- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Page 73 - Page 74 - Page 75 - Page 76 - Page 77 - Page 78 - Page 79 - Page 80 - Page 81 - Page 82 - Page 83 - Page 84 - Page 85 - Page 86 - Page 87 - Page 88 - Page 89 - Page 90 - Page 91 - Page 92 - Page 93 - Page 94 - Page 95 - Page 96 - Page 97 - Page 98 - Page 99 - Page 100 - Page 101 - Page 102 - Page 103 - Page 104 - Page 105 - Page 106 - Page 107 - Page 108 - Page 109 - Page 110 - Page 111 - Page 112 - Page 113 - Page 114 - Page 115 - Page 116 - Page 117 - Page 118 - Page 119 - Page 120 - Page 121 - Page 122 - Page 123 - Page 124 - Page 125 - Page 126 - Page 127 - Page 128 - Page 129 - Page 130 - Page 131 - Page 132 - Page 133 - Page 134 - Page 135 - Page 136 - Page 137 - Page 138 - Page 139 - Page 140 - Page 141 - Page 142 - Page 143 - Page 144 - Page 145 - Page 146 - Page 147 - Page 148 - Page 149 - Page 150 - Page 151 - Page 152 - Page 153 - Page 154 - Page 155 - Page 156 - Page 157 - Page 158 - Page 159 - Page 160 - Page 161 - Page 162 - Page 163 - Page 164 - Page 165 - Page 166 - Page 167 - Page 168 - Page 169 - Page 170 - Page 171 - Page 172 - Page 173 - Page 174 - Page 175 - Page 176 - Page 177 - Page 178 - Page 179 - Page 180 - Page 181 - Page 182 - Page 183 - Page 184 - Page 185 - Page 186 - Page 187 - Page 188 - Page 189 - Page 190 - Page 191 - Page 192 - Page 193 - Page 194 - Page 195 - Page 196 - Page 197 - Page 198 - Page 199 - Page 200 - Page 201 - Page 202 - Page 203 - Page 204 - Page 205 - Page 206 - Page 207 - Page 208 - Page 209 - Page 210 - Page 211 - Page 212 - Page 213 - Page 214 - Page 215 - Page 216 - Page 217 - Page 218 - Page 219 - Page 220 - Page 221 - Page 222 - Page 223 - Page 224 - Page 225 - Page 226 - Page 227 - Page 228 - Page 229 - Page 230 - Page 231 - Page 232 - Page 233 - Page 234 - Page 235 - Page 236 - Page 237 - Page 238 - Page 239 - Page 240 - Page 241 - Page 242 - Page 243 - Page 244 - Page 245 - Page 246 - Page 247 - Page 248 - Page 249 - Page 250 - Page 251 - Page 252 - Page 253 - Page 254 - Page 255 - Page 256 - Page 257 - Page 258 - Page 259 - Page 260 - Page 261 - Page 262 - Page 263 - Page 264 - Page 265 - Page 266 - Flash version © UniFlip.com |
METABOLİK KEMİK HASTALIĞINA GİRİŞ
Metabolik Kemik Hastalığı: Giriş ve Genel Bakış
Genel Değerlendirmeler
Metabolik kemik hastalığı bazılarının gözünü korkutan bazılarına da sıkıcı gelen bir konudur. Tanıda çarpıcı MR görüntüler gerekmez ve genel olarak tanısal süreçte aktif katılımcıdan daha çok seyirci durumunda oluruz. Buna karşın, biri bu başlığı incelemek için zaman harcarsa kas-iskelet görüntülemenin diğer herhangi bir bölümünde olduğu gibi heyecanlı olabilir. Kemiğin gerçek rolü genelde yanlış anlaşılır. Yumuşak dokularımıza destek ve koruma sağlamakta kesinlikle kritik bir fonksiyona sahip olmakla beraber kemik aynı zamanda kalsiyum ve birçok yaşam için temel olan tuzlarda bir depo görevi de görür. Kemik dinamik bir biyolojik sistemdir. Aktif kemik remodelasyonu hayat boyunca kemik oluşumu ve yıkımı arasındaki dengeden oluşur.
Kemik Metabolizması: Rol Oynayanlar
Tuzlar
Kalsiyum (Ca2+) iskelet kası, kalp kası, sinir iletimi ve pıhtılaşma sürecinde temeldir. Vücut daima kemiğin mineralize bölümü içinde depolanmış kalsiyum olarak bulunan yeterli kalsiyumu garantide tutar. Vücut kalsiyumunun (Ca2+) %99’dan fazlası kemikte kalsiyum hidroksiapatit olarak depolanır. Fosfor hemen bütün biyolojik fonksiyonlar için gerekli kimyasal bir elementtir. Fosfat (PO43-) vücutta fosforun en sık görülen şeklidir ve fosfat oluşumu için fosfor oksijene bağlanır. Kalsiyum hidroksiapatit (Ca10(PO43-)6(OH)2) kalsiyumun dişler ve kemik içinde bulunan primer şeklidir. Hormonlar, Prohormonlar ve Enzimler Paratiroid hormon (PTH) paratiroid bezi içinde üretilir. Üretim düşük serum kalsiyumu (Ca2+) ile uyarılır. PTH kemik, böbrek ve ince barsaklar üzerinde serum kalsiyum (Ca2+) düzeyini arttırıcı rol oynar. Etki mekanizmaları, Ca2+ renal tübülerden reabsorbsiyonunu, Ca2+ barsaktan absorbsiyonunu ve kalsitriolun böbrekte oluşumunu uyarmaktır. PTH ayrıca PO43- renal absorbsiyonunu azaltarak indirek olarak serum Ca2+ düzeyini arttırır. Bu yüzden kalsiyuma bağlanmanın önlenmesi serum kalsiyum seviyesini düşürür. PTH’nin kapsamlı etkileri serum Ca2+. PO43-üzerindeki etkisiyle ilgili olarak, PTH, böbrekte salgılanmış PO43-nin yeniden emilimini engeller (PO43- atılımı ile sonuçlanır), bağırsaklarda ve kemiklerden emilimi arttırır. Bu da serum PO43- seviyelerinde genel boşluk efekti sonucu yaratır. Kalsitonin tiroid bezinin parafoliküler hücreleri tarafından üretilir. PTH antogonisti olarak salgılanması azalmış serum Ca2+ ile sonuçlanır. Oluşumu Ca2+ seviyeleri tarafından uyarılır. Kemik homeostazındaki önemi açık değildir. Kolekalsiferol veya vitamin D3 aktif D vitaminin prohormonudur. Deride üretilir. 7-dehidrokolesterol vitamin D’nin tamamlayıcısı ve diyet ön maddesidir, deride prohormon vitamin D3’e çevrilir. Dönüşüm UV ışığı gerektirir. Vitamin D2 (ergosterol) D vitaminin yapay şeklidir ve diyet tamamlayıcısı olarak kullanılabilir. Vitamin D3’te olduğu gibi aynı dönüşüm yolunu izler. 25 hidroksikolekalsiferol(25-OH-D3, kalsifediol, kalsidiol) vitamin D3’ün karaciğerde hidroksilasyonu ile oluşur; sorumlu enzim vitamin D-25 hidroksilazdır.
1,25 dihidroksilokolekalsiferol (1.25 (OH)2D3; kalsitriol) D vitaminin aktif şeklidir, 1α hidroksilaz enziminin kontrolu altında böbrek proksimal tübüllerinde yapılır. Aktif D vitamıni aslında bir hormondur. Oluşumu düşük serum Ca2+ ve PO43- tarafından uyarılır. Primer hedef organları ince barsaklar ve kemiktir. İnce barsaklarda Ca2+ ve PO43- absorbsiyonunu arttırır. Kemikte PTH ile birlikte aktif D vitamini Ca2+ ve PO43- rezorbsiyonunu uyarır. Böbrek sekonder hedeftir. Böbrekte Ca2+ rearbsobsiyonunu arttırır ve 1 a hidroksilaz aktivitesini uyarır. Geri besleme döngüsü kendi seviyeleri arasındadır ve PTH tarafından baskılanır. Aktif D vitamininin kapsamlı etkisi serum Ca2+ ve PO43- arttırmaktır. Ayrıca kemiğin normal mineralizasyonunu destekler. Büyüme hormonu(GH) hipofiz bezinde üretilir. Kemiğin normal gelişimi ve kemik remodelasyonunun devamlılığının sürdürülmesi için gereklidir.
Organlar ve Hücreler
Deri 7 - dehidrokolesterolun 25–OH–D3’e çevrim bölgesidir. Karaciğer 25-OH-D3’ün 1,25 (OH)2 D3’e çevrim yeridir. Böbrek 25 hidroksikolekalsiferolü 1,25 (OH)2 D3’e hidroksile eder ve salgılar ve proksimal böbrek tübüllerinde Ca2+ ve PO43- geri emer. PTH ve D vitamini Ca2+ ve PO43- geri emilimini düzenler. İnce barsaklar diyetle alınan Ca2+ ve PO43- absorbe eder. Tiroid kalsitonin kaynağıdır. Hipofiz bezi büyüme hormonunu yapar. Osteoblastlar yeni kemik oluşumundan sorumlu hücrelerdir. Osteoidi üretir ve mineralize ederler ve GH, tiroid hormonu, östrojen ve androjenler tarafından uyarılırlar. Enteresan biçimde, D vitamini ve PTH bu hücrelerin progenitör hücrelerin osteoklastlara dönüşümünü sebeb olan maddeler üretmesine ve osteoklastların kemik rezorbsiyonu için uyarılmasına neden olur. Osteositler kemiğin devamlılığı için sorumlu hücrelerdir. Olgun osteoblastlardır ve bunlar kemikte oluşumları tutulmuşlardır. Osteoklastlar kemiğin rezorbsiyonundan sorumlu hücrelerdir. Osteoblastlar tarafından oluşturulan sitokinler tarafından uyarılırlar. Kalsitonin onların fonksiyonuna son verir.
Patoloji
Metabolik kemik hastalığı yukarıda detaylı anlatılan normal kompleks dengedeki herhangi bir kesinti sonucunda oluşur. Kemik üzerindeki stres kemik oluşumu ve kemik rezorbsiyonu arasındaki normal dengeyi devam ettirmeye yardım eder. Kullanmama osteoporozu bu dengenin kaybına bir örnektir. Kemik üzerinde stres olmaması hızlı kemik rezorbsiyonu ile sonlanır ve radyografide agresif litik görünüm mevcuttur. Ek olarak karaciğer, ince barsaklar ve hatta deri hastalıkları normal döngüde kesintiye yol açabilir. Sonuçta kemik kalitesi, kantitesi veya her ikisi etkilenir. Osteoporoz kemiğin kantitesinin azaldığı durumdur. Primer ve sekonder formları vardır ve aşırı kemik rezorbsiyonu ve/veya azalmış kemik oluşumundan kaynaklanır. Primer osteoporozda kemik normaldir. Sekon-
11
2
|