- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Page 73 - Page 74 - Page 75 - Page 76 - Page 77 - Page 78 - Page 79 - Page 80 - Page 81 - Page 82 - Page 83 - Page 84 - Page 85 - Page 86 - Page 87 - Page 88 - Page 89 - Page 90 - Page 91 - Page 92 - Page 93 - Page 94 - Page 95 - Page 96 - Page 97 - Page 98 - Page 99 - Page 100 - Page 101 - Page 102 - Page 103 - Page 104 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
B Ö L Ü M
34
A¤r› Bozukluklar›
RAPHAEL J. LEO, M.D.
Çeviri: Dr. M. KEREM DOKSAT
A¤r› Bozuklu¤u
Tan› ölçütleri Tablo 34-1’de özetlenmifltir.
Komorbid Psikiyatrik Durumlar Depresyon
Kronik a¤r›s› olan hastalardaki depresyon prevalans› h›zlar› genel nüfustakinden oldukça yüksektir ve %30 ilâ %54 aras›nda de¤iflmektedir (Banks ve Kerns 1996). Bu sebeple, depresyon mutat bir komorbidite oluflturmaktad›r.
Anksiyete
Yap›lan araflt›rmalar, anksiyete hâlleriyle artritik durumlar (McWilliams ve ark. 2003), migren (Swartz ve ark. 2000), s›rt a¤r›s› (McWilliams ve ark. 2004) ve fibromiyalji (H. Cohen ve ark. 2002) aras›nda bir iliflki oldu¤unu telkin etmektedir. Komorbid anksiyete afl›r› uyar›lmaya ve a¤r›ya ve bedensel u¤rafl›lara karfl› ihtiyat art›fl›na yol açabilir. Anksiyete bedensel duyumlarla ilgili duygusal de¤erli¤i etkileyebilir ve bedensel belirtilerin hatal› yorumlanmas›na e¤ilimi artt›rabilir (Derakshan ve Eynzeck 1997; van der Kolk ve ark. 1996).
etkileri, aerobik egzersiz yap›lmamas›, uzun süreli uzanma veya gündüz uyuklamalar› bunlar aras›nda say›labilir (M.J.M. Cohen ve ark. 2000). Sonuç olarak hastalarda uykuya dalmakta güçlük, s›k› uyanmalar veya bozulmufl uyku ak›fl›, toplam uyku süresinde azalma ve gün boyu afl›r› yorgunlu¤a rastlanabilir. Bunlarla bafla ç›kabilmek için hastalar›n do¤ru ve düzgün uyku hijyenin teknikleri hususunda e¤itilmeleri icap eder. A¤r› ilâçlar›n›n dozaj›n›n uykuyu bozucu etkilerini azaltmak için dikkatle düzenlenmeleri gerekebilir. Zolpidem gibi benzodiyazepin olmayan sedatifler uykuya yard›m amac›yla kullan›labilir. Beraberinde antidepresanlar ve antikonvülsanlar belli bâz› a¤r›l› durumlarda uykuyu artt›rmak amac›yla, potansiyel sedasyon yap›c› tesirlerinden dolay› tavsiye edilebilir.
Madde Kötüye Kullan›m› ve Ba¤›ml›l›¤›
Kronik a¤r›l› hastalarda madde kullan›m› ve kötüye kullan›m›na rastlanma oran›n›n genel nüfusa oranla daha yüksek oldu¤u bildirilmifltir (Brown ve ark. 1996). Ço¤unlukla da madde kullan›m›n a¤r› bozuklu¤unun ortaya ç›k›fl›ndan önce bafllad›¤› bilinmektedir (Brown ve ark. 1996). Hakikaten de önceden mevcut olan madde kullan›m bozuklu¤unun bireyleri kazalara ve incinmelere yatk›n k›labilir bunlar›n da bâz›lar› kronik a¤r› sendromlar›na dönüflebilir (Polatin ve ark. 1993). Her ne kadar kronik a¤r› hastalar› tedavileri süresince yeni madde kullan›m bozukluklar›na yakalanmaya e¤ilimli olabilirlerse de (Brown ve ark. 1996; Dersh ve ark. 2002; Dunbar ve Katz 1996), paz›lar› bunun çok ender rastlanan bir fley oldu¤unu iddia etmektedir 613
Uyku Bozukluklar›
De¤iflik a¤r› bozukluklar› olan hastalarda uyku rahats›zl›klar›na rastlanmas› mutatt›r (Moldofsky 2001). Etiyoloji çok faktörlüdür; a¤r›n›n kendisinin yol açt›¤› kesintiler, komorbid psikiyatrik rahats›zl›klar, a¤r› ilâçlar›n›n
|