![]() s>n> sa¤layan durum olan akut pulmo- ner emboli nedeniyle günümüzde nadir olarak kullan>lmas> ironiktir. g>n bir fenomendir. Akut pulmoner embolilerin ço¤u ölümcül de¤ildir ve farkedilmeden atlat>l>r. Masif pulmoner emboli hemodinamik kollapsa, santral sa¤ ventrikül ç>k>m> ve kalan obstrükte olmayan damar yata¤>nda periferal va- zospastik cevaba ba¤l> olarak ölüme yol açabilir. Bu tip masif emboliler, akut olaylar>n küçük bir bölümünü olufltur- mas>na ra¤men. Her y>l anlaml> say>da mortalite ve morbiditeye neden olurlar. yondur. ACCP'nin (American college of chest physicians) 1996'daki venöz tromboembolik hastal>¤>n tedavisi ko- nulu özel toplant>s>nda afla¤>daki cüm- le yay>nlanm>flt>r; intravenöz tromboli- tik tedavi, düflük doz trombolitik teda- vi, aç>k embolektomi, kateter uçlu em- bolektomi veya kateter uçlu parçalay>c> tedaviler doktorun tecrübesi ve ifllemin yap>labilirli¤ine göre seçilmelidir. Bu raporun 1998'de geniflletilen fleklinde, tüm vakalarda cerrahi tedavinin uygu- lanmamas> gerekti¤i vurgulanm>flt>r. 2003'te yay>nlanan BTS (British thora- cic society) rehberinde, masif pulmo- ner embolinin tedavisinde trombolizis ve invaziv yaklafl>mlar (trombüsün par- çalanmas> ve inferior vena kavaya filtre embolektomi sadece birkaç tecrübeli merkez taraf>ndan kesin olarak önerile- bilmifltir. Keza 1989'da British journal of hospital medicine da yay>nlanan bir yaz>da akut pulmoner emboli tedavi- sinde cerrahi embolektominin her yer- de uygulanabilirli¤i tart>fl>lm>flt>r. %20- 60 aras>nda de¤iflmektedir. Has- tal>kta bu mortalite oranlar>na bak>nca, cerrahi tedavi ile hastal>¤> do¤al seyrine b>rakmak aras>nda fark olup olmad>¤> tart>fl>l>r hale gelmektedir. Hastan>n preoperatif durumu cerrahi sonuçlar>n> anlaml> olarak etkilemektedir. Benzer olarak tan> ve operasyon aras>ndaki za- man dilimi cerrahi risk üzerinde an- laml> etkiye sahiptir. Bu aç>dan bak>n- ca, birçok hekim prosedürün yüksek riskleri bilindi¤inden, hastalar> cerrahi- ye gönderirken gecikmekte ve hemodi- namik instabilitenin geliflmesini bekle- mektedir. Buna ra¤men, yetersiz cerra- hi embolektominin de mortaliteye kat- k> yapt>¤>n> ak>lda tutmak gerekir. Ma- sif pulmoner embolinin tedavisinde biz cerrahlar olarak sorumlulu¤u almal>y>z ve en düflük riskle uygulanabilecek ve en optimum sonuçlar> verecek tedaviyi uygulamal>y>z. için teknik noktalar bulunmaktad>r. Sa¤ ventrikül ç>k>m yolu obstrüksiyo- nunu maksimum seviyede gidermek ve dirmek ana hedeftir. Bu argüman Brig- ham ve kad>n hastanesi'nde Aklog ve arkadafllar>n>n yeni yay>nlanan raporla- r>nca da desteklenmektedir. Burada 2 y>ll>k peryotta, ilk 30 gün içinde opere edilen 29 hastada %11 mortalite bildi- rilmifltir. likle cerrah taraf>ndan adland>r>ld>¤> za- man konmaktad>r. Hala, bilinen tan> yöntemlerinin önemi büyüktür. Do¤al olarak, prostatektomi, histerektomi ge- çiren veya pelvis cerrahisi uygulanan, uzun süre immobil kalan ortopedik hastalar>n anamnezinin al>nmas> tan>da yard>mc> olabilir. Akut pulmoner em- bolide D- dimer düzeylerinin yüksekli- ¤inin tespiti, hemen hemen tüm acil servislerde tarama testi olarak kullan>l- maktad>r. Yüksek rezolüsyonlu kompü- terize tomografi, nükleer sintigrafinin yerini alm>flt>r. Nükleer sintigrafide pul- moner arterler görüntülenemez. To- mografik inceleme ek olarak, aortik di- seksiyon gibi di¤er intratorasik patoloji- ler hakk>nda da bilgi verir. Burada da e¤er uygun olursa, bolus tarz>nda kon- trast verilerek pulmoner arterlerin gö- rüntüsü al>nabilir. Nükleer sintigrafi- nin, gebe kad>nlarda ve kontrast allerji- si olan veya böbrek fonksiyonlar> bozuk hastalardaki de¤erlendirmelerde yeri |