- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Page 73 - Page 74 - Page 75 - Page 76 - Page 77 - Page 78 - Page 79 - Page 80 - Page 81 - Page 82 - Page 83 - Page 84 - Page 85 - Page 86 - Page 87 - Page 88 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
88: ALKOL VE ‹LAÇ KÖTÜYE KULLANIMI
649
selmesi için belirgin karaci¤er hasar› gerekti¤inden, bu belirteçlerin duyarl›l›¤› düflüktür. Nonalkolik karaci¤er hastal›¤› da art›fla neden olabildi¤inden özgüllükten ödün verilebilir. AST/ALT oran›ndaki farklar alkolik ve non-alkolik karaci¤er hastal›¤› ay›r›m›n›n yap›lmas›na yard›mc› olabilir. 2’nin üzerindeki oranlar yüksek oranda alkole ba¤l› karaci¤er hastal›¤›n› düflündürür (ÖG A ). 3. Karbonhidrattan yoksun transferin (CDT , carbonhydrate-feficient transferrin ). CDT son zamanlarda kliniklerde afl›r› alkol tüketimini tarama için kullan›lmaya bafllanm›flt›r. En az›ndan bir hafta boyunca günlük 4 ile 7 içki almak transferinin karbonhidrat içeri¤inde azalmaya neden olmaktad›r. CDT’nin duyarl›k ve özgüllü¤ü yüksektir ve a¤›r içiciler ile çok az veya hiç içmeyenlerin ay›rt edilmesini sa¤lar. Daha büyük ve heterojen popülasyonlarda kullan›ld›¤›nda daha az duyarl›l›k göstermektedir ve kad›nlarda erkeklere göre daha az duyarl›d›r (ÖG A ). ‹drar ilaç taramas›, s›k kötüye kullan›lan maddeler için duyarl› bir testtir. ‹laç yar› ömrünü bilmek ve pozitif testlerin gaz kromatografisi ile do¤rulanmas› sonuçlar›n yorumlanmas› için hayatidir. 4. ‹drarda etil glukuronid testi (EtG , ethyl glucuronide testing of the urine ). EtG, k›sa süre içindeki alkol tüketimini saptamak üzere son zamanlarda popüler olmufltur. CDT’nin aksine, idrarda EtG varl›¤› sadece kiflinin yak›n zamanda alkol ald›¤›n› gösterirken tüketimin miktar› hakk›nda hiçbir fley söylemez. Bundan dolay› en önemli kullan›m alan› alkolü b›rakan hastalar›n izlenmesidir (ÖG B ). III. Tedavi. Birçok madde kullan›m bozukluklar›, kendili¤inden veya hekimler ya da ifl, hukuk sistemi, aile veya toplumdaki di¤er otoriterlerin k›sa müdahaleleri ile düzelir. Bu çözüm madde kötüye kullan›m› olan hastan›n kullan›m üzerindeki kontrolünü sürdürmesine ba¤l›d›r ve ilac›n sonuçlar› yararlar›n› geçmeye bafllad›¤› zaman b›rakmay› seçerler. Di¤er yandan, madde ba¤›ml›l›¤› olan hastalar›n bu kontrolleri bozulmufltur. Yard›m almadan düzelmeleri nadirdir. Madde kullan›m bozukluklar›, baflar› ile tedavi edilebilirler. K›sa müdahaleler ve ayaktan, yatarak veya evde tedavi programlar› madde kötüye kullan›m› ve ba¤›ml›l›¤› ile ilgili mortalite ve morbiditeyi azalt›r. Detoksifikasyon, hasta e¤itimi, savunma mekanizmalar›n›n tan›mlanmas›, inkâr›n üstesinden gelme, tekrarlar›n önlenmesi, 12 basamakl› tedavi program›na uyum ve aile hizmetleri madde kötüye kullan›m tedavisinin hedefleridir (ÖG B ). A. Resmi ifllem. Alkol ve ilaç ba¤›ml›l›¤›n›n geleneksel müdahalesi resmi bir süreçtir, en iyi bu alanda e¤itim görmüfl bir ba¤›ml›l›k uzman› taraf›ndan uygulan›r. Bu yaklafl›m genellikle etkilidir, ortalama olgular›n %80’inde pozitif sonuç verir. Etkili olmas›na ra¤men, geleneksel resmi müdahale modeli genellikle birinci basamak sa¤l›k hizmeti sunucular› için ideal de¤ildir. Uzman kat›l›m› ve hastan›n belirgin iliflkilerinin orkestrasyonunu sa¤lamak bazen güç olabilmektedir. Ek olarak müdahale baflar›s›z olursa, hekimin hasta ile iliflkisini sürdürmesi imkâns›z de¤ilse bile oldukça güçleflebilir. B. K›sa müdahaleler. Bu oldukça etkili müdahale yaklafl›m›, Miller ve Rollnick’in motivasyonel görüflme çal›flmalar›na ve Prochascka ile DiClementi’nin davran›fl de¤iflikli¤i çal›flmalar›na dayanmaktad›r. Madde kullan›m› tan›s› koyman›n kendisi bile bir k›sa müdahale olarak görülebilir. Hastalar›n %70 kadar› tan› kondu¤u s›rada düflünme öncesi veya düflünme evresindedirler. Bu evrelerde görülen direnç, klinisyeni iki yönden birine zorlar. Tan›dan kaçma veya hastayla yüzleflme ve tart›flma, genellikle ikisi de faydas›z yaklafl›mlard›r. Tan›y› sunarken kullan›lacak bir yaklafl›m, hastalarla ba¤›ml›l›klar› hakk›nda konuflurken pozitif önerilerde bulunmak için SOAPE yaklafl›m›n› (Tablo 88–8) kullanmakt›r. Tan› ilk kondu¤unda hasta düflünme öncesi dönemde olsa dahi, k›sa müdahalelerin tekrarlayan kullan›m› tam b›rakma ile sonuçlanmasa da, sonuçta madde kullan›m›nda azalmaya neden olur. K›sa müdahaleler motivasyonel görüflmenin baz› unsurlar›n› içermelidir. Bu unsurlar aras›nda empatik, objektif geri bildirim, hasta beklentilerinin karfl›lanmas›, ambivalans ile mücadele, engel ve güçlükleri de¤erlendirme, mevcut t›bbi sonuçlar ›fl›¤›nda geçmifl deneyimleri yeniden yorumlama, bir izlem plan› için anlaflma ve umut verme olmal›d›r. C. Detoksifikasyon. Detoksifikasyon, çekilme tedavisi ve herhangi bir t›bbi komplikasyon birinci öncelik olmal›d›r. Alkol ve di¤er hipnotik sedatifler, ayn› nörobiyolojik çekilme sürecini paylafl›rlar. Bu s›n›f ilaçlar›n kronik kullan›m› merkezi sinir sistemi boyunca GABA reseptörlerinde down-regülasyona neden olur (GABA, inhibitör bir transmitterdir). Hipnotik sedatiflerin ani kesilmesi, GA-
|