background image
gin hale gelir. Tan>sal testler aras>nda gram boyama, kan ve beyin omurilik s>v>s> kültür-
leri, karfl> immünelektroforez, ELlabilir. Efl zamanl> olarak N meningitidis,
H. influenza ve S pnömonie
yi saptayabilen yeni bir otomatik flöresan çoklu PZR testi ciha-
z> mevcut olup menenjit flüphesi olan hastalar>n de¤erlendirilmesinde kullan>labilir. Sözü
edilen test her bir mikroorganizma için %100 duyarl>l>k ve özgüllük sa¤lamaktad>r.
Meningokokkal enfeksiyonlar içinde menenjit; hafiften ciddiye üst solunum yolu en-
feksiyonlar> ve daha nadir rastlanan endokardit, artrit, perikardit, pnömoni, endoftalmi
ve purpura fulminans yer almaktad>r. Çocuklarda ve genç eriflkinlerde görülen bakteriyel
menenjitin en s>k nedeni N. meningitidis serogrup B dir. Daha az görülen bir enfeksiyon
flekli de günler ile haftalar sürebilen atefl, bafl a¤r>s>, döküntü ve artralji ile karakterize kro-
nik meningokoksemidir. Salg>n yapmadan ortaya ç>kan bu enfeksiyon sonras> nadiren lo-
kalize enfeksiyonlar geliflebilir. Kronik meningokoksemi henüz tam anlafl>lmam>fl de¤iflik
bir konak-organizma iliflkisi göstermektedir. Petefli veya purpura fleklindeki döküntülü
menenjit klasik bir klinik tablo iken bunlar>n her biri tek bafl>na baflka hastal>klarla da gö-
rülebilen klinik bulgulard>r.
Eskiden beri meningokokkal menenjit tedavisinde tercih edilen ilaç yüksek doz peni-
silin veya alerji durumunda kloramfenikol veya 3. kuflak bir sefalosporin olagelmifltir.
Halbuki Avrupa kökenli bir çal>flmada, asemptomatik tafl>y>c>lar>n %39'unda ve enfekte
hastalar>n %55.3 içinde penisiline duyarl>l>¤> azalm>fl mikrop örnekleri saptanm>flt>r. En-
fekte bireyle temas halindeki personele ve aile üyelerine kemoprofilaksi olarak rifampin
veya minosiklin kullan>lmaktad>r. Grup A, C, Y ve W-B5 için üretilen polisakkarit afl>lar
büyük çocuklar ve eriflkinlerde en etkili afl>lard>r. Meningokokal afl>lar>n rutin uygulan-
mas> önerilmemekle birlikte splenektomi yap>lm>fl hastalar, kompleman eksikli¤i olanlar,
askeri personel, endemik bölgelere seyahat edecekler ve enfekte hastalarla yak>n temasta
olanlara önerilmektedir.
Gonokoklar solunum yollar> veya genital floran>n normal eleman> de¤ildirler ve en
önemli kaynak asemptomatik hastalard>r. Mikrop bulaflm>fl kad>nlar>n %50'si asempto-
matik kal>rken, mikrop bulaflm>fl erkeklerin %95'i asemptomatiktir. Asemptomatik hasta-
lar %20-50'ler civar> bulaflt>r>c>l>k oran>yla aylarca hastal>¤> bulaflt>rabilmektedirler. Cinsel
temasla geçifl d>fl>nda bulaflt>rmas> nadirdir. 13 y>ll>k düflüflün ard>ndan 1998'de rapor edi-
len gonore vakalar> say>s> %9 artm>flt>r. Önlemedeki püf nokta, asemptomatik tafl>y>c>lar>n
saptanarak bunlar>n ve cinsel temasta bulunduklar> kiflilerin tedavi edilmesidir.
Semptomatik enfeksiyon, iltihabi bir cevap ve hastal>¤>n sadece bakteriyemik faz>nda
görülen endotoksemi fleklinde sistemik bulgularla karakterizedir. Gonokok enfeksiyonu-
na karfl> ba¤>fl>kl>k henüz tam anlafl>lamam>fl ve tekrarlayan enfeksiyonlarla s>kça karfl>la-
fl>lmaktad>r. Endoservikal gonoreli kad>nlar>n %25-50'sinde ve gonokoka ba¤l> üretritli er-
keklerin %20-33'ünde gonore ile birlikte Klamidya trakomatis efl zamanl> bulunabilmekte-
dir. Birçok baflka bakterinin, mikobakterilerin virüslerin ve mikoplazman>n neden oldu¤u
enfeksiyonlar gibi gonokokal enfeksiyonlar>n teflhisinde de yüksek duyarl>l>kl> DNA
problar>n>n kullan>ld>¤> DNA ampifikasyonuna dayanan PZR tekniklerinin gelifltirmesiy-
le büyük ilerleme kaydedilmifltir.
Gonokokal enfeksiyonlar içinde servisit, üretrit, pelvik enflamatuar hastal>k, farenjit,
konjonktivit, oftalmia neonatorum ve atefl, poliartralji ve döküntüyle seyreden yayg>n go-
nokokal hastal>k say>labilir. Amerikan>n birçok bölgesinde penisiline ve tetrasikline di-
Bölüm 1:
Enfeksiyon Hastal>klar>
·
13