DİZ VE GENEL BAKIŞ Diz: Giriş ve Genel Bakış tüler) postoperatif kıkırdak ve menisküs lezyonlarının değerlendirmesinde yararlı olabileceği bazı araştırıcılar tarafından ileri sürülmektedir. Diz BT incelemesi genellikle eklem içi kompleks kırıkların, özellikle tibya plato yaralanmalarının değerlendirmesinde kullanılmaktadır. Anatomik olarak kompleks olabilecekleri için, bu kırıkları rutin radyografi ile tam değerlendirmek güçtür. Lineer ya da kompleks polispiral tomografi bu tip kırıkların değerlendirmesinde kullanılmakta iken, bugün yerini BT almıştır. Eklem içi kırıkların değerlendirmesinde MR eşlik eden yumuşak doku yaralanmalarını göstermede yardımcı olabilir, ancak küçük kemik fragmanları göstermede spatial rezolusyonu sınırlıdır. Diz ultrasonografisi genellikle yüzeyel tendonların incelemesi (tipik olarak ekstensor mekanizma) ve kistik kolleksiyonların değerlendirmesi (popliteal ya da Baker kisti) ile sınırlıdır. Yüksek çözünürlüklü ultrasonografi kullanarak meniskal patolojilerin değerlendirmesi ile ilgili yayınlar mevcuttur, ancak tipik radyoloji pratiğinde yer bulmamıştır. Dizin iç yapı bozulmalarının değerlendirmesinde MR görüntüleme temel yöntemdir. Değerlendirme yapan radyologun normal anatomiyi, sık varyasyonları ve dizdeki patolojik olayları bilinmesi önemlidir. Diz MR incelemesi, sinyal-gürültü oranının ve alan homojenitesinin maksimum düzeyde sağlanabilmesi için, diz magnetik alanın merkezinde olacak şekilde volüm sarmalı ile yapılır. Verici-alıcı sarmal kullanımı bu özellikleri güçlendirir. Günümüzde geliştirilen çok kanallı ekstremite sarmalları görüntü kalitesinde önemli iyileşme sağlamıştır, ayrıca etkin zaman kullanımına da katkıda bulunur. Menisküs görüntülemesi: Menisküs görüntülemesi özel öneme sahiptir. Menisküsler homojen fibrokartilaj yapısı nedeniyle tüm sekanslarda çok düşük sinyal gösterirler. Menisküste dejenerasyon ya da yırtık, menisküs içinde anormal sinyal varlığına göre yapılır. Daha önce menisküs operasyon öyküsü yoksa, menisküste alt ya da üst eklem yüzeyine dek uzanan sinyal artışı MR da yırtık bulgusudur. Bazı araştırıcılar yırtık tanımlaması için en az iki MR görüntüsünde sinyal artışının eklem yüzeyine ulaşması gerektiğini ileri sürmektedirler. Menisküsteki morfolojik değişiklikler de yırtık için gösterge olabilir; serbest kenarda küntleşme, menisküsün bir parçasının ayrılması ve yer değiştirmesi, ya da menisküsün beklenen yerleşiminde olmaması, operasyon öyküsü yoksa menisküs yırtığı ile uyumlu bulgulardır. Postoperatif menisküste, menisküs dokusunun santral dejenerasyon alanına dek rezeksiyonuna bağlı menisküs yüzeyine dek uzanan sinyal artışı izlenebilir, bu durumda yırtık tanısı için sıvı varlığı ya da eklem içi kontrast enjeksiyonu gerekir. siyel görüntü üzerinde femoral kondillerin en arka kenarından geçen hat kullanılır. Daha sonra koronal görüntülere dik olacak şekilde sagital görütüler alınır. 3T magnet uygulamaları günümüzde artmaktadır, bunların kullanımı ile yüksek rezolusyon görüntüler, kimyasal bileşen bilgisi ve daha hızlı inceleme süreleri sağlanmaktadır. Dizin MR görüntülemesinde mevcut puls sekanslar çok sayıda olup ve yeni sekans kullanımları artmakla beraber, akılda tutulması gereken bazı temel prensipler vardır. Menisküs görüntülemesi en iyi T1 ya da proton dansite görüntülemesi gibi kısa TE (eko zamanı) sekansı kullanıldığında mümkündür, bu sekansta menisküs yırtığındaki sinyal artar ve eko bulanıklaşması azalır. Menisküs değerlendirmesinde hızlı spin eko sekanslarının kullanımı günümüzde temel kabul edilmektedir, çünkü daha önce sorun olan eko bulanıklaşması ve uzaysal rezolusyon sınırlılıkları cihaz üreticileri tarafından çözülmüşütr. Sıvı duyarlı sekanslar genellikle spektral yağ baskılama ile birlikte uygulanır ve kemik iliği değişiklikleri, kistik kolleksiyonlar ve yumuşak doku yaralanmalarında kullanımı yararlıdır. Deneyimli radyologlar en uygun düzlem ve sekans kombinasyonlarını bulmaya çalışırlar, tipik tanısal diz MR incelemesi en az bir sekans temel görüntüleme düzleminde (sagital, koronal ve aksiyel) olacak şekilde 4-6 adet sekans içerir. Menisküs incelemesinde temel kural ince kesitlerin alınması (3-4 mm’yi geçmeyecek kalınlık ve 1 mm’den az kesitle arası mesafe) ve sagital ve koronal düzlemlerde kısa TE sekanslarının kullanılmasıdır. Bazı otörler menisküs yırtığında duyarlığı artırdığını iddia ederek menisküs duyarlı sekanslara spektral yağ baskılama uygulanmasını önermektedirler. En uygunu bu amaçla yağ baskılama uygulamasının subjektif tercihe bırakılmasıdır. Eklem kıkırdağının optimal görüntülenmesi sıvı ve kıkırdak arasında ayırımı belirginleştiren sekansların kullanılması ile sağlanır; bunun için pekçok kombinasyon tanımlanmıştır ve rutin diz incelemesinde kullanılan görüntleme sekanslarının bir parçası haline gelmiştir. Diğer taraftan, menisküs ve eklem kıkırdak patolojilerinin değerlendirmesi duyarlık ve özgünlükte artış sağlamaya yönelik geliştirilen özel MR sekanslarında önemli artışa sebep olmuştur. Çoğu radyologların pratiğine girmiş olmasına karşın, bir kısmı deneysel kullanımdadır. Eklem kıkırdağı ve postoperatif kıkırdak görüntülemesi bölümlerinde bu tekniklerin bazıları kısaca gözden geçirilecektir. Maalesef, her bir magnet üreticisi bu tip sekanslarda kendi özel versiyonlarını özgün isim ya da tanımlama ile ortaya koymaktadırlar, bu nedenle kullanıcılar kendi uygulamalarındaki magnet tipine göre karar vermelidir. Seçilmiş Kaynaklar 1. Miller TT: MR imaging of the knee. Sports Med Arthrosc. 17(1): 56-67, 2009 2. Grifin N et al: High esolution imaging of the knee on 3 T MRI: a pictorial review. Clin Anat. 21(5): 374-82, 008 3. Lee MJ et al: Ultrasound of the knee. Semin Musculoskelet Radiol. 11(2): 137-48, 2007 4. Chung CB et al: MR arthrography of the knee: how, why, when. Radiol Clin North Am. 43(4): 733-46, vii-ix, 2005 Görüntüleme Protokolleri Anatomik sınırlamalar nedeniyle özel bir pozisyonlama manevrası kullanılmaz. Görüntüleme düzlemleri olarak, dizin sarmal içindeki pozisyonuna göre koronal ve sagital görüntüler planlanır. Koronal görüntüler için ak- 6 3