![]() sek oluflu sadece hat>rlanma tarafgirli¤ine ba¤l> olabilir. sunan bir ortamdan seçilirlerse, bu ortamlar>n ço¤unda yo¤un bir miyop refraktif tashihi uyguland>¤> için, olgulardaki miyopi oran> kontrollerdekine göre çok düflük olabilir. Ol- gu ve kontrollerdeki miyopi oranlar>n>n mukayesesi, miyopinin belirgin bir koruyucu et- kisi oldu¤unu gösterecektir. Halbuki bu iliflki tamamen seçim tarafgirli¤ine ba¤lanabilir. Birçok olas> tarafgirli¤in ayr>nt>l> bir tart>flmas> bu bölümün s>n>rlar> d>fl>ndad>r. Daha ay- r>nt>l> bir tart>flmaya ço¤u epidemiyoloji ders kitab>ndan ulafl>labilir. r>ndan gerekli muayenelerin birinde fundus foto¤raf> çekilmiflti ve olgular maküler drü- zen ve/veya pigmenter de¤iflikliklerin varl>¤>na göre s>n>fland>r>lm>fllard>. Eski muayene- lere ait elektronik kay>tlar statin kullan>m> aç>s>ndan de¤erlendirildi. 871 YBMD l> olgu- nun 11%inde, 11,717 kontrolün 12,3%ünde statin kullanma öyküsü mevcuttu. YBMD ile iliflkili oldu¤u bilinen baz> faktörleri de göz önüne alarak, yazarlar, kontrol grubundaki statin kullanma oran>n>n hafifçe daha yüksek oluflunu istatistiksel olarak anlaml> buldu- lar ve mevcut verilerin statinin koruyucu etkisini destekledi¤ine karar verdiler. Hastalar bir ateroskleroz çal>flmas>ndan al>nd>¤> için, bu çal>flmada yazarlar, verileri prospektif standart metotlarla toplad>lar. gulayan standardize anketler kullan>ld>¤> için, veriler tam ve nispeten tarafgirlikten uzak- t>. Ancak, bu sefer de, druzen ve pigmenter de¤iflikliklerin ilaç kullan>m>ndan önce de mevcut olup olmad>¤>n> veya daha sonra gelifltiklerini bilebilmemiz mümkün de¤ildir. Erken YBMD l> hastalar>n ço¤u asemptomatik olduklar>ndan, bu kifliler foto¤raflar> çekil- meden çok önceden maküler de¤iflikliklere sahip olabilirlerdi. mamas>na iliflkilendirir; ancak, maruz kal>fl>n zaman> veya s>ras> ile hastal>¤>n geliflimi bi- linmemektedir. Bir göz doktorunun randevular>na gelmifl tüm hastalar>nda lensin duru- munu kaydetti¤i (fakik, psödofakik veya afakik) ve tüm hastalardan kan numunelerinin al>nd>¤> bir çal>flma, kesit çal>flmas> için bir örnektir. Hastalar, katarakt ameliyat> geçirip geçirmediklerine (olgu durumu) ve kolesterol seviyeleri ile cinsiyetlerine göre (olas> risk faktörleri) s>n>fland>r>labilirler. Yüksek kolesterol seviyesi ile artm>fl katarakt cerrahisi ara- s>ndaki iliflkiyi do¤rulayacak bir bulgu olarak, katarakt cerrahisi geçirenlerde kolesterol seviyesi ortalamalar>n> geçirmeyenlere göre çok daha yüksek bulabiliriz. Ancak, koleste- rol seviyesi yükselmesinin, lensin kesifleflmeye bafllamas>ndan ve katarakt cerrahisinden önce mi oldu¤u bilinemeyecektir. Ayr>ca, di¤er tüm vaka kontrol ve kohort çal>flmalar>n- da oldu¤u gibi (ileride bu konuya de¤inilecektir), ortaya ç>kan belirgin iliflkinin kar>flt>r>- c> faktörlerden kaynaklan>p kaynaklanmad>¤>na dair zihinlerde bir flüphe oluflmaktad>r. |