa- rietal ve visseral plevra üzerinde birikmifl ka- l>n kabuk da ç>kar>labilir. Son zamanlarda, video yard>ml> torakoskopik (VATS) yakla- fl>mla dekortikasyon tarif edilmifltir. Ancak, minimal invaziv teknikte akci¤erin yeterince yeniden genifllemesine izin verecek kadar çok miktarda plevral kal>nlaflma temizlemek zor ve zaman al>c>d>r. Akci¤er yüzeyi üzerin- deki kal>nlaflm>fl kabu¤u soyman>n amac> yeniden ekspansiyonu ve plevral yüzeylerin karfl>l>kl> örtüflebilmesini sa¤lamakt>r. E¤er dekortikasyon teknik olarak olanaks>zsa, ya- ni visseral plevra ç>kart>ld>¤>nda akci¤er y>r- t>l>yor ya da yeterli plan bulunam>yorsa, vis- seral plevra üzerinde akci¤erin genifllemesi- ne f>rsat vermek için paralel çizgi ya da dama tahtas> tarz>nda insizyonlar yapmak da mümkündür. Bu ilk kez Ransohoff taraf>n- dan 1900 y>l>nda tarif edilmifltir. maligniteyi ekarte etmek için patolojik in- celemeye gönderilmelidir. Prosedür bitti- ¤inde, gö¤üs kavitesi bol miktarda saline sa¤da masif plevral efüzyonu gösteriyor. |