![]() lileri tipik olarak ya büyüme ya da supra- valvüler aorta ve sol ventrikül kavitesi aras>nda ba¤lant> anomalisi olarak kendi- ni gösterirler. geliflir ve aortik kökün gerilme kuvvetini azaltan fenotipik görünüme sahip kon- nektif doku hastal>klar>yla iliflkilidir. Son- raki ise tersine kardiak geliflimde k>r>fl>k- l>kla iliflkilidir ve ço¤u kez yeni do¤an ve- ya erken infant döneminde kendine özgü klinik bulguya sahiptir. veya bikomisural aort kapa¤> gibi konje- nital kalp hastal>¤> onar>m> yap>lm>fl ço- cuklarda geç bir bulgudur. Valsalva sinüs (SV) anevrizmas>na yaklafl>mda bir sinü- sün izole dilatasyonuna odaklanaca¤>z çünkü bütün aort kök genifllemesi (konje- nital, aterosklerotik veya konnektif doku hastal>¤>n>n di¤er formlar>yla daha s>kl>k- la birliktelikte görülürler) bu kitap içeri- sinde daha sonradan detayland>r>lm>flt>r. Anevrizmalar> ucunun semisirküler destek noktas>nca alttan s>n>rlanm>flt>r. ton benzeri çizgisinin alt>ndad>r (ço¤u kez anulus denilir), bununla birlikte sinotü- büler bileflke aortik kökün dairesel üst köflesini çizer. kopik bulgu genellikle histolojik olarak tunika medyan>n daha az bulunmas>yla iliflkilidir. SV anevrizmas> olan hastalarda bu normal özellik fazlalaflm>flt>r. Aorto- ventriküler bileflkeden sonra medyan>n devam etmemesiyle aortik duvar>n incel- mesi histolojik olarak görülür ve zamanla artar. künün ek kardiak yap>larla anatomik ilifl- kilerini flematik olarak göstermektedir. Bu iliflkiler valsalva sinüsünün patolojik bü- yümesiyle görülen de¤iflik klinik oluflum- lar> s>ras>yla aç>klar. Sa¤ SV (en s>k) dila- tasyonu tipik olarak sa¤ ventrikül ç>k>fl ak>m> yönünde veya sa¤ atriyum yönünde ilerleyecek, bununla birlikte non-koroner sinüs hem sa¤ hem de sol atrial odalar> içerecektir. Sol SV'>n izole genifllemesi (sol atriyumda muhtemel rüptürle) bu patolojinin en seyrek formudur. SV anev- rizmalar> tipik olarak üç sinüsten birini içerse de, iki veya üç sinüs de efl zamanl> olarak etkilenebilir. Baflvuruda vakalar>n %25-%50`sinde ventriküler septal defekt mevcuttur. operatif kohortlarda %0,14`den %0,96`ya befl kat daha fazla görülürler. matik hastada tesadüfen tan> al>r. Klinik prezantasyon bunun d>fl>nda aortik katas- trof fleklinde (intraperikardiyal rüptür) veya akut (sa¤ veya sol atriyum, sa¤ ven- trikül içerisinde rüptür, endokardit) veya çocukluk boyunca daha sessiz bir durum olarak da olabilir. Son durumda, ilerleyen geniflleme, distorsiyon, ve izleyen uç ko- aptasyon kayb> klinik olarak fark edilebi- lir aort yetmezli¤ine yol açabilir. k>sm>nda koroner tutulum olmaz (%30'a kadar) veya sol koroner sinüs tutulumu olur (<%2). Belki de en büyük yay>nlan- m>fl cerrahi seride (SV anevrizmal> 149 hasta), intrakardiak rüptür baflvuran has- talar>n en az %50'sinde mevcuttu. Komflu kardiak oda içerisinde aort kök rüptürü hayat>n ilk iki dekad>nda nadir bir olay- d>r. Konnektif doku hastal>¤> olan genç- lerden elde edilmifl verilerden yola ç>ka- rak tahmin yaparsak, bu çok da flafl>rt>c> de¤ildir. 20 yafl>n alt>nda marfan sendro- mu olan 286 hastal>k bir metaanalizde, Knirsh ve çal>flma arkadafllar> aort diseksi- yonunu sadece 5 hastada (%1,7) ve rüp- türü sadece 3 hastada (%1) bildirdiler. Bi- ri haricinde (14 yafl>nda) hepsi aort kökü- nü içeren akut olay oldu¤unda 19 yafl>n- |