![]() tinin azalmasi, kardiyovasküler sistemde görülen temel deiikliklerdendir. Bu anatomik deiikliklere klinikte sistolik hipertansiyon, bradikardi ve beta reseptörleri ilgilendiren tüm uyarilara inotrop ve kronotrop yanitin azalmasi eklinde rastlanmaktadir. Genç eri- kinlerde normal kabul edilebilecek intravenöz sivi uygulamalari, yali hastalarda damar elastikiyetinin bozulmasi ile atriyal ve pulmoner arter basinçlarinda artma ve pulmoner ödeme neden olabilmektedir. Yali hastalarin çounda kardiyak rezervin azalmasi, genel anestezi indüksiyonu sirasinda kan basincinda abartili düü ile kendini gösterebilir. Yali hastalarin hipovolemi, hipotansiyon veya hipoksiye kalp hizi artii ile yanit verme yetenek- leri zayiftir. 2. Solunum kaslarinda güçsüzlük ve kas kitlesinde azalma, 3. Gaz deiimini salayan alveoler yüzeyde azalma, 4. Anatomik, mekanik ve fonksiyonel önemi olan santral sinir sistemi cevabinda azalma. arasindaki fark, hava hapsi ve ventilasyon-perfüzyon uyumsuzluu artmaktadir. Yala bir- likte toraksin ilerleyici fibrokalsifikasyonu ve torakal vertebrada dejeneratif deiiklikler ortaya çikar. Alveolar duktuslarda genileme, pulmoner arter duvarinda kalinlama, pul- moner kapiller sayisinda azalma ve etkin yüzey alaninda küçülme, mukosilier klirenste azalma, trakeal ve broniyal kikirdaklarda kalsifikasyon gibi morfolojik deiiklikler gö- rülmektedir. Buna akcier volüm ve kapasite deiiklikleri de ilave olur. Rezidüel volüm ve fonksiyonel rezidüel kapasite artarken, vital kapasite azalir. benzodiazepin gibi ilaçlarin uygulanmasi durumunda geçici apneler veya deiik solunum paternleri görülebilir. Üst hava yolu reflekslerinin azalmasina bali olarak aspirasyon ris- ki daha sik görülmektedir. Solunum sisteminde meydana gelen deiikliklere bali olarak genel anestezide kullanilan inhalasyon ajanlarinin eliminasyonlarinda yavalama gözlenir. Sigara, obezite, kronik obstruktif akcier hastalii ve pulmoner patoloji varlii, yalilarin pulmoner komplikasyonlara yatkinliini artirir. azalmasindan dolayi serum kreatinin düzeyi deimez, ancak kan üre nitrojeni kademeli olarak artmaktadir. Renal fonksiyonu deerlendirmede kreatinin klirensi daha önemlidir. Glomerüler filtrasyon hizi da yillar içinde azalir. Yali hastalarda sodyum atilimi ve tu- tulumunun bozulmasi, böbreklerin idrari konsantre ve dilüe etme yeteneinin azalmasi dehidratasyon veya sivi yüklenmesi eilimini arttirir. Yala birlikte susuzluk hissinin azal- masi, beslenmenin bozulmasi ve hipertansiyon tedavisi amaciyla diüretiklerin kullanilma- si, dehidratasyona predispozisyon yaratir. lerleyen yala birlikte renal sistem perioperatif dönemde oluan su veya sivi yükünü optimal düzeyde ayarlayamaz ve bunun sonucunda sivi yüklenmesi veya postoperatif akut böbrek yetmezlii oluabilir. |